Özel Sektörün Gözünden Kentsel Dönüşüm



Konut sektörünün önde gelen isimleri, son yılların en tartışmalı başlıklarından 'kentsel dönüşüm'ü değerlendirdi. Sabah Gazetesinin haberine göre, kentsel dönüşümde kamu - özel sektör işbirliği talebi öne çıkıyor.

'Kentsel dönüşüm ajansı' oluşturulmalı

Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, İstanbul'da 3.5 milyona yaklaşan konutun neredeyse yüzde 50'sinin 30 yaşını doldurmuş binalardan oluştuğunu belirterek bu tabloyu "Adeta bir saatli bombanın üzerinde yaşıyoruz" sözleriyle özetledi. Dumankaya, "Kentsel dönüşüm ajansı" kurulması gerektiğini anlatarak, bir yandan kentsel dönüşümün tüm aktörleri sürece katılırken, diğer yandan da yapılacak olan yasal itirazların da önüne geçilebileceğinin altını çizdi. Dumankaya, "Kentsel dönüşümün önündeki bürokratik engellerin kaldırılması gerekiyor. Başta özel sektör olmak üzere tüm aktörler sürece katılmalı. Konut açığı TOKİ'nin iyi niyetli çalışmalarıyla kapanacak düzeyde değil ve özel sektörün de acilen devreye alınması gerekiyor" dedi.

Kentsel dönüşümün pilotu TOKİ olmalı

Emlak GYO Genel Müdürü Murat Kurum, kentsel dönüşümde ana rolün TOKİ'de olması gerektiğini söyledi. Nüfus artışı ve genç nüfusun Türkiye'deki konut talebini artırdığını belirten Emlak GYO Genel Müdürü Murat Kurum, gecekondulaşma ve sağlıksız yapılaşmaya karşı artan konut talebine cevap verilmesi gerektiğini söyledi. Kurum, araştırmaların Türkiye'de her yıl yaklaşık 600 bin yeni konut ihtiyacını ortaya koyduğuna değindi. Kentsel dönüşüm projelerinin, devlet eliyle tek bir yerden yönetilmesi gerektiğine dikkat çeken Kurum, "Bunun için de yeni hukuki ve teknik düzenlemeler yapılmalıdır. Kentsel dönüşüm projeleri, belediyeler ile yapılacak işbirliği içerisinde yürütülmelidir. Burada en önemli husus, bunların kararlılıkla yürütülmesidir. Kentsel dönüşüm projeleri için kısa vadeli finansmana ihtiyaç olduğunu ve bunun da TOKİ ve Emlak Konut gibi güçlü devlet kuruluşlarının yanı sıra özel sektördeki girişimciler tarafından karşılanabileceğini düşünüyorum" dedi.

En önemli unsur güven

Kentsel dönüşümde en önemli olgunun vatandaşın güveni olduğunu anlatan Kurum, "Zaten TOKİ 81 ilde 500 bin konut yaparak bu güveni fazlası ile sağladı. TOKİ, 81 ildeki hemen hemen bütün belediyeler ile işbirliği yaparak bu projeleri yürütüyor. Dolayısıyla TOKİ, kentsel dönüşümde pilot olmalıdır ve belediyelerle bu kapsamda projeleri yürütmelidir" diye konuştu.

Yeni planlama yapılmalı

Yüksek ölçekli planlamalar yapılması gerektiğine değinen Kurum, şehir merkezlerinde bulunan küçük parsellerin birleştirilerek en az 4 bin veya 5 bin metrekare alanlı arsalar oluşturularak, bu arsalar için de yüksek emsaller verilebileceğini ifade etti. Kurum, şehir dışında ise gerekli altyapı ve sosyal donatı alanları sağlanarak yatay yapılaşmaya hız verilmesi gerektiğini belirtti.



Özel sektör düğmeye bastı, sıra kamuda

Teknik Yapı Başkanı Nazmi Durbakayım, özel sektörün yıllardır kendi içinde kentsel dönüşümü parça parça gerçekleştirdiğini belirterek, son dönemde atılan adımların dönüşüm seferberliği için umutları artırdığını söyledi

Özel sektörün yıllardır kentsel dönüşümü kendi içinde küçükde olsa parça parça gerçekleştirdiğine değinen Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, "Kat karşılığı yapılan çalışmalar, kat mülkiyeti kanununun çıkardığı zorluklara rağmen gerçekleşiyordu. Teknik Yapı olarak yaklaşık 30 yıldır bu tip çalışmalar gerçekleştirerek Kadıköy'de birçok riskli binayı yeniledik. Hatta sosyal sorumluluk çerçevesinde her yıl bir binayı, 'sivil kentsel dönüşüm' sloganımız çerçevesinde kâr amacı olmaksızın yeniledik. Ancak gerek bizim gerekse özel sektörde faaliyet gösteren diğer firmaların bu çabaları İstanbul'u tehdit eden deprem riskini ortadan kaldırmaya yetmez. Bu nedenle son 4 yıldan bu yana kat karşılığı yenilemenin ada bazında büyütülmesi için çalışmalar yapılmasını öneriyoruz" dedi.

Emsaller artırılmalı

Ada bazında gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm çerçevesinde emsal değerlerinin artırılması gibi teşvik edici ve maliyet azaltıcı unsurların sağlanması gerektiğini söyleyen Durbakayım, "Yıllardır yükseltmeye çalıştığımız sesimiz nihayet cevap buldu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Kadir Topbaş benzeri bir çalışmanın başladığını dile getirdi. Bu hem bizim için hem de İstanbul için çok güzel bir adım oldu" dedi. Durbakayım, bu çalışmaların aksatılmadan yürütülmesi halinde daire sahiplerine ekstra bir maliyet getirilmeden riskli binaların yerine güvenilir binalar inşa edilebileceğine de sözlerine ekledi.

Deprem riski taşıyan binalar öncelikli

Teknik Yapı Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım, kentsel dönüşümün önünde ciddi engeller olduğunu hatırlatarak "Son 10 yıldır 'Sivil Kentsel Dönüşüm' adıyla her yıl bir binayı sıfır kârla yeniliyoruz. Bu süreç içinde en çok sıkıntı çektiğimiz durum 'kat mülkiyeti kanunu' oldu. Onlarca daire sahibi riskli konutlarının depreme dayanıklı hale getirilmesi için 'tamam' derken, kişisel menfaatlerini ön plana alan kişilerin ayak diremesi nedeniyle binalar yenilenemiyor. Sonuç olarak 'merkezi kentsel dönüşüm' projelerinin uygulanabilmesi için deprem riski taşıyan binalarda oturan insanlara, verilecek yeni dairelerin maddi açıdan daha değerli olduğu, deprem açısından ise çok daha sağlam olduğu anlatılmalıdır" dedi.

Plan devletten inşaat özelden

Sur Yapı Başkanı Altan Elmas, kentsel dönüşüm sürecinde kamunun düzenleyici ve kontrol rolü üstlenmesi gerektiğini söyledi. Kentsel dönüşüm adına yapılmaması gerekenin şehrin ruhunu öldürecek, kültürünü ve dinamizmini etkileyecek olan "Uydu şehir" ler olduğunun altını çizen Sur Yapı Başkanı Altan Elmas, "Şehrin merkez veya alt merkezlerinde yeralan yapıları yıkıp yerine 15-20 katlı blokları yan yana dikip, etrafını duvarlarla çevirerek doğru bir dönüşüm yapılamaz. Kentin yüzyıllar içinde oluşmuş doğal dengesini dikkate alarak mikro ölçekli düzenlemeler yapılmalıdır" diye konuştu. Kentsel dokunun Kâğıthane de başka, Tarlabaşı'nda ya da Balat'ta başka olduğunu belirten Elmas, kentin alt merkezlerinin çok büyük olmamak üzere kentsel dönüşüm alanları ilan edilerek, kentsel dokuya uygun ve bir miktar da parsellerin birleşmesini teşvik edecek şekilde yoğunluğunu artırarak dönüştürülebileceğini anlattı. Elmas, insanların birbirleriyle doğal olarak anlaşmasına imkân verecek teşvikler sağlanması gerektini vurgulayarak, parçalı parsel yapısı dikkate alınarak kentsel dönüşüm alanlarının büyüklüğünün tespit edilmesi gerektiğini belirtti. "Özellikle çarpık yapılaşmanın yer aldığı kentin çeperinde yoğunluk artışından rant endişesiyle kesinlikle çekinilmemeli" diyen Elmas, "Çünkü bu bölgelerde yapıların yüzde 60'ı depreme dayanıksız ve olası bir depremde çok büyük can kaybı yaşanabilir" diye konuştu.



"Türkiye'yi yeniden inşa etmemiz şart"

DAP Yapı Başkanı Ziya Yılmaz, İstanbul'un en lüks semtlerinde bile gecekonduların rezidansların arasından şehre bakmaya devam ettiğini söyleyerek "İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye'yi yeniden inşa etmek şart" dedi

Şehrin dört bir yanında yeni projeler üretilmekle birlikte, gecekonduların varlığını sürdürdüğüne değinen DAP Yapı Başkanı Ziya Yılmaz, "Hatta bazen 'gecekondu' tanımını hak eden çok katlı binalara dahi rastlıyoruz. İstanbul, kentsel dönüşüm projeleri ile 'ıslah' edilmeye çalışılsa da gecekondular en lüks semtlerde bile plaza ve rezidansların arasında şehre bakmaya devam ediyor. İstanbul başta olmak üzere bütün Türkiye'yi yeniden inşa etmek, binaları düzeltmek gerekiyor. Yenileme dönüşüm projelerini bu yüzden destekliyoruz" dedi. Yılmaz, kentlerin değişime ayak uyduramamış ve kendini yenileyememiş bölgelerinde kamu müdahalesinin kaçınılmaz olduğunu kaydederek, "Yine de kentsel dönüşüm projeleri sadece mimari mantıkla yapılmamalı. Yenileme alanlarına projeyle birlikte sosyal- teknik donatıyı da getirmek lazım. Katılımcı bir model gerekiyor ancak insanların yaşam tarzları da bozulmamalı" diye konuştu. Dünyanın birçok yerinde kültür varlıkları ve tarihi merkezlerin korunarak çeşitli modeller geliştirildiğini anlatan Yılmaz, bu tür projelerin maliyetinin yüksek olduğuna, kira, taşınma yardımları ve sosyal programlar gibi farklı sosyal maliyetlerin de bulunduğuna dikkat çekti.

İstanbul'da başarılı örnekler var

"Tarlabaşı'nda kentsel dönüşüm projesinin onaylandığı tarihten sonra uzlaşma süreci hazırlıkları yapıldı ve mal sahipleri toplu ve birebir görüşmeler yoluyla bilgilendirilmeye başlandı. Bölgede yaşayanların çoğu koşullardan memnun değildi ve bunun iyileşmesi için projeyi fırsat olarak görerek destekledi. Belediye tarafından açılan ihalede mülk sahiplerine konut verilmesi esası vardı. Ancak uzlaşma sürecindeki görüşmeler ve mülk sahiplerinin beklentileri dikkate alınarak tekliflerde düzenlemeler yapıldı ve her mülk sahibinin, proje alanındaki mevcut binalarındaki kullanımlarına uygun olarak yeni projeden pay alma hakkına kavuşmaları sağlandı. Yani ticaret kullanımında olan mülkler yeni projede ticaret alanlarından seçim yapma hakkına, konut olarak kullanılan mülkler konutlar arasından seçim hakkına sahip oldu."

Ofton, kentsel dönüşümde öncü rol oynuyor

Ofton İnşaat'ın temel faaliyet alanının şehir merkezlerinde konsept projeler geliştirmek olduğunu söyleyen Ofton Yönetim Kurulu Eş Başkanı İsmail Hakkı Altun, tüm çalışmalarını kentsel dönüşüm prensibine uygun yürüttüklerini belirtti. Altun, Türkiye'nin hatta dünyanın en büyük kentlerinden biri olan İstanbul'un kalbi Taksim'de ve civarında tamamlanan ve inşaatı devam eden projelerinin de kentsel dönüşüme örnek projeler olduğunu kaydetti. Bu kapsamda ilk projelerini Şişli Bomonti'de gerçekleştirdiklerini hatırlatan Altun, Bomonti'de eski fabrika alanlarının yerine inşa edilen projelerle bölgede dönüşüme öncülük ettiklerini vurguladı. Altun, söz konusu projelerin bir yandan bölgede değer artışı yaratırken bir yandan da diğer firmaların yatırmlarına yol gösterdiğini dile getirdi. Bomonti bölgesinde "Elysium" konsept markasıyla gerçekleştirdiğimiz Elysium 'Fantastic', Elysium 'Residence', Kurtuluş'daki Elysium 'Cool' projelerinin gerçekleştirildiğine değinen Altun, Dolapdere ve Taksim bölgesinde devam eden projelerin de kentsel dönüşüme hizmet ettiğinin altını çizdi. Kentsel dönüşümün sadece özel firmaların çabalarıyla gerçekleşebilecek bir konu olmadığına değinen Altun, "Hızlı kentsel dönüşüm sağlayabilmek için devletin, anakent ve genel belediyelerin güç birliği içinde ortak hareket etmesi gerekiyor" dedi.