br />
2011'de Bursa caddelerinde
Altepe, numune araçları yıl sonuna kadar bitirmeyi hedeflediklerini
belirterek, ''Hedefimiz; 2011'de Bursa'da kullanılacak olan araçların başlaması.
2011 sonunda da hedefimiz, Bursa'da belli yerlerde artık bunları çalıştırmak''
dedi. Projede, 60'a yakını Ar-Ge elemanı olmak üzere toplam 100 kişinin görev
aldığını vurgulayan Altepe, proje ortaklığı yapılan firmalarda çalışanlarla
birlikte, projede çalışanların sayısının yüzlerce olduğunu belirtti. Altepe,
''Made in Bursa'' damgalı yerli tramvayın Bursa'nın gücünü ve birikimini
göstereceğini ifade ederek, ''Nasıl Bursaspor'un şampiyonluğu bizler için
önemliyse, bu tür araçlarımızın dünyada gezmesi de bizler için çok önemli'' diye
konuştu.
''Tasarımında ipek böceğinden esinlenildi"
Tramvay projesinin koordinatörü Taha Aydın da genel olarak
''cadde aracı'' denilen tramvay teknolojilerinde, şehirlere özgü değerlerden
yararlanıldığını belirterek, ''Bursa da İpek Yolu'nun başlangıç noktası olduğu
için biz de ipek böceğini düşündük. Tramvay tasarımını bunun üzerine
geliştirdik. Dolayısıyla benzerlerinden farkı bu'' dedi. Aydın, yerli tramvayın,
teknik olarak yürür aksamlarında, özellikle otomasyon ve kontrol sistemlerinde
benzerlerine göre önemli farklılıkların bulunduğunu vurgulayarak, şöyle dedi:
''Biz bunu dizayn ederken, özellikle son teknoloji yakalanmış ve önü de
Ar-Ge'ye açık olacak diye tasarlamıştık. Nitekim öyle oldu. Şu an geldiğimiz
nokta, Avrupa ile ki rakiplerimiz onlar, aynı teknoloji, hatta onların ötesinde
de kullanacağımız teknoloji. Şu an söylemeyelim bu teknolojiyi ama, otomatik
kontrol. Yani uzaktan ray ve yol emniyeti kontrolü de var bu araçta.
Gerektiğinde acil durumlarda otomatik pilota alarak, aracı emniyetli şekilde
durdurabiliyor. Çünkü bunlar karışık trafik dediğimiz sistemlerde yürüyen
araçlar, dolayısıyla bu anlamda da üstünlükleri var. Dünya standartlarını
yakaladık şu anda hatta ötesine de geçeceğiz diye düşünüyoruz. Çünkü bu konuda
yaklaşık 20 mühendis ve teknikerle şu an Ar-Ge çalışması yapıyoruz. yıl sonuna
kadar bu Ar-Ge çalışmaları bitecek. Şu anki prototip araç, 2011'de de ikinci
aracı artık kalıplara çıkartarak, bire bir modelleyeceğiz.''
Yerlilik oranı yüzde 55, hedef yüzde 70
Aracın yerlilik oranına ilişkin bilgi de veren Aydın, şunları kaydetti:
''Şu an yüzde 54-55'leri yakalamış durumdayız, yalnız şöyle bir şanssızlık
var; Türkiye'de raylı sistem teknolojilerine ilişkin yan sanayi yok. Olsa da
bunun Avrupa standartlarında bir sertifikasyonu yok. Otomotivde çok iyi olmamıza
rağmen, raylı sistemlerde, demiryolu teknolojilerinde çok iyi değiliz.
Dolayısıyla birçok komponenti yurt dışından almak durumundayız. İleride talep
arttıkça yerlilik oranı da artacak. Tahmin ediyorum yüzde 70'lere varan oranda
bu aracı yerlileştireceğiz. Bu da bu teknoloji için iyi bir orandır.''
Aydın, bir aracın 5 modülden oluştuğuna da değinerek, ilk tasarımında 3 modül
olan aracın, dönüş kabiliyetini artırmak için modül sayısını 5'e çıkardıklarını
belirtti. Aracın, uluslararası testleri geçtiğinde, uluslararası bir pazarının
da olacağına dikkati çeken Aydın, ''Hedefimiz çok yüksek, dolayısıyla buna dönük
olarak tasarımlar gerçekleştirildi. Uluslararası bütün testleri geçecek ve
gerekli sertifikasyonu tamamladıktan sonra yolcu taşımaya başlayacağız. böyle
bir aracın hem yurt içinde hem yurt dışında büyük şansı olacağını düşünüyorum.
Çünkü biz ucuz değil, ama çok ekonomik bir araç ürettiğimizi iddia ediyoruz''
diye konuştu.
|