"İnşaat Sektörünün Büyümesi Sevindirici, Mega Projeler Heyecan Verici"

Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan TMB Başkanı Emin Sazak, hükümetin gündemindeki mega projelerin sektöre canlılık katacağını; projelerin, çevresel etki analizi, planlama, tasarım, yatırım ve finansman boyutlarının bütünsel bir yaklaşım içerisinde ele alınmasına ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Yılın ikinci çeyreği geride kalırken dünyada büyüme beklentilerinin aşağı yönde revize edildiğine dikkati çeken Sazak, "Çin ekonomisindeki yavaşlama kaygı vermekte, Avrupa'daki durgunluğun beklenenden daha uzun süreceği öngörüleri artmakta, Türkiye'nin büyümesi hız kesmektedir. Gençlerin yüksek oranlı işsizliği pek çok ülke için ciddi bir sorun kaynağı oluşturmaktadır. Gelişmekte olan ülke ekonomilerinin kırılganlığı artmakta, Suriye ve Mısır'daki çalkantılar ise hem siyasi hem de ekonomik ve ticari riskler barındırmaktadır" ifadelerini kullandı.

Türkiye'deki büyümenin iç ve dış dinamiklerinin zayıflamakta olduğuna işaret eden Sazak, bunlar arasında sağlanan teşviklere ve düşük faize rağmen özel sektör yatırımlarında ciddi bir azalma olduğunun, tüketici güven endeksinin gerilediğinin, ihracatın yavaşladığının, sermaye çıkışlarının devam etme olasılığının, dolar kurundaki yükseliş nedeniyle dış borcun lira karşılığının büyüdüğünün, reel sektörün artan döviz açığının, enflasyonun artma eğilimine girdiğinin ve yüksek oranlı cari açığın altını çizdi.

"Tüketici eğilimlerinde tasarruf ihtimali artıyor"

Birliğin, 'Fed Depremi, Yavaşlayan Çin Ekonomisi, Taksim Gerilimi ve Mısır Darbesi Altında Dünya-Türkiye-İnşaat Sektörü' başlıklı analizine göre, yılın ikinci çeyreğine yavaş tempolu da olsa toparlanmaya işaret eden ılımlı bir hava ile giren piyasalar, mayıs ortalarında ABD Merkez Bankası'nın (FED) tahvil alımlarının kademeli olarak azaltılabileceği sinyali ile sarsıldı. Bu tabloya Mayıs sonundan itibaren Taksim'deki Gezi Parkı olayları, Haziran ortasında Fed Başkanı Bernanke'nin tahvil alımlarının Eylül 2013'ten itibaren azaltılmaya başlanarak 2014'te sona erebileceği açıklaması, Temmuz başında ise Mısır'ın yükselen ateşi eklendi. FED'in açıklamasını izleyen haftalarda piyasalar dalgalandı, borsalarda keskin düşüşler oldu, hacimli para çıkışları yaşandı, altın fiyatları geriledi, faiz ve dolar zirve yaptı, ulusal paralar ise kısa sürede büyük değer kaybetti.

Dünyada büyüme beklentilerinin aşağı çekildiği belirtilen analizde, şunlar kaydedildi:

"ABD, piyasaların geleceğini belirleyen aktör olmaya devam ediyor. Çin'in yavaşlaması kaygı veriyor. Avrupa'da durgunluktan çıkış beklenenden uzun süreceğe benziyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki kırılganlık artıyor. Türkiye'de ise büyüme dinamikleri zayıflıyor. Dış ticaret konusunda ihracatın büyümeye katkısı cılız seyrediyor. Genç işsizlik oranı artıyor. Enflasyonun beklentileri aşacağı kesin, büyük sapma olasılığı var. Tüketici eğilimlerinde ise tasarruf ihtimali artıyor. Geleceğe dair ise belirsizlik fazla, 2013'te yüzde 4 büyüme olasılığı az. İnşaat sektörünün büyümesi sevindirici, mega projeleri heyecan verici. Mega projeler, toplumsal sorumluluk, bütünsel yaklaşım, yönetim becerisi ve finansman erişimi gerektiriyor. Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde ise başarı grafiği yükselerek devam ediyor".