‘Pasif Ev’lerde öncelikle bina dış kabuğunda çok iyi bir ısı yalıtımı
gerekirken, güneye bakan cephe, kompakt bir bina kılıfı ve hava sızdırmazlığı da
şart.
Enerji verimliliğinin öneminin gitgide arttığı günümüzde,
Türkiye’de hâlâ binaların yüzde 90’ında ısı yalıtımı bile yokken Avrupa,
‘Pasif Ev’ uygulamasıyla enerji tüketimini 20 kat azaltıyor. ‘Pasif Ev’
enerji tasarrufu yüksek, konforlu, ekonomik ve çevreye duyarlı bir yapı
standardı anlamına geliyor ancak her ne kadar ‘Pasif Ev’ olarak adlandırılsa da
ofis, hastane, okul gibi binalar için de kullanılıyor.
‘Pasif Ev’ standartlarının binanın ısıtma ve soğutma enerjisi tüketiminin her
biri için yılda metrekare başına 15 kWh’in altında kalmayı hedefleyen yalıtım
sistemi ve ısıtma donanımı kullanılmasını zorunlu kıldığını belirten Dow
Bina Çözümleri Başkanı Durmuş Topçu, “Uygulama için öncelikle
binaların güneş ışığını doğru kullanacak konumda dizayn edilmesi gerekiyor.
Türkiye’de cephelerin güneye yönlendirilmesiyle güneşten kazanç sağlamak mümkün”
dedi.
Bina dış kabuğunda mutlaka iyi bir ısı yalıtımı sistemi uygulanması
gerektiğinin altını çizen Topçu, iyi bir yalıtım, kompakt bir bina kılıfı ve
hava sızdırmazlığının sağlanmasının ‘Pasif Ev’lerin olmazsa olmaz koşulları
arasında yer aldığını söyledi.
Metrekaresi 25 avro
Topçu’ya göre, ‘Pasif Ev’ için tasarım aşamasından başlanacaksa eğer, yapıda
ısı kayıp ve kazançlarını dikkate alan, gün ışığından maksimum faydalanan,
enerji verimliliği yüksek tesisatlar kullanılan, dış cephe, çatı ve temel ısı
yalıtımları kesintisiz yapılmış bir bina çözümü gerekiyor. Ancak yaşanılan bir
binayı da ‘Pasif Ev’e dönüştürmek mümkün. Bunun için sadece uygun kalınlıkta
yüksek performanslı ısı yalıtım ürünleri artırarak çözülebilecek projeler
olabileceği gibi, ısıtma, soğutma sistemlerinin yenilenmesiyle de bina ‘Pasif
Ev’e dönüştürülebilir. Topçu’nun verdiği bilgiye göre, bunun için sadece
ısı yalıtımı düşünüldüğünde cephelerde metrekare başına yaklaşık 25 avro
yatırımla yapı cepheleri ‘Pasif Ev’ standartlarına göre yenilenebilirken,
yapılan yatırım beş yılda kendini amorti ediyor.
Bu tip evlerde aylık enerji tüketiminin ailelerin yaşadığı evler için 10-25
avro arasında olduğunu kaydeden Topçu, bu yüksek verimliliğin sürekli artan
enerji fiyatlarından etkilenmeden yaşama imkânı sağladığını ifade etti.
Bu nedenle süper ısı yalıtımlı bu binaların hızlanan bir eğilimle kabul
göreceğinin altını çizen Durmuş Topçu, “Ayrıca enerji tüketimindeki bu azalma
karbon emisyonlarında da yüzde 95’e varan düşüş sağlıyor. ‘Pasif Ev’ler yalıtımı
şartnamelere göre yapılmış bir müstakil evden yılda 3 ton daha az karbondioksit
yayıyor” açıklamasında bulundu.
‘Uygulamaya geçeceğiz’
Türkiye’nin ısınmak için çok daha soğuk bir iklime sahip olan Almanya’nın 10
katı kadar enerji tükettiğinin altını çizen Durmuş Topçu, şunları söyledi:
“Türkiye’de yalıtımsız binaların metrekare başına enerji tüketimi 300-350 kwh
arasında, Almanya’da ise hedeflenen ortalama enerji tüketimi 30-60 kwh.
Teknolojik olarak minimum enerji tüketmek söz konusu ve mümkünken
ülkemizdeki yalıtımsız konutlarda ‘Pasif Ev’e göre 20 kat daha fazla
enerji harcanıyor. Aslında bırakın ‘Pasif Ev’lere geçmeyi biz hâlâ yalıtımsızlık
sorunumuzu bile çözemedik. Türkiye ‘Pasif Ev’leri rahatlıkla uygulayabilecek bir
iklime ve şartlara sahip. Ancak Türkiye’de ne yazık ki, henüz bu
uygulamalara rastlamak mümkün olmuyor. Bu konuda bilinçlendirme çalışmalarımız
sürüyor ve önümüzdeki dönemde uygulamaya da geçmeyi hedefliyoruz.”
Türkiye’de ısı yalıtımı pazarının büyüklüğünün 2009 yılı sonu rakamlarıyla
yaklaşık 7 milyon metreküp civarında olduğunu dile getiren Durmuş Topçu, bu
miktarın tahminen 4-5 milyon metreküpü yani yüzde 65’inin konutlarda, yüzde
35’inin ise diğer binalarda kullanıldığını kaydetti.
Ayrıca son beş yılda hızla artan enerji maliyetleri ve tasarruf bilinciyle
faturalarda etkisi hemen hissedilen ve ‘mantolama’ olarak adlandırılan dış cephe
ısı yalıtım uygulamasıyla mevcut binalarda da yaklaşık olarak 1 milyon metreküp
hacme ulaşıldı. Topçu, “Bu rakamlara baktığımızda, son yıllarda hızlı bir
yükseliş olduğunu söyleyebiliriz ama maalesef çok yetersiz... Bugün Türkiye’deki
binaların yüzde 90’ı hâlâ yalıtımsız. Yani 15 milyon yalıtımsız konut var” diye
konuştu.
‘Pasif Ev’de lider Almanya
‘Pasif Ev’ standardının ilk 1988’de Almanya’da hazırlandığını belirten Durmuş
Topçu, şöyle devam etti: “İlk ‘Pasif Ev’ 1990 yılında Almanya/Darmstadt’da inşa
edildi. 1996’da ise bu standardı teşvik ve kontrol etmek amacıyla Pasif Ev
Enstitüsü kuruldu. Almanya bugün de ‘Pasif Ev’ de lider. Dünyada 17 bin
civarında sertifikalı ‘Pasif Ev’ bulunuyor, bunların 12 bini Almanya’da.
Frankfurt Belediyesi de bundan sonra yapılacak tüm kamu binalarını ‘Pasif Ev’
olarak inşa etme kararı aldı. Ayrıca AB ülkeleri 2019 yılından itibaren, inşa
edilecek olan tüm binaları ‘Pasif Ev’ olarak yapmak üzere anlaşma sağladı.
|