Kağıda Teşvik Çıktı, Ormanlar Özel Sektöre Açılıyor
İthalatındaki hızlı artış nedeniyle geçen yıl etkili bir lobi çalışması yaparak Teşvik Kanunu kapsamına girmeyi başaran kâğıtçılar, şimdi de ormanların özel sektöre açılması için kanun değişikliği istiyor.
img src="http://www.www.yapi.com.tr/V_Images/2008/haberler\61303.jpg" align="left" hspace=5 vspace=5>
İthalatındaki hızlı artış nedeniyle
geçen yıl etkili bir lobi çalışması yaparak Teşvik Kanunu kapsamına girmeyi
başaran kâğıtçılar, şimdi de ormanların özel sektöre açılması için kanun
değişikliği istiyor. Üretim, talebin yarısına
yetmiyor
İthalattaki hızlı yükselme,
uluslararası alanda artan rekabet ve selüloz üretimi için Türkiye'de yeterli
endüstriyel odunun bulunmaması, kâğıt sektörünü baltalıyor. Her yıl ekonomiye 5
milyar dolarlık değer yaratan sektörde, yaklaşık 4 milyon tonluk tüketimin 2.3
milyon tonu ithal ediliyor. 2001 yılında 750 milyon dolar olan kâğıt ithalatı
tutarı, geçen yıl 3 milyar doları aştı. Kâğıdın hammaddesi olan selüloz üretimi
ise tamamen bitti. Kâğıt üreticileri bu durumu artan hammadde fiyatlarına
bağlıyor. Selüloz hammaddesi olan odunun, Seka Dalaman tesislerinde 2001 yılında
metreküpü 19 YTL'ye satılırken şu anda 108 YTL civarında. Bu uçurumun nedeni ise
yıllardır katlanarak artan talebe rağmen Türkiye'de endüstriyel odun üretiminin
artmaması. Çevre ve Orman Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de yıllık 10 milyon metreküp olan endüstriyel odun üretimine karşılık, talep 25 milyon metreküp. Arz ve talep arasındaki bu uçurum üretim maliyetlerinin daha da artmasına neden oluyor. Türkiye'de üretilen kâğıdın ton maliyeti yaklaşık 800 YTL. İthal edilen kâğıdın ton fiyatı ise İstanbul'a 600 YTL'ye ulaşıyor. Uluslararası piyasada monopol oluşturan büyük kâğıt devlerinin rekabetiyle fiyatların düşmesi, Türkiye'deki birçok kâğıt fabrikasının da kapanmasına neden oldu. Anayasa değişikliği
gerekiyor
Sektör temsilcileri sorunun aşılması
için orman köylülülerine, endüstriyel kuruluşlara, orman ve ağaç tarımına uygun
arazileri kiraya veren Finlandiya modelini öneriyor. Ancak anayasanın 169.
maddesinin 2. bendinde yer alan, "Devlet ormanları, devletçe yönetilir ve
işletilir" hükmü nedeniyle bu modelin uygulanması mümkün değil. Bu nedenle
modelin uygulanması için öncelikle anayasa değişikliği gerekiyor.
Ancak hükümet lobi çalışmaları sonucu şimdilik Finlandiya modelinin önünü açamasa da selülozla kâğıt üretimi sektörünü, yeni açıklanan teşvik kanunu kapsamına alarak, sektörü rahatlatacak ilk adımı attı. Bunu ilk adım olarak değerlendiren sektör temsilcileri de ormanların özel sektöre açılmasına imkân sağlayacak kanuni değişikliklerin yapılmasını istiyor. Selüloz üreten tesis
kalmadı
Sektörün teşvik kapsamına
alınmasının büyük bir adım olduğunu ancak kanun değişikliği olmadan bu adımın
eksik kalacağını belirten Mopak Kâğıt Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Molay,
bir an önce Orman Kanunu'nda değişiklik yapılmasını beklediklerini söyledi.
Türkiye'de şu anda kâğıt hammaddesi olan selülozu üreten hiçbir tesis bulunmadığına dikkat çeken Molay, sektörün artık tamaman dışa bağımlı çalıştığının altını çizdi. Molay, "Elinize aldığınız her temizlik ya da gazete kâğıdının hammaddesi dışarıdan geliyor. Son 4 yılda bu alanda ithalat patlaması oldu. Hammaddede tamamen dışa bağımlı duruma geldik" dedi. Molay, ormanların işletilmesi konusunda Finlandiya modelinin uygulanması gerektiğini ifade etti. Finlandiya'da 23 milyon hektar orman alanının üçte birinin koruma altındaki doğal ormanlardan, üçte ikisinin de odun hammaddesi üreten ticari ormanlardan oluştuğunu dile getiren Molay, "Bu ülkede ormancılığın ekonomiye katkısı 50 milyar dolara ulaştı. Orman varlığı stoku ise 500 milyar euro. Ülkemizde orman konusunda yapılacak yasal düzenlemeler ve yeniden yapılandırmada bu model örnek alınmalı" diye konuştu. Yabancı yatırımcının ilgisi artar Türkiye-Finlandiya İş Konseyi Başkanı Yılmaz Çakır da ormanların işletilmesinde en uygun formülün Finlandiya modeli olduğunu söyledi. Japonya'dan sonra dünyada en pahalı kâğıt hammadesinin Türkiye'de olduğuna değinen Çakır, "Teşvik kanunu kapsamına alınması ilk adım ama bu adım bile önemli. Orman, ekonomi için olmazsa olmaz sektörlerden. Türkiye tüm gazete kâğıdını ithal ediyor. Bu bile yıllık 300-400 milyon euroya mal oluyor" dedi. Orman işletilmesinde Finlandiya modelinin uygulanmasıyla yabancı yatırımcının orman sektörüne ilgi göstereceğini vurgulayan Çakır, "Başta Finlandiya, Kanada, İsveç hatta Rusya bile ülkemize yatırım yapabilir" diye konuştu. Finlandiya'nın Ankara Büyükelçisi Maria Serenius da daha önce yaptığı bir açıklamada, Türkiye'deki ormanların özel sektöre açılmasını desteklediğini söylemişti. Bazı Fin şirketlerinin projeyle yakından ilgilendiğini açıklayan Serenius, "Çok sayıda firmamız Güney Amerika'ya gitti. Özellikle Uruguay'da yatırımlar arttı. Türkiye de firmalarımızın ilgi alanında" demişti. Yetkililer de modeli
destekliyor
Orman Genel Müdürlüğü İşletme ve
Pazarlama Daire Başkanı Erdem Kaplan ise Finlandiya modeli ile kâğıt sektörünün
önünün açılmasını desteklediklerini söyledi. Sektör temsilcilerinin kendilerine
bu yönde ilettiği raporu ilgili makamlara ilettiklerini ifade eden Kaplan,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Kanunlar ihtiyacı karşılamıyor. Biz teşvik verilmesi
taraftarıydık bunu da raporlarımızda iletmiştik. Türkiye'de 25 milyon hektar
orman arazisi bulunuyor. Maalesef bunların 10 milyon hektarı bozuk. Orman Genel
Müdürlüğü olarak orman ıslahı için yoğun bir çaba sarf
ediyoruz."FİNLANDİYA MODELİ
NEDİR
Türkiye ile aynı büyüklükte
ormanlara sahip olan Finlandiya'nın orman katma değer geliri 50 kat daha fazla.
Kâğıt ürünleri üretiminde dünya lideri olan Finlandiya'da, orman köylülerine,
endüstriyel kuruluşlara, orman ve ağaç tarımına uygun araziler kiraya
verilebiliyor. Kesilen her ağaç için 2 fidan ekiliyor. Böylece hem orman
ürünlerinden azami derecede faydalanılıyor hem de orman alanları
genişletiliyor.Arz ve talep arasında uçurum
var
* Türkiye'de yaklaşık 4 milyon
tonluk tüketimin 2.3 milyon tonu ithal ediliyor. * 2001 yılında 750 milyon dolar olan kâğıt ithalatı tutarı, geçen yıl 3 milyar doları aştı. * Kâğıdın hammaddesi olan selüloz üreten hiçbir tesis bulunmuyor. * Türkiye'de yıllık 10 milyon metreküp olan endüstriyel odun üretimine karşılık, talep 25 milyon metreküp. * Arz ve talep arasındaki bu uçurum üretim maliyetlerinin daha da artmasına neden oluyor. Türkiye'nin kâğıt hamuru ve hurda kâğıt ithalatı (1000 dolar) 2003 187.335 2004 221.372 2005 278.093 2006 334.436 Kaynak: DTM |
-
Bir modele takılmaktansa daha güçlü modeller üretebilmek mümkün; misal olarak atıyorum: 500 hektarlık alanda 10 yıl süre ile orman oluşturmuş ve 10 yıl boyunca bakımını üslenmiş ve yıllık cirolar oranında ormanlar üretebileceğini taahhüt eden firmaların ciddiye alınacağı bir özelleştirmenin ardından tüm ülke genelinde geri dönüşüm projelerini tüm aşamaları ile hayata geçirebilen toplumu oluşturmak ve geri dönüşüm oranında üretilecek yeni ürünün kullanıcıya sunulmasının yanında devletin çok ortaklı firmaları benimseyerek desteklemesi ve bu firmaları ulusal güvenlik statüsünde denetlemesi sanırım hem bugünümüzü hem de yarınımızı garanti altına alabilir YANITLA