Mega Kentler Gelecekte İşte...
'Mega Projeler' İstanbul'un...
"'Mega Projeler' İstanbul'un...
Kur Artışı Mega Projeleri Etkiliyor
İstanbulSMD'nin Yeni Başkanı...
Mimarlık ve Hukuk
"Mimaride Eleştiri Sorunsalı"
Çingenelerin Son Dansı: Sulukule
Moskova için 'Dev' Minyatür Maket
İstanbul'a Yeni Bir Proje...
Panel: "Mega Projeler İSTANBUL NEREYE"
2013'te 13 Milyar Dolarlık...
Sandıktan 'Kent' ve 'Mimarlık'...
İstanbul'un "Mega Projeleri"ne...
'Mega Projeler ve İstanbul' Paneli
"Kanal İstanbul Projesi Hemen...
Buralar Eskiden Kuzey Ormanıydı...
Hangi Proje, Ne Durumda?
"İnşaat Sektörünün Büyümesi...
"Mega-Projeleri Engellemek,...
Planlamanın, 'Mega Projeler'le Özdeşleştiği Bir Dönemdeyiz!
İstanbul'un geleceği, "Mega Projeler İstanbul Nereye" panelinde tartışmaya açıldı. Gündeme tek tek düşen mega projeleri bir arada değerlendiren konuşmacılar, Türkiye'de mimarlık ve kentsel tasarımın siyasi kararlardan hiç bu kadar etkilenmediğini belirterek, planlamanın 'mega projeler'le özdeşleştiği bir dönemden geçildiğine dikkat çektiler.
1
İstanbul Serbest Mimarlar Derneği (İstanbulSMD) tarafından 6 Mayıs Salı akşamı Yapı-Endüstri Merkezi'nde gerçekleştirilen "Mega Projeler İSTANBUL NEREYE" başlıklı panelde, kentin geleceği mimarlık, planlama ve ulaşım uzmanları tarafından masaya yatırıldı. Panelde ayrıca, İSMD’nin girişimiyle yayına açılan megaprojeleristanbul.com portalı da tanıtıldı.
İpek Akpınar'ın yönettiği Mega Projeler paneline Haydar Karabey, Orhan Demir, Zekai Görgülü ve Doğan Hasol konuşmacı olarak katıldı. İSMD Başkanı Ersen Gürsel, etkinlikte yaptığı açılış konuşmasına megaprojeleristanbul.com adresindeki interaktif İstanbul haritasının nasıl kullanılacağını aktararak başladı. Gürsel, neden böyle bir projeye giriştiklerini ise şu sözlerle özetledi: "Mimarlık, tarihin hiçbir döneminde tek bir binanın tasarlanması ile ilgili olmamıştır. Türkiye ise mimarlık ve kentsel tasarım tarihinde siyasi kararlardan hiçbir zaman bu kadar etkilenmemiştir. İSMD olarak bu duruma tepkisiz kalamazdık. Projeler hep tek tek sunuluyor, birlikte nasıl bir görüntü sergilediklerini anlamak mümkün değil. Öncelikle bu konuda bir durum tespiti yapmak istedik. Mega projelerin harita üzerinden algılanması zor olacağından, İstanbul coğrafyası üzerinden paylaşmayı tercih ettik. Ulaşmayı hedeflediğimiz 2 hedef kitle var. Biri, İstanbulluyum diyen ve kentte olup bitenleri merak edenler; ikincisi ise uzman ve akademisyen olup bu konuda bir kaynak arayanlar."
Haritaya ekleyecekleri projeleri belirlerken sadece ölçek olarak değil, etkisi büyük (mega) olan projeleri seçtiklerini söyleyen Gürsel, teknik bir enstrüman olan haritaya, hava fotoğrafları ekleyerek herkesin faydalanabileceği bir kaynak oluşturduklarını ekledi. Portalı bugüne dek 32 bin kişinin ziyaret ettiği bilgisini veren Ersen Gürsel, "İstanbulluların kentin geleceğini merak etmelerini; denizin kirlenmesi, ormanların küçülüp kentin nefessiz kalması, kültürel kimliğin erimesi üzerine düşünmelerini istiyoruz. Siyasi karar vericiler ile meslek insanlarının da etik açıdan daha duyarlı olmalarını bekliyoruz." dedi ve yeni projeleri sayfaya eklemeye devam edeceklerini belirtti.
"Bunlar gereksiz ve empoze edilmiş projeler mi? Sadece ekonomik gelecek için mi empoze ediliyorlar? Nasıl bir gelecek düşleri var ya da nasıl bir distopyaya doğru gidiyoruz? Bunlara karşı nasıl bir tavır alınabilir? Sürdürülebilir alternatifler hakkında nasıl bir yol izlenmeli?"
Çeşitli ölçütler üzerinden mega projeler için bir tanım denemesine giden Haydar Karabey, İstanbul'un rant ve sermaye döndürmek için verimli bir kent olduğunu fakat inşaata dayalı kalkınma biçiminin sürdürülebilir bir model olmadığını belirterek şunları söyledi: "Şu anda İstanbul'da ciddi bir sanayisizleştirme süreci yaşanıyor. Peki işçiler nereye gidiyor? Türkiye'de mavi yakalıların dönüşüm programı, herhangi bir eğitim altyapısıyla desteklenmedi. Geçici olarak inşaat sektöründe isithdam edilenlerin hallerinden memnun olduğu söyleniyor ama dünyada en çok işçi ölümünün yaşandığı sektör de yine inşaat sektörü." Karabey, mega projeleri belirleyen ölçütleri ise şöyle sıraladı: - Geleneksel merkezi yapı ve yüksek nüfus Haberin devamı için ilerleyiniz.
|
-
Planları ortada olmayan, varsayılan tasarımcıları bilinmeyen ve onlarla tartışmaya, müzakereye girilemeyen; yaratacağı doğal, ekolojik, ekonomik, toplumsal ve ruhbilimsel olumlu / ya da (özellikle) olumsuz etkilerinin incelendiği çevresel etki değerlendirme raporlarının (en azından ilgili) kamuoyunun bilgisine ve görüşüne sunulmayan, adına da nedense (?) 'Mega Projeler' denilen; 'İstanbul'u ve doğasını katletme amaçlı rantsal girişimler'in olduğu bir ortama, ortalıkta uçuşan bir dolu 'çizim ve proje paftası var işte?!'denilerek, 'Planlama ortamıdır!' denilemez!! Böyle bir planlama süreci, 'adı var, kendisi yok planlama' demektir!! YANITLA