Yatırımcılardan nasıl bir tepki aldınız?
Düşünsenize, yatırımcı olarak anlaşmanızı yapıp mimari projenizi hazırlatmışsınız; bir anda dışarıdan bir ekip geliyor ve ‘buraya kent ölçeğinden bakmamız gerekli, projeler tasarım rehberine göre yeniden hazırlanmalı’ diyor. Egolar biraz sarsılıyor. Bu egosantrik yaklaşım zaten tüm sürece yansımış. Proje görselleri sürreal. Tüm projeler, kendini yemyeşil bir Fikirtepe’nin merkezinde gösteriyor. Hiçbir görselde, yan adalardaki projeler yok, tüm projeler deniz manzaralı.
Ancak çok iyi bir deneyimdi. Yatırımcılarla, belirlediğimiz 5 karakter bölgesinde çalışma grupları oluşturduk ve toplantılar yaptık. İlk kez bir araya gelip maket üzerine projelerini yerleştirdiklerinde anlaşıldı ki, hiç biri denizi göremiyor. Mimari ekiplerle ise tek tek görüşerek projelerini rehberle uyumlu hale getirilmesine çalıştık.
Yatırımcılara muhtemel sorunları anlattıkça, çözüm önerilerini de kendileri geliştirmeye başladılar. Ticari alan büyüklüklerinin azaltılması gerekliliği, yaşayan canlı bir sokak yaratmak, kamusal alanlara sahip çıkmak ve karakter bölgeleri olarak ortak proje hazırlamak gibi umut verici kararlar alınmaya başlanmıştı.
Rehberin en önemli katkısı, yatırımcıların kapalı site fikrini kırmak; tüm yayaların dolaşımına açık olan geçirgen bir yapı tipolojisinin daha iyi bir yatırım aracı olduğu, daha iyi bir kentsel çevre yarattığına ikna etmekti.
Projelerin başlangıçta birbirinden bu kadar habersiz olması nasıl mümkün olabilir?
Sanki geçici bir körlük yaşıyor mimarlar. Hiçbir mimarın yanındaki projenin ne olduğunu fark ve merak etmediğini şaşkınlıkla gördük. Belki de yatırımcıyla olan ilişki, emsal, ada büyüklüğü derken işin gerçekliğine kapılıp, yukarıdan bakılmıyor. Yaratıcı kişiler dediğimiz bu meslek grubunun gerçek bir yaşam alanı yarattıklarını unutmamaları, tasarım yaparken bir değil birkaç kez düşünmeleri gerekli.
Bu 5 karakter bölgesini biraz detaylandırabilir misiniz? Bu bölgeler neye göre karakterize edildi?
Karakter bölgeleri, adaların konum, kullanım, eğim, ada büyüklüğü gibi farklılaşan özellikleri dikkate alınarak tanımlandı. Her bölgedeki yapı tipolojilerini farklılaştırmak için yapılaşma kodları belirlendi. İlki, Hasanpaşa bölgesi yani az katlı, ofis ve ticari kullanımların yoğun olabildiği, bazaların daha geniş tasarlanabileceği bir bölge. 2. karakter bölgesi metro ve metrobüs duraklarının çevresindeki erişilebilir ofis bölgeleri. 3. karakter bölgesi E5’e bakan dik yamaç. Burası, teraslı, sıra yapı tipolojisiyle yerleşilen, konut ve ticaret arası daha dengeli bir dağılımın olduğu birleştirici, bütünleştirici bölge. 4. bölge, projenin kalbi olan yeni yeşil yolumuzun çevresindeki konut bölgesi. 5. bölge ise sit alanının çevresinde yer alan, Kadıköy’ün yapı tipolojisine daha uygun, topografya olarak ayrışan kısım.
Mülk sahipleri hangi aşamada, nasıl dahil oldular sürece?
Ada temsilcileri ile de görüşmeler yaptık. Desteklediler bu çalışmayı; en başından yapılması gereken buydu dediler. Şu anda da rehberin uygulanması için en büyük çabayı yine dernek veriyor.
Fikirtepe için hazırlanan plan, İstanbul’un 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planıyla nasıl ilişki kurmuştu?
İstanbul’un Çevre Düzeni Planı çok geç yapılmış bir plan; daha da önemlisi, eski imar planlama yaklaşımıyla hazırlanmış olması. Başka bir planlama yaklaşımı biliyor muyuz?
İstanbul’da her biri kent büyüklüğünde 39 ilçe var. Bunları, İstanbul tek bir kentmiş gibi planlayabilmek mümkün mü? Diyelim ki yaptık, ama onun üstüne 3. köprü, havaalanı, Kanal İstanbul gibi İstanbul’un kentsel kurgusunu altüst eden kararlar geldi.
Şimdi Afet Yasası, o kadar güçlü bir yasa ki, bütün imar planları zaten iptal oldu. Değerin yüksek, yoğunluğun ve gelirin düşük olduğu alanlar riskli. Artık İstanbul’un Çevre Düzeni Planı var demeyelim bence.
İstanbul'da Kentsel Dönüşümün Geleceği ve Fikirtepe Çözüm Çalıştayı’nda konuşan GENAR Başkanı İhsan Aktaş, “Devlet bu projeyle kendi fikriyatının yaklaşımını revize ediyor” demişti. Ama 4 - 5 kere revize edilen bir projeden bahsediyoruz.
Zaten köklü bir değişiklik yok imar planında. Yol genişlikleri birazcık artıyor, emsal hesaplamalarında ufacık değişiklikler yapılıyor. Aynı bakış açısıyla, aynı mantıkla ana fikir pek gelişmiyor.
İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’nün kapanmasıyla, rehber çalışmasının da yasal olmayan yaptırımı bitti. Yatırımcılar, dernek ile yaptığımız toplantılar, bu tür çalışmalara başlamadan önce tasarım rehberlerinin hazırlanmasının gerekliliğinin anlaşılmasını sağladı. Rehber fikri ve tasarım yaklaşımı algılandı ve şu an dernek bu çalışmayı sahipleniyor.
|