br />
Konuttan önce sorunu masaya yatırmalıyız
"Türkiye'deki sorun firmaların konut inşa edememesi ya da teknolojik
mahrumiyeti değil. Türkiye'de insanların ev sahibi olamaması mali bir sorun.
Türkiye'de köyden kente gerçekleşen göçten ötürü her yıl 600 bin yeni konut
yapılması gerekiyor. Yapılmadığında şehircilik açısından sıkıntılı yapılar
ortaya çıkıyor. Ayrıca depremden etkilenen binaların iyileştirilmesi meselesi de
var. Yeni doğanlar, evlenenler var. Bu nüfusun ancak yüzde 20'si ev alabilecek
güce sahip. İşte bu sorundur. Kredi faizleri ayda 1,24-1,30 arasında. Yıllık
yüzde 16'ya geliyor. Enflasyondan daha büyük bir oran bu. Bu sebeple ev
kredileri bizde pahalı." diyen Emre Çamlıbel, kamunun konuya TOKİ aracılığıyla
yaptığı müdahalelerden söz ediyor:
"TOKİ son 5 yıldan bu yana müthiş bir performans gösteriyor ve özel sektörle
de işbirliği yaparak istihdam imkanı sağlıyor. Ancak 5 yılda yaptığı konut
sayısı 350 bin. Oysaki bizim yılda 600 bin konuta ihtiyacımız var. Açık çok
büyük. Peki ne yapmak gerek? İnşaat meslek örgütleri ve STK'larıyla hep birlikte
çözüm üretmeye çalışıyoruz. Prestijli ve bağımsız bir araştırma kuruluşu olan
Affordable House of Instutite'e bir çalışma hazırlattık. Global bakış açısıyla
Türkiye'yi inceledi ve onların hazırladığı rapora göre dar gelirlinin nasıl ev
sahibi olacağına dair çok taraflı bir çözüm ortaya koyuldu.
Buna göre:
TOKİ projeleri bir çözüm ama tek başına yeterli değil. Özel sektör ve kamu
birlikte çalışmalı. Ancak özel sektörün kâr amacı gütmeden iş yapması mümkün
değil. Özel sektör teşvik edilmeli.
Mortgage: Elbette Amerika'da mali krizi meydana getiren
yaklaşımla değil.
Belediyeler: Dar gelirlilere ev sahipliği konusunda
alternatifler oluşturmalı. Binalardan alınan ruhsat, iskan ve diğer harçlardan
ya vazgeçilmeli ya da azaltılmalı, çünkü ev fiyatlarının üçte birini bu harçlar
oluşturuyor.
Kiralama: Uzun yıllar dar gelirlilerin oturabileceği evler.
İkinci kuşak bu evlerde oturmak istemeyebilir ya da şartları anne-babasından
daha iyi olabilir. Sahiplendirmek doğru değil. Kiralama miras gibi babadan oğula
geçmemeli.
Arazi veya arsa: İnşaatın en pahalı kalemi. Devlet
arazilerinin toplu konuta uygun olmayan alanı yüzde 60. Yüzde 40 ise dağınık ve
Türkiye'nin her yerinde.
Planlama: Uygun toprağı bulmak ve daha baştan planlama
yapmak gerek. Ancak hayat devam ediyor ve bazen bina yapılıyor, plana
uygunluğuna bakılıyor. Planlama konusundan belediyeler sorumlu.
Tüm paydaşların işbirliği: Ucuz konut için STK'lar şehir
planlamacıları, mimarlar, akademisyenler ve kamu ile özel sektör bir araya
gelerek çalışmalı. Planlama ise o bölgeye uygun yapılmalı."
|