Kaybedebiliriz!

Bir süredir körfezde yaşanan balık ölümleri nedeniyle Tahsin Ceylan ve Değirmendere Sualtı (DESSAT) ekibi İzmit Körfezi’ne daldı. Körfez’deki balık ölümlerini toplu katliama benzeten Ceylan, araştırmaları ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Bentik alanda (dibe bağımlı) yaşayan balık faunası büyük ölçüde ölmüş. Özellikle büyük balıklarda ölüm oranı daha yüksek. Bunlar arasında tiryaki balığı, iskorpit, gobi, kikla ilk sırada.!

Marmara Denizi’nin dip suyunun Ege tabanlı olduğunu ve bu nedenle 10 metrelerde bugüne kadar ölümlerin pek görülmediğini belirten Ceylan, “Ârtık 10 metre ölümler başlamış. Kum içinde yaşayan istiridye anemonunun (Limaria Hians) çok büyük oranlarda ölümüne rastladık. Bu türe sık rastlanmak. Kirlilik eşiği de yüksek. Ancak oksijensizlik nedeniyle toplu halde ölmüşlür. Biz yoğun faunal ölümlerin nedenlerini araştırmak istiyoruz . Bölge yoğun kirlilik riski altında. Bu yaşanan bir tür ağır metal salınımı da olabilir. Başka nedenleri de olabilir tabi. Kesin konuşmak için henüz erken. Ancak, her durumda Körfez büyük risk altında. Önlem alınmazsa ya da çözüm bulunmazsa İzmit Körfezi yine kaybedilebilir” dedi.

Radikal'den Serkan Ocak'ın haberine göre, Marmara Denizi içinde yer alan anoksit bölgenin (yaşam alanı bulunmayan ölü bölge) burada da olabileceğini ileri süren Ceylan, çevreye duyarlı herkesi göreve davet etti. Yaşam alanlarının yok olması karşısında duyduğu üzüntüyü “Acı çekiyorum” sözleriyle ifade eden Ceylan, “Sanayinin taşınması ve çevresel çalışmalarla İzmit Körfezi’nin ikinci kez doğduğuna seviniyorduk. Sualtında canlılar için de yeniden yaşam alanları oluşmuştu. Şimdi yeniden ikinci bir facia yaşıyoruz. Umarım kısa sürede nedenini buluruz” diye konuştu. Bu arada TÜBİTAK’ta körfezden araştırmak üzere numune aldı.