Kağıda Teşvik Çıktı, Ormanlar Özel Sektöre Açılıyor

İthalatındaki hızlı artış nedeniyle geçen yıl etkili bir lobi çalışması yaparak Teşvik Kanunu kapsamına girmeyi başaran kâğıtçılar, şimdi de ormanların özel sektöre açılması için kanun değişikliği istiyor.

 

Türkiye'nin 2001 yılında 750 milyon dolar olan kâğıt ithalatı, 2007 yılında 3 milyar doları aştı. Kâğıt hammaddesi olan selüloz üretimi ise Türkiye'de yeterli endüstriyel odunun bulunamaması nedeniyle 7 yılda sıfıra indi. İthalattaki bu hızlı artış nedeniyle etkili bir lobi çalışması başlatan özel sektör temsilcileri, önce sektörün yeni açıklanan Teşvik Kanunu kapsamına girmesini sağladı, şimdi de ormanların özel sektöre açılmasını önleyen Orman Yasası'nın değişmesi için çalışıyor. Orman Yasası'na göre Türkiye'de ormanların tamamı sadece devlet tarafından işletilebiliyor.

Bu amaçla geçen yılın sonunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hazırladıkları raporu sunan sektör temsilcileri, Başbakan'ın yönlendirmesiyle Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'na ve Orman Genel Müdürlüğü'ne durumlarını anlattı.

 

Sundukları raporda, sektörün teşvik kapsamına alınmasını da isteyen kâğıtçılar, Orman Yasası'nın değiştirilerek bu konuda dünya lideri olan Finlandiya'nın uyguladığı modelin hayata geçirilerek sektörün önünün açılmasını istedi.

Orman Genel Müdürlüğü İşletme ve Pazarlama Daire Başkanı Erdem Kaplan, Finlandiye modelini desteklediklerini belirtti. Kâğıt ve selüloz üretiminin tamamen dışa bağımlı hale geldiğini vurgulayan Mopak Kâğıt Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Molay ise Orman Kanunu'nda değişiklik olmadığı sürece teşvikin işe yaramayacağını vurgularken Türkiye-Finlandiya İş Konseyi Başkanı Yılmaz Çakır ise Finlandiya modeliyle yabancı yatırımcının da pazara ilgisinin artacağını söyledi.

 

Üretim, talebin yarısına yetmiyor

İthalattaki hızlı yükselme, uluslararası alanda artan rekabet ve selüloz üretimi için Türkiye'de yeterli endüstriyel odunun bulunmaması, kâğıt sektörünü baltalıyor. Her yıl ekonomiye 5 milyar dolarlık değer yaratan sektörde, yaklaşık 4 milyon tonluk tüketimin 2.3 milyon tonu ithal ediliyor. 2001 yılında 750 milyon dolar olan kâğıt ithalatı tutarı, geçen yıl 3 milyar doları aştı. Kâğıdın hammaddesi olan selüloz üretimi ise tamamen bitti. Kâğıt üreticileri bu durumu artan hammadde fiyatlarına bağlıyor. Selüloz hammaddesi olan odunun, Seka Dalaman tesislerinde 2001 yılında metreküpü 19 YTL'ye satılırken şu anda 108 YTL civarında. Bu uçurumun nedeni ise yıllardır katlanarak artan talebe rağmen Türkiye'de endüstriyel odun üretiminin artmaması.

Çevre ve Orman Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de yıllık 10 milyon metreküp olan endüstriyel odun üretimine karşılık, talep 25 milyon metreküp. Arz ve talep arasındaki bu uçurum üretim maliyetlerinin daha da artmasına neden oluyor. Türkiye'de üretilen kâğıdın ton maliyeti yaklaşık 800 YTL. İthal edilen kâğıdın ton fiyatı ise İstanbul'a 600 YTL'ye ulaşıyor. Uluslararası piyasada monopol oluşturan büyük kâğıt devlerinin rekabetiyle fiyatların düşmesi, Türkiye'deki birçok kâğıt fabrikasının da kapanmasına neden oldu.

 

Anayasa değişikliği gerekiyor

Sektör temsilcileri sorunun aşılması için orman köylülülerine, endüstriyel kuruluşlara, orman ve ağaç tarımına uygun arazileri kiraya veren Finlandiya modelini öneriyor. Ancak anayasanın 169. maddesinin 2. bendinde yer alan, "Devlet ormanları, devletçe yönetilir ve işletilir" hükmü nedeniyle bu modelin uygulanması mümkün değil. Bu nedenle modelin uygulanması için öncelikle anayasa değişikliği gerekiyor. 

Ancak hükümet lobi çalışmaları sonucu şimdilik Finlandiya modelinin önünü açamasa da selülozla kâğıt üretimi sektörünü, yeni açıklanan teşvik kanunu kapsamına alarak, sektörü rahatlatacak ilk adımı attı. Bunu ilk adım olarak değerlendiren sektör temsilcileri de ormanların özel sektöre açılmasına imkân sağlayacak kanuni değişikliklerin yapılmasını istiyor.

 

Selüloz üreten tesis kalmadı

Sektörün teşvik kapsamına alınmasının büyük bir adım olduğunu ancak kanun değişikliği olmadan bu adımın eksik kalacağını belirten Mopak Kâğıt Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Molay, bir an önce Orman Kanunu'nda değişiklik yapılmasını beklediklerini söyledi.

Türkiye'de şu anda kâğıt hammaddesi olan selülozu üreten hiçbir tesis bulunmadığına dikkat çeken Molay, sektörün artık tamaman dışa bağımlı çalıştığının altını çizdi. Molay, "Elinize aldığınız her temizlik ya da gazete kâğıdının hammaddesi dışarıdan geliyor. Son 4 yılda bu alanda ithalat patlaması oldu. Hammaddede tamamen dışa bağımlı duruma geldik" dedi.

Molay, ormanların işletilmesi konusunda Finlandiya modelinin uygulanması gerektiğini ifade etti. Finlandiya'da 23 milyon hektar orman alanının üçte birinin koruma altındaki doğal ormanlardan, üçte ikisinin de odun hammaddesi üreten ticari ormanlardan oluştuğunu dile getiren Molay, "Bu ülkede ormancılığın ekonomiye katkısı 50 milyar dolara ulaştı. Orman varlığı stoku ise 500 milyar euro. Ülkemizde orman konusunda yapılacak yasal düzenlemeler ve yeniden yapılandırmada bu model örnek alınmalı" diye konuştu.

 

Yabancı yatırımcının ilgisi artar

Türkiye-Finlandiya İş Konseyi Başkanı Yılmaz Çakır da ormanların işletilmesinde en uygun formülün Finlandiya modeli olduğunu söyledi. Japonya'dan sonra dünyada en pahalı kâğıt hammadesinin Türkiye'de olduğuna değinen Çakır, "Teşvik kanunu kapsamına alınması ilk adım ama bu adım bile önemli. Orman, ekonomi için olmazsa olmaz sektörlerden. Türkiye tüm gazete kâğıdını ithal ediyor. Bu bile yıllık 300-400 milyon euroya mal oluyor" dedi. Orman işletilmesinde Finlandiya modelinin uygulanmasıyla yabancı yatırımcının orman sektörüne ilgi göstereceğini vurgulayan Çakır, "Başta Finlandiya, Kanada, İsveç hatta Rusya bile ülkemize yatırım yapabilir" diye konuştu.

Finlandiya'nın Ankara Büyükelçisi Maria Serenius da daha önce yaptığı bir açıklamada, Türkiye'deki ormanların özel sektöre açılmasını desteklediğini söylemişti. Bazı Fin şirketlerinin projeyle yakından ilgilendiğini açıklayan Serenius, "Çok sayıda firmamız Güney Amerika'ya gitti. Özellikle Uruguay'da yatırımlar arttı. Türkiye de firmalarımızın ilgi alanında" demişti.

 

Yetkililer de modeli destekliyor

Orman Genel Müdürlüğü İşletme ve Pazarlama Daire Başkanı Erdem Kaplan ise Finlandiya modeli ile kâğıt sektörünün önünün açılmasını desteklediklerini söyledi. Sektör temsilcilerinin kendilerine bu yönde ilettiği raporu ilgili makamlara ilettiklerini ifade eden Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kanunlar ihtiyacı karşılamıyor. Biz teşvik verilmesi taraftarıydık bunu da raporlarımızda iletmiştik. Türkiye'de 25 milyon hektar orman arazisi bulunuyor. Maalesef bunların 10 milyon hektarı bozuk. Orman Genel Müdürlüğü olarak orman ıslahı için yoğun bir çaba sarf ediyoruz."

 

FİNLANDİYA MODELİ NEDİR

Türkiye ile aynı büyüklükte ormanlara sahip olan Finlandiya'nın orman katma değer geliri 50 kat daha fazla. Kâğıt ürünleri üretiminde dünya lideri olan Finlandiya'da, orman köylülerine, endüstriyel kuruluşlara, orman ve ağaç tarımına uygun araziler kiraya verilebiliyor. Kesilen her ağaç için 2 fidan ekiliyor. Böylece hem orman ürünlerinden azami derecede faydalanılıyor hem de orman alanları genişletiliyor.

 

Arz ve talep arasında uçurum var

* Türkiye'de yaklaşık 4 milyon tonluk tüketimin 2.3 milyon tonu ithal ediliyor.

* 2001 yılında 750 milyon dolar olan kâğıt ithalatı tutarı, geçen yıl 3 milyar doları aştı.

* Kâğıdın hammaddesi olan selüloz üreten hiçbir tesis bulunmuyor.

* Türkiye'de yıllık 10 milyon metreküp olan endüstriyel odun üretimine karşılık, talep 25 milyon metreküp.

* Arz ve talep arasındaki bu uçurum üretim maliyetlerinin daha da artmasına neden oluyor.

 

Türkiye'nin kâğıt hamuru ve hurda kâğıt ithalatı (1000 dolar)

 

2003     187.335

2004     221.372

2005     278.093

2006     334.436

 

Kaynak: DTM