‘Phaselis’e Otel Yapılacağını Duyunca Nevrim Döndü!’

Sol Gazetesi'nden Yusuf Yavuz'un haberine göre, turizmci işadamı Fettah Tamince’ye ait Ares Fasilis şirketi tarafından Phaselis antik kentinin bitişiğindeki arazide projelendirilen ve “Dream Of Phaselis” adı verilen otel girişimini engellemek amacıyla ‘change.org’ sitesinde “Phaselis Antik Kentini Koru” başlığıyla açılan imza kampanyasına destek verenlerin sayısı on günde 25 bine yaklaştı.

Üç Bakan'a 25 bin kişiden 'Phaselis'e kıymayın' çağrısı

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’e yönelik bir çağrıya da yer verilen imza kampanyası metninde, Antalya başta olmak üzere tüm ülkede turizm adına doğal ve kültürel varlıkların geri döndürülemez biçimde yozlaştırılarak yok edildiğine dikkat çekilerek, “Türkiye'nin ve muhtemelen dünyanın en önemli doğal ve tarihi varlıklarından biri olan Phaselis antik kenti alanına otel yapımına izin vermeniz demek, kısa vadeli ticari kazançlar adına bizim değerlerimizi ve geleceğimizi yıkıma uğratmak demektir” görüşüne yer verildi.

‘Phaselis'i koruyun’

Antik kent ve milli park bölgesine yapılacak büyük bir tesisin, inşa ve işletme aşamasında tarihi ve doğal yapıya zarar vereceği açık olmasına karşın ÇED Gerekli Değildir kararı verilerek inşaat izni verilmesinin kaygı verici olduğuna dikkat çekilen kampanya metninde, “Sizden, bu ülkenin mirası olan Phaselis antik kentini tahrip etmek yerine korumanızı ve dokunmamanızı önemle talep eder ve 1. derecede sit alanlarının korunmasıyla ilgili Ek 1'de yer alan karar uyarınca gereğinin yapılmasını arz ederiz” denildi.

Melike Vergili: Yeter artık noktasına geldim

Üç ayrı bakana sit alanlarının korunmasına ilişkin ilke kararlarının da anımsatıldığı imza kampanyasını başlatan 25 yaşındaki Antalyalı üniversite öğrencisi Melike Vergili, “artık Türkiye'de neler oluyor diye yatıp kalktığımız için gözlerim bunlardan başka bir şey görmüyordu. Haberi görür görmez ‘yeter artık’ noktasına geldim. Çare olmayacağını düşünsem de bu kampanyayı açmaya karar verdim. Açıkçası bu kadar insanın duyarlılık göstermesi beni de çok şaşırttı” diye konuştu.

‘Kötü zamanda doğmuşuz, insan her şeyi düzeltmek istiyor’

Türkiye’de bir şeylere karşı durmayı çamurda çırpınmaya benzettiğini dile getiren ve güzel sanatlar bölümünde heykel öğrenimi gördüğünü anlatan Vergili, “kötü zamanda doğmuşuz. Dünyamızı güzelleştirmek isterken bir yandan da bir sürü kayıplar veriyoruz. Bu da bir sınav, bir tür evrilme aşaması. Fakat ne yönde evrileceğimizi bilemiyorum. Herkesin derdi de bu zaten: Ne olacak? Her şeyi düzeltmek istiyor insan. Baştan aşağıya” sözleriyle yaşanan süreci özetliyor.

‘Her yer otel dolu, turist profili de kötüye gidiyor’

17 yıl önce geldiği ve her yeri yeşil olan Antalya’nın çok farklı olduğunu anlatan Vergili, “evet, gelişmemişti, bu kadar çok otel yoktu ama bir potansiyel vardı. Konyaaltı plajına gidersiniz, sizi hasır şemsiye ve tahta şezlong karşılardı. Öyle bir plaj işletmesi, bir müzik veya deniz sporlarına ait araçları göremezdiniz. Gerçekten bakirdi, doğaldı. Zaman içerisinde bunlar kaybolmaya başladı. Oteller çoğaldı. Tatil köyleri ve golf otellerine daha sonra 7 yıldızlı olanlar eklendi. Yığılma olmaya başladı. Herkes komilikten müdürlüğe geçebilme hayaline kapıldı. 6-7 yıl öncesine kadar kente gelen turistlerle kontak kurabiliyorduk, onlara yardımcı oluyorduk. Bir kaç hafta önce ise markette gördüğüm turistlere yardım etmek için yanaştığımda, anlaşamadıkları halde yardım istemediler. ‘Sizi kandırırlar’ yalanı üzerinden otel rehberleri turistlere baskı yapıyor. Turistler de 5 liralık sigarayı 2 liraya almaya çalışıyorlar. Sonra da ‘esnaf kandırıyor’ oluyor. 1990’lardaki turist profili ile bugünküler arasında büyük fark var. Turist profili daha da kötüye gidiyor. Bunları görüyor yaşıyoruz” görüşünü dile getirdi.

‘Nevrim döndü’

Turizmin başkenti olan Antalya’nın kent meydanının bir Teksas kasabası kadar boş olduğunu ve esnafın kan ağladığını anlatan Vergili, dükkânların siftah bile etmeden kapandığının altını çizerek, Phaselis’te neden yeni bir otel istemediğini şu sözlerle anlatıyor: “Bu nasıl bir yaklaşımdır bilemiyorum. Açıkçası şehrin ekonomisi kalmamış, kışları çoğu insan çalışmıyor, sezonu bekliyor. Çalışsa da düşük maaş alıyor. Onu da bir alıyor bir alamıyor. Doğal güzelliği olan her yere girdiler. Plajlar, ormanlar… Ah o Belek hele! Kısacası Phaselis'e de otel dediklerinde nevrim döndü. Yasalara göre istedikleri gibi biçimlendirseler de, biçimden biçime girseler de Phaselis’e bir otel istemiyoruz. Dert bu!”

Dev kamyonlar Phaselis için kum taşıyor iddiası

Öte yandan Phaselis’teki otel girişiminin meslek odaları tarafından yargıya taşınacağı yönünde bilgiler ulaşırken, Tekirova’da yaşayan yurttaşların iddiasına göre dev kamyonlarla bölgeye getirilen kumlar, Cumayeri mahallesindeki boş arsaya dökülmek istendi. Phaselis’teki otel inşaatında kullanılacağı öne sürülen kumların yurttaşların tepkisi üzerine başka bir alana döküldüğü iddia edilirken, bölgeye 800 kamyon kum taşınacağı öne sürülüyor. Phaselis gönüllülerinin endişesi, milli park içerisinde bulunan proje alanına birçok örnekte olduğu bir gece yarısı iş makinelerinin girmesi.