BR> UNUTULAN
‘ÇIĞLIK’LAR
Eskişehir’de kentin gelişmesini “daha çok inşaat”ta
gören imar rantı sevdalılarıyla Koruma Kurulu arasındaki bu yakışıksız
çatışmanın tek nedeni Kılıçoğlu Sineması değil; bir de yılların çekişme alanı,
“Eski Fabrikalar Bölgesi” var ki kentin sadece imar tarihinde
değil, “demokrasi tarihi”nde de çoktan yerini aldı...
Anımsanır mı
bilmem, 90’lı yılların sonlarında yayımlanan “Bir Kentin
Çığlığı” adlı kitapçık, Eskişehir’e egemen olan “plansız ve çıkarcı
betonlaşma”yı ulusal yüzakımız “Anadolu Üniversitesi”nin kentine yakıştırmayan
herkesi ayağa kaldırmıştı...
Eski Fabrikalar Bölgesi’nde tarihsel kiremit fabrikaları
Yerel
meslek kuruluşları ve STK’lerce hazırlanan kitapçıkta özetle deniyordu ki:
“Fabrikalar bölgesi, kentin ortasında eşsiz bir dinlence ve kültür alanı olanağı
sağlamaktadır. Betonlaşan Eskişehir’in yegâne nefes alma yeridir.”
Bu
“tarihsel çığlık” kamuoyunda öylesine destek buldu ki bugün Eskişehir’in
“örnek kent” gösterilmesini sağlayan başarılı “belediye başkanları” da
aynı çığlığın önderleri olarak seçim kazanmışlardı.
Şimdi aradan sadece
10 yıl geçti… yerel basında Vedat Alp’in yazdıklarını birlikte okuyalım:
(Şehir-14 Temmuz 2010)
“Fabrikalar Bölgesi 10 yıl öncesine kadar
‘Eskişehir’in Akciğeri’ olarak tanımlanıyor ve korunması için kıran
kırana mücadele veriliyordu… şimdi ise yalnızca koruma kurulu, birazcık
direniyor; direndiği için de eleştiri yağmuruna tutuluyor. Bölgeyi yapılaşmaya
karşı korumak dün ‘kente karşı tarihi görev’ sayılırken bugün ‘kente karşı suç’
gibi gösteriliyor. ‘Yapılaşmaya engel çıkartan’ Koruma Kurulu üyeleri neredeyse
‘yatırım düşmanı’ ilan edilecekler.”
İşte böylesi bir “tersine rüzgâr”la
eşzamanlı olarak görevlerinden uzaklaştırılan kurul üyeleri, bakanlarının
kendilerine “sahip çıkma”sını bekledikleri mektuplarında bu durum için de bakın
neler söylüyorlar: “Bölgedeki eski endüstri yapılarının günümüz koşullarına
uygun işlevlendirilen örnekleri kurul onaylı projelerle hayata geçirilmiştir.
Bunlar arasında ‘eski hal’ binası, Haller Gençlik Merkezi olarak restore
edildiği işleviyle, ‘Türkiye’de kültürel mirasın korunması’nda önemli yol
alınmasını sağlayan TKB tarafından da ödüllendirilmiştir.”
Çünkü
Eski Fabrikalar Bölgesi’ndeki “koruma amaçlı imar”
uygulaması, endüstri mirası niteliğindeki eski fabrika yapılarını
çağdaş ve kültürel işlevlerle kullanmak, geri kalan tüm alanları ise kente
“nefeslenme-rekreasyon bölgesi” olarak armağan etmeyi
öngörüyor...
Hayallerimizi süslemeye başlayan, onur kaynağımız, örnek
kentimiz Eskişehir’in mimarları, yazarları, hatta siyasetçileri ve 10 yıl
öncenin “çığlık” atan aydınları... buna nasıl karşı çıkabilirler; anlamak mümkün
değil.
|