İstanbul'a Hava Kirliliği Uyarısı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sürekli İzleme Merkezi tarafından güncel olarak paylaşılan hava kirliliği raporlarına göre, İstanbul'da bazı noktalarında hava kirliliği oranı tehlikeli boyuta ulaştı. Raporu değerlendiren İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, “Yüksek basıncın olduğu havalarda, hava kirliliği bu kış biraz canımızı sıkacak. Rüzgar varsa, yağmur varsa bu hava kirliliği olmayacaktır. Özellikle akşamları maskesiz çıkılmaması lazım. Bilhassa yaşlılar dikkatli olmalı.” diye konuştu.

DHA’da yer alan habere göre; Prof. Dr. Orhan Şen, hava kirliliği ile ilgili olarak, “Özellikle İstanbul’un bazı semtlerinde hava kirliliği etkili olmaya başladı. Örneğin, Ataşehir, Alibeyköy, Kartal, Yakacık bu civarlarda hava kirliliği artmaya başladı. Nedeni ise, gece hava sıcaklıkları düşük, gündüz hava sıcaklıkları yüksek. Geceleri hava bulutsuz olduğu için çok ısı kaybediyor gökyüzü. Dolayısıyla geceleri sobalar yanmaya başladı. Havaya çıkan kirlilik miktarları artmaya başladı. Hava kirliliği meteoroloji ile çok ilgilidir. Son 15 gündür İstanbul’da yüksek basınç var. Yağmur yok, rüzgar yok, sıcaklık yüksek bunların üçü de hava kirliliğini artırıcı rollerdir. 15 gündür devam ediyor bunlar" dedi.

“Akşamları maskesiz çıkmayın”
Prof. Dr. Şen sözlerini şöyle sürdürdü: “Kömürün fazla yakıldığı alanlarda bu kirliliği görüyoruz. Otomobillerden de çıkan kirlilik var ama bu geceleri çok fazla olmaz. Fakat partikül kirliliği olarak çok muazzam bir kirlilik var. Ataşehir ve Alibeyköy gibi ölçüm cihazı olan yerlere baktığımız zaman hakikaten kirlilik değerlerinin yüksek olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla yüksek basıncın olduğu havalarda, hava kirliliği bu kış biraz canımızı sıkacak. Gece dışarı çıkarken dikkatli olunmalı. Rüzgar varsa yağmur varsa bu hava kirliliği olmayacaktır. Özellikle akşamları maskesiz çıkılmaması lazım.  Bilhassa yaşlılar dikkatli olmalı. Amfizemi ya da akciğerleri ile ilgili problemi olanları hava kirliliği tetikler. O yüzden şimdiden buna alışmamız lazım."

Prof. Dr. Şen hava kirliliğin artmasındaki faktörün son 15 gündür devam eden sıcaklıklar olduğunu belirterek, “Üzerimizde bloke olmuş bir yüksek basınç duruyor. Alçak basıncı sokmuyor. Ege Denizi’ne kadar geliyor ve ilerlemiyor. Bu 5-6 yılda bir Türkiye’de oluyor. O zaman da kuraklık meydana geliyor. Daha önce 2011-2008 yılında bu oldu. Bu yüksek basınç sıcaklığın arttığı bulutsuz günler demek. Bu sıcaklıklar normal değil. Kasım ayında 25 derece sıcaklık hiç normal değil. Güzel hava diyemeyiz, kötü hava bunlar" diye konuştu.

Akciğer ve Kalp Hastalıkları Artıyor
Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram ise hava kirliliğine bağlı olarak yaşanan hastalıklara dikkati çekti. Prof. Dr. Bayram, “Hava kirliliğinin en başta akciğer ve kalp hastalıklarına bağlı ölümleri ciddi oranda artırdığı görülmüştür. Dünyada ve Türkiye’de yapılan çalışmalar var. Hastalığı olan bireylerde doğrudan ölümlere yol açabiliyor. Kronik akciğer hastalığı olan ve kalp hastalarının rahatsızlıklarında alevlenmeler yaşanıyor. Şikayetler ve hastane başvuruları artıyor. En hassas gruplar ise yaşlılar ve çocuklar. Yaşlıların akciğer rezervleri azaldığı için çocukların ise akciğerleri henüz tam gelişmediği ve sık nefes alıp verdikleri için daha hassaslar. Bu kirli havanın olduğu dönemde olabildiğince kapalı ortamda kalmak, hava güneşli olsa da dışarı çıkmamak, pencereleri kapalı tutmak gerekiyor. Bu günlerde olabildiğince iç ortamlarda kalmak gerek" diye konuştu.