Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2B
alanlarına ilişkin düzenlediği bilgilendirme toplantısının ardından
gazetecilerin sorularını yanıtladı; rayiç bedelin yerine göre değiştiğini
kaydetti. Şimşek, ''Rayiç bedel, sokaktan sokağa, parselden parsele, semtten
semte, ilden ile, ilçeden ilçeye tabii ki değişir'' dedi. Rayiç bedellerin
tespitinin komisyon tarafından ve birçok bilgi kaynağına dayanılarak, parsel
bazında yapıldığını belirten Şimşek, 2B alanlarında Türkiye'nin tamamında
ortalama metrekare fiyatının 8,5 lira olduğunu bildirdi. Şimşek, 2B alanları
içinde tarım arazisi niteliğinde ve şehir merkezinde olan yerler bulunduğunu
söyledi. Bakan Şimşek, bugüne kadar yapılan tespitlerde rayiç bedelin 26,5
milyar lira olarak belirlendiğini ifade ederek, ''Bunun yüzde 70'i 18,5 milyar
lira. Eğer tamamı peşin ödenirse yaklaşık 14,8 milyar liralık bir gelir söz
konusu'' dedi.
Hak sahipliğinin önceden tespit edildiğini ve kadastro uygulamasıyla
kesinleştiğini, burada bir ihtilaf öngörmediklerini belirten Şimşek, şöyle devam
etti:
''Çünkü bu çalışmalar yapılırken, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü bu listeleri
ilan etti, askıya astı, bunlara itirazları kabul etti, itirazları sonuçlandırdı.
Bu süreç çok önceden başlamış, tamamen bitmiş. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle
hak sahipliği kesinleşmiş bir süreçten bahsediyorsunuz. Buradaki kaynağın nerede
kullanılacağını kanunla belirledik. Tabii ki bütün gelirler bütçeye gelir, sonra
kanunla bunların nerede harcanacağı ifade edilmişse ona göre Maliye Bakanlığı
olarak o alanlara tahsis ederiz. Yani burada ayrı bir fon oluşturulmamakla
birlikte bunlar kanunla belirlendiği için özel bir gelir... Bu özel gelir, kanun
çerçevesinde dağıtılacak. Bunu kim belirleyecek, Bakanlar Kurulu belirleyecek.
Ona göre de, bu kentsel dönüşüme, afet riskinin azaltılmasına ağırlıklı olarak
kullanılacak. Ama orman köylülerimiz de desteklenecek ve 2B niteliğinde olan
alanların 2 katı kadar da ya orman ıslahı yapılacak ya da yeni ormanlar tesis
edilecek''. ''Sorun yaşanmaması için
gerekli tedbirleri aldık'' Bakan
Şimşek, mal müdürlüklerinde veya defterdarlıklarda sorun yaşanmaması için
gerekli tedbirleri aldıklarını belirterek, konuyu çok ciddiye aldıklarının
altını çizdi. Şimşek, ''Arkadaşlarımız çok ciddi bir iş yükü ile karşı karşıya.
Mesela, 2B alanlarının yoğun olmadığı yerlerden, diğer illere personel takviyesi
yaptık, yapacağız. Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün genel müdür yardımcılarına,
daire başkanlarına 'belli iller sizin sorumluluğunuz' dedik. Arkadaşları
oralarda görevlendirdik. Vatandaşa kolaylık olsun diye ne gerekiyorsa
yapıyoruz'' dedi.
''Örneğin bazı rayiç bedeller 2010 yılında belirlendi. O günden bu yana, bu
mülklerin fiyatlarında artış oldu. Bu konuda rahat mısınız'' sorusuna Bakan
Şimşek, rayiç bedellerin büyük oranda saptandığını ve bundan sonra yeniden bir
değerleme gibi bir süreci yaşamak istemediklerini söyledi. Şimşek, o gün ne
belirlendiyse, onun baz alınacağını bildirdi. Şimşek, 2B alanlarının satışından
amacın bütçeye gelir elde etmek değil, ülkenin sorunlarını çözmek olduğuna
işaret ederek, şöyle devam etti: ''Tamamen
bütçeye gelir eksenli olarak bakmıyoruz. Burada 75 milyonun hakkı var, hukuku
var. Bunu korumamız, kollamamız gerekiyor. Açık ve nettir. Kanunla çerçeve çok
iyi bir şekilde saptanmıştır. Bir rayiç bedel var o rayiç bedelin yüzde 70'i
üzerinden satılır, peşin ödenirse indirimler sağlanır. Yoksa taksitlendirme
yapılabilir. Amacımız ülkemizin sorunlarını çözmek. 30 yıldan fazladır bir
mülkiyet sorunu söz konusu, bir çarpık kentleşme söz konusu. Bir yandan
vatandaşla olanla mülkiyet sorununu çözelim, bir yandan kentlerimizi
güzelleştirelim, bir yandan da kamunun karşı karşıya kaldığı bir sürü davayı
çözmüş olalım.
Söz konusu alanlar, 1981 öncesinde tespit edilen alanlardır. Ondan sonra
işgal edilen bir orman alanı varsa bir metrekare dahi olsa ilgili
bakanlığımızın, idaremizin hiçbir şekilde buna tolerans göstermemesi gerekiyor.
Hala orman vasfını devam ettirip de yani 1981 öncesinde 2B olarak
nitelendirilip hala orman niteliğinde olan alanları da vermediğimizi açıkladık.
Burada ormanlar korunuyor. Hiçbir şekilde şu an itibariyle yeni Anayasa
çalışmaları çerçevesinde, bu yönde bir düzenleme öngörülmüyor. Bu konuda, en
ufak bir işgale, hiçbir şekilde kamunun tolerans göstermemesi temel
prensiptir''.
|