Mobilya Sektörü Yabancı Yatırımcıların Radarında

Mobilya Sanayicileri ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, mobilya sektöründe dünyada iş birliği yaptıkları şirketlerin Türkiye'yi yatırım ülkesi olarak görmeye başladığını, marka sahibi bazı büyük yatırımcıların üretimlerini buraya kaydırmayı düşündüklerini söyledi.

İstanbul Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı da olan Güleç, KDV indirimi ve bazı fonlarda sağlanan avantajların, mobilya sektörünün önünü açtığını, daha fazla büyümesi ve 2023 hedeflerini yakalamasını kolaylaştıracağını belirtti.

Mobilya üretim ve ihracat potansiyeli ile bu tür teşviklerin, Türkiye'yi yatırım için cazip hale getirdiğini ifade eden Güleç, "Dünyada iş birliği yaptığımız şirketler artık Türkiye'yi bir yatırım ülkesi gibi görmeye başladı. Biz Avrupa'nın adeta bir mobilya fabrikası olabiliriz. Mobilya üretmek farklı bir şey, diğer sektörlerden çok farklı, sadece sermaye ile olan bir şey değil. Müteşebbis gücüyle olan bir şey, aynı zamanda da nitelikli iş gücünün olması gerekiyor. Herkes üretemez çünkü. İlla bir altyapı gerekiyor. Bugün Türkiye'de, 60'ın üzerindeki vilayette mobilya üretmenin altyapısı oluşmaya başladı. Bu ne demektir, gelecekte 10 milyar dolar ihracatı rahat rahat yapabileceğimiz bir potansiyele ulaşıyoruz demektir" diye konuştu.

"Dünyadaki bütün sektörün ilgisini çekiyor"

"Mobilya ülkesi" olmanın kriterlerinin bulunduğunu, yatırımcıların bu tür değerlendirmeleri dünyadaki üretim ve ihracat sıralaması üzerinden yaptığını anlatan Güleç, "Dünya mobilya üretim sıralamasında 14, ihracatta 12. sıradayız. Özellikle de hükümetimizin mobilya sektörünü stratejik sektör olarak görüp çok yönlü olarak destekleme politikaları dünyadaki bütün sektörün ilgisini çekiyor ve mobilya sektöründe Türkiye'de yatırım yapmanın altyapısını yapıyor. Bu çok olumlu bir şey" ifadelerini kullandı.

"Üretimimizi buraya kaydırmayı düşünüyoruz"

Bu konuda somut adım atmak isteyenlerin de bulunduğuna işaret eden Güleç, "Geçen hafta İtalyan misafirlerim vardı, hem üretici hem marka sahibi olan insanlar. İnegöl'ün potansiyelini anlattık ve 'Biz gelip, üretimimizi buraya kaydırmayı düşünüyoruz' dediler. Düşünün onlar İtalya'nın önemli mobilya merkezlerinden Pesaro'da fabrikaları olan insanlar ve her yıl Milano'da en iyi stantları yapan bir markanın sahibi, ilk olarak hayatında Türkiye'ye geldi ve mobilya sektörünü gördü. Aynı şekilde, Çinli yatırımcılar da Japon yatırımcı da Amerikalı yatırımcı da böyle düşünüyor" diye açıklamalarda bulundu.

"Daha fazla dinamiklerimizi kullanmamız lazım"

Her sektörün her ülkede gelişemediğini ama mobilya sektörü için kültürel altyapısı ve derinliği olan bu toprakların çok uygun olduğunu anlatan Güleç şunları kaydetti:

"Dünyaya medeniyet merkezi olmuş, dünyayı yönlendirmiş bu topraklar, bugüne kadar biriktirdiklerimiz, dünyayı yöneten bir kültür. Osmanlı'dan önce Selçuklu, Roma, Hitit,, Sümerler, Frigyalılar, Antik Yunan'a kadar gittiğimiz vakit dünyayı besleyen kültür Anadolu ve Mezopotamya kültürüdür. Nasıl ki Türk mutfağını bugün Japon da yediği zaman lezzet alıyor, memnun kalıyor, Amerikalı da İngiliz de İsveçli de Faslı da memnun kalıyor, bu topraklarda yetişen mobilya sektörü de bütün dünyanın tatmin olacağı bir kültür altyapısına sahip. Onun için bizim daha fazla tasarıma önem vermemiz, daha fazla dinamiklerimizi kullanmamız lazım ve bununla dünya için mobilya üreten bir sektörün Türkiye'de olduğunu anlatmamız lazım."