Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Koronavirüsü ve İnşaat Sektörü

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İnşaat Yönetimi Kurulu, yaptığı bir açıklamayla koronavirüsü pandemisi sürecinde inşaat sektöründe yapılması gerekenleri anlattı.

yapi.com.tr
Koronavirüsü ve İnşaat Sektörü

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İnşaat Yönetimi Kurulu, koronavirüsü pandemisi nedeniyle bir açıklama yaptı. Koronavirüsü ve İnşaat Sektörü başlığıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İnşaat Mühendisleri Odası, 11 Mart 2020`de Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi (küresel ölçekte yayılan bulaşıcı bir hastalık salgını) ilan edilen Koronavirüsünün neden olduğu salgını yakından izlemekte, ülkemizde giderek artan vaka sayısını endişe ile takip etmektedir.

Koronavirüsünün bulaşıcılığı yüksek olup özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde, yaşlılarda ve diyabet, kanser, yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve kronik akciğer hastalığı gibi önceden mevcut tıbbi durumları olan kişilerde daha ciddi semptomlara neden olmaktadır.

Çalışma yaşamı da küresel Koronavirüsü pandemisinden büyük ölçüde etkilenmiştir. Hükümetler, işçi ve işveren örgütleri; salgınla mücadelede, insanların güvenliğini, işletmeler ve işlerin sürdürülebilirliğini sağlamada kritik rol oynamaktadır. Çalışanların iş yerlerinde korunması, ekonomi ve istihdamın teşvik edilmesi, iş olanakları ve gelirlerin desteklenmesi konularında acil, büyük ölçekli ve eşgüdümlü önlemler alınması gerekmektedir.

İşverenler neler yapabilir?
Devlet, işverenler, müteahhitler ve sendikalar birlikte çalışarak, inşaat sektörü çalışanlarını özellikle büyük ekonomik korku ve belirsizlik süreci olan bu tehlikeli virüs salgını günlerinde sağlık risklerine maruz bırakmadan güvenli bir şekilde çalıştırmak mecburiyetindedir. İşçi örgütleri, koronavirüsü krizi politikalarına katılarak önemli rol oynayabilir, güvenilir bilgi sağlayarak önleme ve çalışanların korunmasına katkıda bulunabilirler. Dayanışmayı artırabilir, işçiler ve hasta olanlara karşı ayrımcılık/yaftalamayı önleyebilirler.

Koronavirüsü esas olarak temas ve nefes yoluyla taşınan damlacıklarla yayıldığından, işyeri çalışma koşulları ve hijyen kuralları vazgeçilmez önem taşımaktadır.

  • İşgücünü eğitin ve çalışanlarınızla düzenli iletişimde olun.
  • Tüm çalışanları virüse maruz kalma kaynakları, maruz kalmayla ilişkili tehlikeler ve maruz kalma olasılığını önlemek veya azaltmak için uygun işyeri protokolleri hakkında bilgilendirin.
  • Koronavirüsü ve işyerindeki etkilerine ilişkin çeşitli mevzuat ve politikalara uyun, beklenmedik durum planları hazırlayın.
  • Bulaşıcı hastalıklardan şüphelenilen veya hastalık kapmış olan bireylerin nasıl izole edileceği ve olası vakaların nasıl rapor edileceği hakkında bilgilendirme yapın.
  • Hijyen uygulamalarını güçlendirin ve ilgili güvenlik önlemlerini alın.
  • Uygulanabilir olduğunda, acil yönetim ekibi oluşturun.
  • Hasta olan çalışanlarınızı evde kalmaya teşvik edin, hasta olanları evlerine gönderin.
  • İş amaçlı seyahatleri durdurun veya erteleyin, toplantıları mümkün olduğunca azaltın.
  • Virüse maruz kalmış olması muhtemel çalışanlarınızın karantinaya alınmasını sağlayın.
  • İşçilerin evden çalışmalarına devam etmelerini sağlayacak uzaktan çalışma yollarını araştırın.
  • Projelerde gecikmelere ve aksamalara hazırlıklı olun, salgının uzaması ihtimaline karşı bu planlarınızı gözden geçirin ve planlarınızın uygulanabilirliğini sürekli kılın.
  • Gelişmeleri her gün takip edin.

İşverenler iş yerindeki hijyen prosedürlerini takip etmeli ve hastalıktan korunmanın sağlanabilmesi için aşağıda sayılan kuralları sürekli olarak çalışanlarla paylaşmalıdır. Saha yöneticileri işçilerle görüşmeli ve bu prosedürleri yerinde tartışmalı, uygulanmasını sağlamalıdır. Bu semptomların ortaya çıkmasının 14 güne kadar sürebileceği unutulmamalıdır.

  • Ellerinizi sık sık su ve sabun ile en az 20 saniye boyunca ovalayarak yıkayın.
  • Öksürme veya hapşırma sırasında ağzınızı ve burnunuzu tek kullanımlık mendille kapatın. Mendil yoksa dirsek içini kullanın.
  • Ellerinizle, ağzınıza, burnunuza ve gözlerinize dokunmayın.
  • Soğuk algınlığı belirtileri gösteren kişilerle aranıza en az 1 metre mesafe koyun.
  • Yurt dışı seyahatlerinizi erteleyin ya da iptal edin.
  • Yurt dışından dönüşte ilk 14 günü evde geçirin. Ziyaretçi kabul etmeyin. Evde kendinizi izole edin. İzole edilmiş kişinin odasına maskesiz girmeyin.
  • Bulunduğunuz ortamları sık sık havalandırın.
  • Sık kullandığınız yüzeyleri su ve deterjanla her gün temizleyin.
  • Havlu gibi kişisel eşyaları ortak kullanmayın.
  • Kıyafetlerinizi yüksek ısıda yıkayın.
  • Tokalaşma, sarılma gibi yakın temaslardan kaçının.
  • Güçlü bir bağışıklık sistemi için bol sıvı tüketin, dengeli beslenin, uyku düzeninize dikkat edin.
  • Soğuk algınlığı belirtileriniz varsa, yaşlılar ve kronik hastalığı bulunanlarla temas etmeyin. Maske takmadan dışarı çıkmayın.
  • Düşmeyen ateş, öksürük ve nefes almada zorluk gibi şikâyetleriniz varsa, maske takarak bir sağlık kuruluşuna başvurun.
  • Hızlı ve etkili eylem için her düzeyde verimli sosyal diyalog kritik önem taşıyor.
  • Kendi kendinizi izole edin ve tıbbi yardım için başvurun.
  • Sorumlu davranın, müdahale önlemlerine uyun ve sakin olun.

‘Bana bir şey olmaz’ anlayışı hem kamu sağlığı hem de bireysel sağlık için tehlike arz etmektedir. Aşırı derecede korku ise depresyon, sağlık anksiyetesi gibi bir takım ruhsal sorunlara neden olabilir. Bu nedenle resmi bilgilendirmeleri takip etmek, uygun mühendislik ve idari kontroller, güvenli çalışma uygulamaları ve kişisel koruyucu ekipman kombinasyonlarını kullanarak gerçekçi bir risk değerlendirmesi yapmak ve hangi davranışları edinerek kendimizi koruyabileceğimizi öğrenmek bu süreçte hem fiziksel hem ruhsal sağlığımızı korumak için çok önemlidir.

Sonuç olarak;

  1. Beş kişiden fazla insanın bir araya gelmesi önerilmezken, şantiyelerde koğuş usulü düzenlenen ve çok sayıda işçinin bir arada uyuduğu bir yatakhanede işçiler nasıl korunacak?
  2. ‘Beş kişiden fazla insan bir arada yemek yemesin’ önerisi havada uçuşurken, halen şantiye yemekhanelerinin dolup taştığı bir ortamda işçiler nasıl korunacak?
  3. Ücreti kesilmesin diye hastalığını bile saklayan işçilerin olduğu bir ortamda, bu tür işçilere ücretli izin verilecek mi? Ücretli izin verilmezse bu insanlar nasıl geçinecekler? Kiralarını nasıl ödeyecekler?
  4. Şantiyenin tatil edilmesi durumunda kalabilecek çalışanların durumu ne olacak?
  5. Normal zamanlarda bile hijyen koşullarının sağlanmadığı şantiyelerde ilgili bakanlıkların bir denetimi olacak mı?
  6. Çalışan insanlardan toplanarak biriktirilen işsizlik fonları bazı insan ve şirketleri kurtarmak için değil, işlerini kaybeden insanlar için kullanılacak mı?

Bunlar ve benzeri birçok soru cevap bulamamışken, Koronavirüsü salgını nedeniyle kapanan işyerlerinde işçilere zorla ücretsiz izin için imza attırıldığı haberleri üzüntüyle ve endişe ile takip edilmektedir. Öncelikle belirtilmesi gerekir ki; Koronavirüsü salgını iş hukuku açısından ‘zorlayıcı sebeptir’.  4857 sayılı İş Yasası zorlayıcı sebepleri işçi ve işveren açısından ayrı ayrı düzenlemiştir. Yargıtay çalıştığı sürede maruz kalınan hastalık nedeniyle çalışanın ölümünü iş kazası saymaktadır. Koronavirüsü nedeniyle yaşanan mağduriyetten de yeterli önlem almayan işveren sorumlu olacaktır.”

http://www.yapi.com.tr/haberler/koronavirusu-ve-insaat-sektoru_179212.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!