Hasankeyf’i tehdit eden baraj, uluslararası konsorsiyumun da maddi
desteğiyle inşa edilecekti. Ancak geçen yıl yabancı kredi kuruluşları, Türkiye
bölgenin korunması için gereken kriterleri yerine getirmediği gerekçesiyle
projeden çekilmişti. (Fotoğraf: Mustafa YILDIZ / AA)
Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilusu Barajı’na
karşı çevreciler ve sanatçılardan sonra Boğaziçi
Üniversitesi’nin 111 öğretim üyesi de bir bildiriyle ayaklandı.
Bölgenin, UNESCO’nun Dünya Mirası
kriterlerinin onda dokuzunu sağladığı bilinen yer yüzündeki tek alan olduğu
vurgulanan bildiride Ilısu’nun iptal edilmesi istendi.
Yarım asırdır süren yapımıyla yılan hikayesine dönen, son olarak yabancı
kredi kuruluşlarının çekildiği Ilısu Barajı’na karşı hükümete bir çağrı da
Boğaziçi Üniversitesi’nden geldi. 110 öğretim üyesinin imzaladığı bildiride şu
görüşlere yer verildi:
“Hükümetin, Dicle Nehri üzerinde inşası öngörülen ve başta tarihi Hasankeyf
olmak üzere çok sayıda doğal ve tarihi alanı sular altında bırakacak olan Ilısu
Barajı konusundaki ısrarcı tavrı bilinmektedir. Çevresel, toplumsal ve kültürel
etkileri on yıllardır tartışma konusu olan Ilısu Barajı inşaatına uluslararası
finansman yaratmak üzere bundan önce oluşturulan iki farklı konsorsiyum, 2002 ve
2009 yıllarında dağılmak durumunda kalmıştır. Bu iki konsorsiyum, Ilısu Barajı
doğa, kültür ve yerleşimle ilgili uluslararası standartları sağlamadığı için
projeden geri dönüşsüz olarak çekilmiştir.
BM Çevre Programı Barajlar ve Kalkınma Projesi’nin
tavsiyeleri, Uluslararası Hidroelektrik
Birliği’nin Sürdürülebilirlik Yönergesi, ICOMOS 1990
Arkeolojik Mirasın Korunması ve Yönetimi Tüzüğü ve Dünya
Arkeoloji Kongresi’nin etik kuralları gibi çok sayıda
uluslararası belge de, Ilısu Barajı’nın ne denli yanlış olduğunu göstermektedir.
Oysa, kâdim Hasankeyf kentiyle birlikte Dicle
Vadisi, insanlığın en değerli doğa ve kültür varlıklarından biridir.”
Ilısu Barajı’nın tamamıyla durdurulması istenilen bildiri şöyle devam
etti:
“Türkiye’nin iç hukuku açısından değerlendirildiğinde, Anayasa’nın
63. maddesinin (Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve
değerlerinin korunmasını sağlar) ve Kültür ve Tabiat Varlıklarının
Korunması Hakkındaki Kanun’un 9. maddesinin de Ilısu
Barajı’nın inşaatına başlamayı planlayan Hükümet tarafından göz ardı edildiği
görülmektedir. Biz, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, hükümeti Ilısu Barajı
inşaatından vazgeçmeye, projeye finansman sağladığı iddia edilen Akbank,
Garanti ve Halkbank’ı ise, desteklerini çekmeye davet
ediyoruz. Tarihi Hasankeyf’in UNESCO Dünya
Mirası ilan edilmesini, mevcut Ilısu Barajı projesinin tümüyle iptal
edilmesini ve Türkiye’nin enerji ihtiyacının daha bütüncül bir çerçevede ele
alınmasını talep ediyoruz.”
Yabancılar kredi vermedi
Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) önemli ayaklarından biri
olan Ilısu Barajı’nın ilk hazırlıkları
1954’te yapıldı. 1982’de kesin proje
tamamlandı ve 1988’de de yatırım programına alındı.
2007’de Almanya, Avusturya ve
İsviçreli üç kredi kuruluşuyla 450 milyon avroluk
anlaşma imzalandı. Ancak üç kredi kuruluşu Türkiye’den istediği çevresel,
kültürel ve sosyal kriterler yerine getirilmeyince Temmuz
2009’da projeden çekildi. Türkiye de projeyi tamamlamak için yerli
kaynak arayışlarına yöneldi.
|