Bilim neden susuyor?
Bu sorumluluğu hisseden, ülkemizin sağduyulu pek çok kesimi bugün tepkilerini
her boyutuyla ortaya koymaktadır.6 En son Tarkan’ın bu eşşiz arkeolojik mirasın
yerinde korunması yönündeki açıklamaları Orman ve Çevre Bakanı Veysel Eroğlu’nun
her cümlesi ayrı bir gaf taşıyan hiddetli bir tepki çıkışına neden oldu.
Oysa Allianoi’un korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması konusunda
görüşlerini açıklamak çevreye duyarlı her vatandaşın ifade özgürlüğünün bir
parçasıdır. Öte yandan aydınların, bilim adamlarının ve sanatçıların da tarihsel
bir sorumluluğudur. Allianoi’un kaderi konusunda, ülkemizin sanatçıları ve
aydınları kadar, asıl ona sahip çıkması ve koruması gereken ilgili bilim
çevrelerinin sessiz kalmaması gerekmektedir. Onların üç maymunu oynamak yerine,
bu süreçte görüşlerini çok daha etkin ortaya koymasını diliyoruz.
Söz konusu “Allianoi “ olmadığı iddia edilen arkeolojik sit, Çevre Bakanı’nın
açıklamalarındaki “kırık bir iki sutun” un olduğu bir yer olmayıp resimlerden de
görüleceği gibi, zeminleri eksiksiz mozaiklerle bezanmiş duvarları çatı
seviyesine kadar korunmuş sutünları yerinde sapasağlam duran mekanlarla
doludur.
Bu nitelikleriyle de antik bir sağlık merkezi olaraktan gerçekten
eşsizdir…İlya çayının iki yakasını birleştiren biri yıkık iki antik köprüsü,
antik sağlık merkezlerine has tünelleri, bulunan antik tıp aletleri, heykeller
ve diğer eserlerle dünya kültür mirası listesine aday bir kültür mirasıdır.
Gerek DSİ’nin gerekse Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın özellikle Ertuğrul
Günay döneminde pekçok projeyi de başarıyla tamamladığını da düşünürsek, hele
Keban ve Aşağı Fırat Kurtarma kazılarının bugün Dünya kamuoyunda Unesco’nun
Assuan projesinden sonra en başarılı kurtarma projesi sayılıp örnek
gösterildiğini göz önüne alırsak, Allianoi konusunda çok daha dikkatli ve özenli
davranmamız gerektiği ortaya çıkmaktadır.
Kurumlarımız devlet yapımızın ve cumhuriyetimizin gözbebeği varlık
taşlarıdır. Onların uyum içinde çalışması ve başarılı sonuçlar alması hepimizin
geleceği için önemlidir. Yetkililerimizin kurumları yıpratmadan akılcı çözümler
bulma konusunda daha özverili ve temkinli davranmasını bekliyoruz.
Bulgaristan örneği Allianoi için de çok önce gündeme getirilmişti. Ama onu
hayata geçirecek irade ortaya konamadığı için ne yazık ki öneri olarak kaldı.
Ortak aklımızı biraraya getirmemiz gereken bir süreçteyiz. Allinoi için hala
umut var. Bu son şansın da yitirilmemesini diliyoruz.
Nezih Başgelen, Arkeoloji ve Sanat Dergisi Editörü - nezihbasgelen@gmail.com
Fotoğraf: Tarkan
Dipnotlar
1- C. Schuchhardt, Altertümer von Pergamon, (ed.) A. Conze, cilt 1, text 1,
Berlin 1912, A. Philippson, (1910): Reisen und Forshungen im Westlichen
Kleinaisen, I, (Einleitung-DasWestliche Mysien und die Pergamenische
Landschaft), Gotha.
2- J. Driehaus, 1956: “Prähistorische Siedlungsfunde in der unteren
Kaikosebene und am Golf von Çandarlı”, Istanbuler Mitteilungen 7, s. 75-101.
3. Bu konuda bkz: Ahmet Yaraş, “Barajlardaki Kurtarma Kazıları ve Allianoi
İkilemi”, Arkeoloji ve Sanat dergisi, 119 Ocak-Haziran 2005, s. 134-137 ve diğer
yazıları için www.allianoi.org. Bu koruma
girişiminin hukuki süreci için bkz: N. Başgelen, Türkiye’de Arkeolojik Mirasın
Korun(ama)ması ve Allianoi, İstanbul 2007.
4. Bu yazının oluşturulmasında Allianoi Girişim Grubu’nun internette
oluşturduğu iletişim ağındaki bilgilerden ve grubun eski sözcüsü Sayın Av. Arif
Ali Çangı’dan aldığımız, hukuki süreç ile ilgili bilgilerden yararlanıldı.
Girişim, bugüne kadar geniş bir katılımı örgütleyerek, büyük bir özveri ve
başarıyla etkin bir sivil toplum platformunu ülke gündeminde önemli ve saygın
bir konuma getirdi. Allianoi özelinde koruma açısından etkin bir yapılanmanın
yurdumuzda başarılı bir öncüsü oldu.
5. Bu konuda bkz. N. Başgelen; Türkiye’de Koleksiyonculuk ve Arkeolojik
Mirasın Korunması (Ulusal ve Uluslararası Yasal Mevzuat Ekleriyle) Ek:3 s.15,
İstanbul 2007.
6. Akademik çevreden bu konuda etkin bir değerlendirme olarak kitap halinde
yayınlanan çalışma için bkz. A. Vedat Çelgin, İhanetin Darağacındaki Allianoi.
İlgili Çevrelere ve Kamuoyuna Açık Mektup, Arkeoloji ve Sanat Yayınları İstanbul
2008.
|