İnşaat Sektöründe Mevcut Finansman...
Kovid-19 Sonrası İnşaat Sektöründe...
EMO: “Sağlıklı ve Güvenli...
ÇEİS’ten İş Sağlığı ve Güvenliği...
Türkiye İMSAD ‘Gündem Buluşmaları’...
TMB Başkanı Yenigün: “Sektör...
AGT, Üretmeye ve Değer Yaratmaya...
Yıldızlar Yatırım Holding,...
TÇMB Başkanı Saka: “En Değerli...
TEPTA Aydınlatma Tüm Ekibiyle...
İZODER Başkanı Gökçe: “Devam...
Koronavirüs ve Mimari: Açık...
Mühendislik Öğrencilerinden Çağrı
Elektrik ve Doğalgazda 3 Ay...
İnşaat İşçilerine Taahhütname...
Peyzaj Mimarları Odası, Salgının...
Piknik Yasak Maden Serbest
İnşaat Mühendisleri Odası’ndan...
DİSK, KESK, TMMOB VE TTB’nin...
İş Yerlerinde Alınacak Koronavirüs...
Maden İşçilerine Koronavirüs Önlemleri
300 İnşaat İşçisi Karantinada
Üç Kamu Bankasından “İşe Devam...
Korona İzni için İşçinin Rızası...
Esnaf ve Sanatkarların Kredileri...
Mücbir Sebepten Faydalanacak...
Yapı Denetim Hizmetlerine...
İMO İstanbul Şubesi, Şantiyelere...
İnşaat Sendikalarından “Şantiyeler...
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’den...
KİPTAŞ'tan Taksit Ödemelerine Erteleme
GYODER’den Salgına Karşı Tedbir...
TMB Başkanı'ndan Ekonomik...
GYODER’den ‘Ekonomik İstikrar...
KONUTDER’den "Ekonomik İstikrar...
İş Dünyası ‘Ekonomik İstikrar...
Hükümet “Ekonomik İstikrar...
Koronavirüsü ve İnşaat Sektörü
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İnşaat Yönetimi Kurulu, yaptığı bir açıklamayla koronavirüsü pandemisi sürecinde inşaat sektöründe yapılması gerekenleri anlattı.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İnşaat Yönetimi Kurulu, koronavirüsü pandemisi nedeniyle bir açıklama yaptı. Koronavirüsü ve İnşaat Sektörü başlığıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İnşaat Mühendisleri Odası, 11 Mart 2020`de Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi (küresel ölçekte yayılan bulaşıcı bir hastalık salgını) ilan edilen Koronavirüsünün neden olduğu salgını yakından izlemekte, ülkemizde giderek artan vaka sayısını endişe ile takip etmektedir. Koronavirüsünün bulaşıcılığı yüksek olup özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde, yaşlılarda ve diyabet, kanser, yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve kronik akciğer hastalığı gibi önceden mevcut tıbbi durumları olan kişilerde daha ciddi semptomlara neden olmaktadır. Çalışma yaşamı da küresel Koronavirüsü pandemisinden büyük ölçüde etkilenmiştir. Hükümetler, işçi ve işveren örgütleri; salgınla mücadelede, insanların güvenliğini, işletmeler ve işlerin sürdürülebilirliğini sağlamada kritik rol oynamaktadır. Çalışanların iş yerlerinde korunması, ekonomi ve istihdamın teşvik edilmesi, iş olanakları ve gelirlerin desteklenmesi konularında acil, büyük ölçekli ve eşgüdümlü önlemler alınması gerekmektedir. İşverenler neler yapabilir? Koronavirüsü esas olarak temas ve nefes yoluyla taşınan damlacıklarla yayıldığından, işyeri çalışma koşulları ve hijyen kuralları vazgeçilmez önem taşımaktadır.
İşverenler iş yerindeki hijyen prosedürlerini takip etmeli ve hastalıktan korunmanın sağlanabilmesi için aşağıda sayılan kuralları sürekli olarak çalışanlarla paylaşmalıdır. Saha yöneticileri işçilerle görüşmeli ve bu prosedürleri yerinde tartışmalı, uygulanmasını sağlamalıdır. Bu semptomların ortaya çıkmasının 14 güne kadar sürebileceği unutulmamalıdır.
‘Bana bir şey olmaz’ anlayışı hem kamu sağlığı hem de bireysel sağlık için tehlike arz etmektedir. Aşırı derecede korku ise depresyon, sağlık anksiyetesi gibi bir takım ruhsal sorunlara neden olabilir. Bu nedenle resmi bilgilendirmeleri takip etmek, uygun mühendislik ve idari kontroller, güvenli çalışma uygulamaları ve kişisel koruyucu ekipman kombinasyonlarını kullanarak gerçekçi bir risk değerlendirmesi yapmak ve hangi davranışları edinerek kendimizi koruyabileceğimizi öğrenmek bu süreçte hem fiziksel hem ruhsal sağlığımızı korumak için çok önemlidir. Sonuç olarak;
Bunlar ve benzeri birçok soru cevap bulamamışken, Koronavirüsü salgını nedeniyle kapanan işyerlerinde işçilere zorla ücretsiz izin için imza attırıldığı haberleri üzüntüyle ve endişe ile takip edilmektedir. Öncelikle belirtilmesi gerekir ki; Koronavirüsü salgını iş hukuku açısından ‘zorlayıcı sebeptir’. 4857 sayılı İş Yasası zorlayıcı sebepleri işçi ve işveren açısından ayrı ayrı düzenlemiştir. Yargıtay çalıştığı sürede maruz kalınan hastalık nedeniyle çalışanın ölümünü iş kazası saymaktadır. Koronavirüsü nedeniyle yaşanan mağduriyetten de yeterli önlem almayan işveren sorumlu olacaktır.” |