Sibel Çetingöz*: Şirketler tanıtıma önem vermiyor
- Etkinlikten bahseder misiniz?
- Avrupa Birliği Sürdürülebilir Enerji Haftası 2005’ten beri yapılıyor. Bütün katılımcı ülkeler ortak bir logo altında birleşiyor. Halkın bilinçlendirilmesi üzerine kurguladığımız bir organizasyon. Şu anda Avrupa’da 49 ülkede eşzamanlı 510’un üzerinde etkinlik yapılıyor.
- Bu yılın bir özelliği de Japonya’daki nükleer felaketin üstüne denk gelmesi...
- Japonya’daki depremi tabii ki öngörmemiştik. Ancak şu anda gündem enerji ve organizasyon da bu açıdan kıymetli. Enerji kaynakları sokaktaki insanın günlük hayatında konuştuğu bir konu değil ama aslında sabah kalktığımızdan itibaren hayatımızın içinde yer alıyor. Giderek de önemi artıyor. Avrupa’daki birtakım ülkeler enerji ihtiyaçlarının büyük kısmını alternatif yollardan sağlıyorlar.
- Organizasyonda hangi enerji kaynaklarına ağırlık verdiniz?
- Her tür enerji kaynağı var. Güneş panellerinden nasıl elektrik elde edildiği ya da güneş panellerinin bir arabayı nasıl çalıştırdığı görülüyor. Eko karavanın içinde hidrojen yakıt pilleri var. Bir alternatif enerji kaynakları oyunumuz var. Bütün kaynakların isimlerini geçirerek aşinalık kazandırıyoruz. İnsanların dikkatini çekmeye ve diğer enerji kaynaklarının varlığından haberdar etmek istiyoruz. Çünkü önceden yaptığımız çalışmalarda gördüğümüz alternatif enerji kaynakları hakkında çocukların pek bilgisi yok. Ne kadar petrol ve kömür rezervi kaldığı bilinmiyor. Oysa yeni enerji kaynaklarıyla tükenen kaynaklar arasında bir denge yok. Bu konularda bilgi sağlama rolünü üstlendik.
- Enerji şirketlerinin ilgisi nasıl?
- Hemen bütün enerji şirketleriyle organizasyona katılmaları konusunda iletişime geçtik. Fakat şu söz konusu. Bu şirketlerin çoğu kendi rollerini üretimle sınırlamışlar. Eğitim ayağını alanlarının dışında görüyorlar. Aslında sokaktaki insan bir şekilde motive olmalı ki alternatif enerjiyi talep etsin.
* Eğitim Birimi Koordinatörü
|