Notre-Dame Katedrali'nin kuzey kulelerindeki dört
büyük çan 1856 yılından bu yana hiç aksamadan her 15 dakikada bir
çalıyor. Birinci Dünya Savaşı'nın bitişinde ve 1944'te Paris'in kurtuluşunda da
çaldılar. Son olarak ise 11 Eylül kurbanları için çaldılar. Bu çanların isimleri
bile var. İsimleri Fransız Azizlerinden geliyor: Angélique-
Françoise, Antoinette- Charlotte, Hyacinthe-
Jeanne ve Denise-David. Ancak bu çanlar 2012 yılında
eritilecek ve yerine Notre-Dame'ın 17'nci yüzyıldaki çanlarının orijinal sesini
yeniden yaratmak amacıyla yapılan dokuz yeni çan takılacak.
Kilisenin çanlarının değiştirilmesi, küçük ama Parislilere özgü cinsten bir
tartışmaya yol açtı. Bazıları Victor Hugo'nun
"Notre-Dame'ın Kamburu" isimli eseriyle ünlenen 19'uncu
yüzyıldan kalma bu çanları, Fransa'nın kültürel mirasının vazgeçilemez bir
parçası olarak görüyor. Notre Dame'ın papazı ve projenin öncüsü Patrick
Jacquin içinse önemli olan orijinallik. "Çanları yok etmiyoruz. Sadece
Notre- Dame'ın sesini artırıyoruz" diyor. Bronz bir alaşımdan yapılan çanlar,
aşınabiliyor ve akortları bozulabiliyor ki bazı çan uzmanları Notre- Dame'ın
çanlarına böyle olduğunu söylüyor. Çan uzmanı Hervé Gouriou,
"Bunlar Fransa'daki en kötü çanlar. Çok hasar görmüşler ve akortları çok bozuk"
diyor.
Bir sivil toplum örgütünün başında olan 37 yaşındaki Xavier
Gilibert için ise çanlar sadece Paris'in sembolü değil. "Tarihimize yön
veren anlarda çaldılar. Yok olacaklar ve bundan kimsenin haberi olmayacak"
diyor. Çanların 3.5 milyon dolarlık bir projeyle yenilenmesi, katedralin
önümüzdeki sene kutlanacak olan 850'inci yıldönümüne hazırlık niteliğinde.
Gilibert gibi kişilerin endişelerine rağmen, uzmanlar sadece değiştirilmeyecek
olan 1681 tarihli "Bourdon Emmanuel" çanı tarihi öneme sahip
olduğunu söylüyor. Küçük çanlar Fransız tarihçilerin yakın bir tarih olarak
gördüğü 19'uncu yüzyılda yapıldı. Kullanılan metal kalitesiz. Uzmanlar uyumsuz
bir ses çıkardığını söylüyor. Peder Jacquin yeni çanların daha önceki çanlarla
aynı ağırlık ve ölçülere sahip olacağını ve daha derin yankılanacağını söylüyor.
48 yaşındaki Brezilyalı caz sanatçısı Fernando Gabrielli,
çanları eritmenin bir suç olduğunu söylüyor. "Onlar dünyanın sesi" diyor. Bazı
uzmanlar çanları değiştirmenin yaratıcı bir hamle olduğunu belirtiyor.
Philippe Paccard, 1796'da kurulan Fransa'nın en eski çan
dökümhanesi Fonderie Paccard'ın sahibi. Paccard, "Geleneklere
göre çan ustaları çanları eskisine tıpatıp benzer şekilde yapmaz. Çanlar insan
gibidir. Yaşarlar ve zamanı geldiğinde ölürler" diyor.
|