Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.

"Rehberin En Önemli Katkısı, Kapalı Site Fikrini Kırmak Oldu"

Bir çırpıda sıralanabilecek onlarca yanlışlık ve mağduriyete rağmen, Fikirtepe'nin dağarcığımıza eklediği olumlu girişimler de yok değil. Nef ve Kentsel Strateji tarafından kurulan Kentsel Vizyon Platformu tarafından hazırlanan Fikirtepe Kentsel Tasarım Rehberi de bunun örneklerinden biri. Sıla Akalp ile Fikirtepe'yi ve rehberi konuştuk.

1 "Rehberin En Önemli Katkısı, Kapalı Site Fikrini Kırmak Oldu" Sıla Akalp

Kimi zaman bir etiket, pazarlama aracı olarak kullanılsalar da, İstanbul’da proje yapan, hatta ofisi bulunan birçok yabancı planlama, kentsel tasarım, mimarlık pratiği olduğunu biliyoruz. KCAP deneyiminizden yola çıkarsak, yabancılarla çalışmak konusunda neler söyleyebilirsiniz?

Yabancılar için buradaki işleyişi anlamak başlı başına bir süreç. Masterplan ve tasarım kodları yazmakta çok başarılılar; fakat Türkiye’de strateji, tasarımdan önce gelmeli. Yabancı tasarımcıların kısa sürelerde iyi projeler çıkarabilmeleri için yerel mimari ekiplerle işbirliği yapması gerekiyor.

Bu gibi büyük ölçekli projelerin sosyal etkileri ne kadar dikkate alınıyor, tartışılıyor?

Tüm kentsel dönüşüm projelerinde, yaşam ve mekan üzerinde yaratılan etkilerin ölçülmesi gerekli. Kentsel Vizyon Platformu’nun yaptığı diğer bir proje de Sosyal Etki Değerlendirmesi (SED) çalışması. İki basit soruyu sorarak başlayabiliriz: ‘Bugün burada yaşayanlar, projeden sonra nereye gidecek?’ ve ‘yarın Fikirtepe’ye kimler gelecek?’.

Kentsel dönüşümde yapı riski nedeniyle yaşamları riske atıyoruz. Fikirtepe’de çok etkilendiğim bir cümle kullandı dernek başkanı; “ Müteahhitlerle anlaşma yaparken hep ne alıyoruz dedik. Ama hiç biz ne vereceğiz diye sormadık”.

Dernek temsilcileri, “Burası daha düşük emsal verilerek, şimdiye kadar çoktan tamamlanabilirdi” görüşünde.

‘Kentsel dönüşüm gayrimenkul geliştirme değildir; uzun vadeli ekonomik ve sosyal boyutları içeren bir süreç olmalıdır’ diye bir tanım yapıyoruz. Uygulamadaysa, uzun sürelerde çözülmeyen, sosyal ve ekonomik problemlerin boyutlarının bile hesaplanamadığı bir olaya dönüştü.

Bu kadar yüksek emsalin kontrolsüzce verilerek beklentilerin yükseltilmesi, sonrasında piyasa koşullarına bırakılması; 4 değil 2,07 verilip süreç iyi yönetilseydi, beklentiler ve yoğunluk daha düşük olacak, yatırımcının maliyeti azalacaktı. 


Bu tür kentsel müdahalelerde bir ‘çöküntü alanı’ vurgusu var; çöküntü alanına dönüşen bir alanın yeniden kente kazandırıldığı, kazandırılmasının hedeflendiği iddia ediliyor. Buna ne dersiniz?

Vurgu yanlış yerde derim. Mesela Sulukule’nin eski canlı, yaşayan hali mi çöküntü alanıydı, yoksa şu an kimsenin yaşamak istemediği Taşoluk mu?

Çöküntü alanı, kentin merkezindeki, yaşamayan alanlar. Biz kentsel dönüşüm gibi, bu kavramı da biraz hatalı kullanıyoruz. Tersine, canlı bir yaşam var burada. Evet siz dışarıdan gittiğinizde güvensiz bulabilirsiniz ama kendi içinde güvenliği var.

Yapısal kalite düşükse, risk var deniyor ve daha büyük ölçekli yeni çöküntü alanları inşa ediliyor. Yapı kalitesinden bahsediyoruz, ama yaşanabilirlikten bahsetmiyoruz.

Yapılan hesaplara göre Fikirtepe örnek bir dönüşüm projesi olacak,  verilen yüksek emsalle herkes kazanacaktı. 9 yılın ardından, sosyal açıdan Fikirtepelilerin, ekonomik açıdan yatırımcıların, mekansal açıdan ise İstanbulluların olumsuz etkileneceği, herkesin kaybettiği bir projeye dönüştü. Bugün Fikirtepe, Fikirtepeliler dahil herkes tarafından bir yaşam alanı olarak değil, yatırım alanı olarak görülüyor.

TÜMÜNÜ GÖSTER HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3
http://www.yapi.com.tr/haberler/rehberin-en-onemli-katkisi-kapali-site-fikrini-kirmak-oldu_126753.html

Read Comment Section
1 Yorum Yorum Yaz
  • Daha rehber hazırlamaya başlamadan önce kabul edilen bir durumdan söz ediliyor şöyleşide; "...Öncelikle, rehberi hazırlarken imar planını değiştirme şansımız yoktu. Ada bazında mimari projeler ise neredeyse tamamlanmıştı. Böyle bir ortamda rehber hazırlamak hareket alanını çok kısıtladığından, minimum müdahale ile en doğru kentsel stratejileri geliştirmeye çalıştık..." Üst ölçekli bir bakış açısına dayalı oldugu iddia edilen sözkonusu rehberde bu kabullerle gerçekten neye varılabileceği görmek için 9 yıl beklemek mi gerekliydi? Yasal bir dayanak ve sözleşme olmadan -hoş olsa, onun da bir anlamı olmayabiliyor çoğu kez- baştan her şeyi yanlış kotarılmış bir "kentsel dönüşüm" rehberinin minimum müdahale içermesi ne demektir? Bu tür bir rehberin nasıl bir yol göstericiliği olabilir ki? Son olarak tüm paydaşları için bir fiyasko olmuş 9 yıllık süreçten projeye özel olmayan ve bir rehbere yakışacak kazanımların ne olduğunu açık yüreklilikle ifade edilmesini bekler-d-im. Kolay gele cümleten. YANITLA
1 yorumdan 1 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!