br />
Özel sektör düğmeye bastı, sıra kamuda
Teknik Yapı Başkanı Nazmi Durbakayım, özel sektörün
yıllardır kendi içinde kentsel dönüşümü parça parça gerçekleştirdiğini
belirterek, son dönemde atılan adımların dönüşüm seferberliği için umutları
artırdığını söyledi
Özel sektörün yıllardır kentsel dönüşümü kendi içinde küçükde olsa parça
parça gerçekleştirdiğine değinen Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi
Durbakayım, "Kat karşılığı yapılan çalışmalar, kat mülkiyeti kanununun çıkardığı
zorluklara rağmen gerçekleşiyordu. Teknik Yapı olarak yaklaşık 30 yıldır bu tip
çalışmalar gerçekleştirerek Kadıköy'de birçok riskli binayı yeniledik. Hatta
sosyal sorumluluk çerçevesinde her yıl bir binayı, 'sivil kentsel dönüşüm'
sloganımız çerçevesinde kâr amacı olmaksızın yeniledik. Ancak gerek bizim
gerekse özel sektörde faaliyet gösteren diğer firmaların bu çabaları İstanbul'u
tehdit eden deprem riskini ortadan kaldırmaya yetmez. Bu nedenle son 4 yıldan bu
yana kat karşılığı yenilemenin ada bazında büyütülmesi için çalışmalar
yapılmasını öneriyoruz" dedi.
Emsaller artırılmalı
Ada bazında gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm çerçevesinde emsal
değerlerinin artırılması gibi teşvik edici ve maliyet azaltıcı unsurların
sağlanması gerektiğini söyleyen Durbakayım, "Yıllardır yükseltmeye çalıştığımız
sesimiz nihayet cevap buldu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın
Kadir Topbaş benzeri bir çalışmanın başladığını dile getirdi. Bu hem bizim için
hem de İstanbul için çok güzel bir adım oldu" dedi. Durbakayım, bu çalışmaların
aksatılmadan yürütülmesi halinde daire sahiplerine ekstra bir maliyet
getirilmeden riskli binaların yerine güvenilir binalar inşa edilebileceğine de
sözlerine ekledi.
Deprem riski taşıyan binalar öncelikli
Teknik Yapı Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım, kentsel
dönüşümün önünde ciddi engeller olduğunu hatırlatarak "Son 10 yıldır 'Sivil
Kentsel Dönüşüm' adıyla her yıl bir binayı sıfır kârla yeniliyoruz. Bu süreç
içinde en çok sıkıntı çektiğimiz durum 'kat mülkiyeti kanunu' oldu. Onlarca
daire sahibi riskli konutlarının depreme dayanıklı hale getirilmesi için 'tamam'
derken, kişisel menfaatlerini ön plana alan kişilerin ayak diremesi nedeniyle
binalar yenilenemiyor. Sonuç olarak 'merkezi kentsel dönüşüm' projelerinin
uygulanabilmesi için deprem riski taşıyan binalarda oturan insanlara, verilecek
yeni dairelerin maddi açıdan daha değerli olduğu, deprem açısından ise çok daha
sağlam olduğu anlatılmalıdır" dedi.
Plan devletten inşaat özelden
Sur Yapı Başkanı Altan Elmas, kentsel dönüşüm sürecinde
kamunun düzenleyici ve kontrol rolü üstlenmesi gerektiğini söyledi. Kentsel
dönüşüm adına yapılmaması gerekenin şehrin ruhunu öldürecek, kültürünü ve
dinamizmini etkileyecek olan "Uydu şehir" ler olduğunun altını çizen Sur Yapı
Başkanı Altan Elmas, "Şehrin merkez veya alt merkezlerinde yeralan yapıları
yıkıp yerine 15-20 katlı blokları yan yana dikip, etrafını duvarlarla çevirerek
doğru bir dönüşüm yapılamaz. Kentin yüzyıllar içinde oluşmuş doğal dengesini
dikkate alarak mikro ölçekli düzenlemeler yapılmalıdır" diye konuştu. Kentsel
dokunun Kâğıthane de başka, Tarlabaşı'nda ya da Balat'ta başka olduğunu belirten
Elmas, kentin alt merkezlerinin çok büyük olmamak üzere kentsel dönüşüm alanları
ilan edilerek, kentsel dokuya uygun ve bir miktar da parsellerin birleşmesini
teşvik edecek şekilde yoğunluğunu artırarak dönüştürülebileceğini anlattı.
Elmas, insanların birbirleriyle doğal olarak anlaşmasına imkân verecek teşvikler
sağlanması gerektini vurgulayarak, parçalı parsel yapısı dikkate alınarak
kentsel dönüşüm alanlarının büyüklüğünün tespit edilmesi gerektiğini belirtti.
"Özellikle çarpık yapılaşmanın yer aldığı kentin çeperinde yoğunluk artışından
rant endişesiyle kesinlikle çekinilmemeli" diyen Elmas, "Çünkü bu bölgelerde
yapıların yüzde 60'ı depreme dayanıksız ve olası bir depremde çok büyük can
kaybı yaşanabilir" diye konuştu.
|