br />
‘Artış dövizden’
Başbakan Erdoğan, konsey ardından düzenlenen basın toplantısında bir
gazetecinin, “Suudi Arabistan'dan 15 milyar dolar geldiği şeklinde iddialar var.
Değerlendirmeniz nedir?” sorusuna, şu karşılığı verdi: “Suudi Arabistan'dan 15
milyar dolar geldiği ve bu paranın portföy yatırımları ve mevduatta artışa neden
olduğuna dair iddialar tamamıyla yalandır. Mevduattaki artışın kaynağı, esas
olarak 2006 yılı mayıs ayında döviz kurunda meydana gelen değişimdir.”
10 şirket ilk kez gelirken otomotiv yoktu
* Bu yıl 6’ncısı düzenlenen ‘Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı’ Türk-Arap
Zirvesi ile çakıştığı için açılışı Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu
Devlet Bakanı Ali Babacan yaptı.
* Bu yıl Adobe Systems, Coca-Cola Company, Deutsche Bank, Huawei
Technologies, Jain Irrigation Systems, Kraft Foods, Li&Fung,
Ogilvy&Mather, UPS, Vodafone Group gibi uluslararası şirketler Konsey’de ilk
kez temsil edildi. Öte yandan Ford, Toyota, Hyundai gibi daha önceki
toplantılarda yer alan otomotiv şirketlerinin yokluğu ise dikkat çekti.
* Üst düzey yöneticilerle yapılan toplantının basına kapalı bölümünde daha
çok genel konular konuşuldu, bu nedenle ‘önceki yıllara göre etkinliği daha
düşük’ yorumları yapıldı.
* Şirketlerin ülkeler bazında dağılımına bakıldığında ise ABD merkezli 7
şirkete karşılık, İtalya'dan 3, Almanya ve İngiltere'den birer şirketin üst
düzey yöneticisi Konsey toplantısında hazır bulunurken, Kuveyt, Çin, Hindistan,
Hong-Kong ve Japonya'dan da şirket yöneticileri bulunuyor.
* Konsey toplantısına çok uluslu şirketlerin 2'si başkan, 6’sı CEO
seviyesinde temsil edilirken, diğerlerinden de başkan yardımcısı, bölge başkanı
ve direktörler seviyesinde katılım oldu.
* Teleperformance EMEA Başkanı Norberto Varas’ın son anda yaşadığı bir
rahatsızlık nedeniyle toplantıya katılamadığı öğrenildi.
‘500 eylemi gerçekleştirdik’
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Yatırım
Danışma Konseyi’nin 2008 yılındaki son toplantısında önerilen Mali
Kural’ın Türk hükümeti tarafından gerçekleştirildiğini belirterek, “Şöyle bir
2004'ten bu yana bakacak olursak, bugüne kadar 21 ana başlıkta bu masa etrafında
dillendirilen 500 kadar eylemi şu anda Türkiye gerçekleştirmiş durumda” dedi.
Bakan Babacan, Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı’nın açılışında yaptığı
konuşmada, bu toplantılarda gündeme getirilen her bir hususun ince ince
ele alındığını vurgulayarak, “Bu masa etrafında konuşulan hiçbir şey unutulmadı,
hepsi kayıtlara alındı. Burada takdir edilen, eleştirilen konular, şikâyetler ve
memnuniyetler 6 yıl boyunca sürekli değerlendirildi” dedi. Konseyin son
toplantısında alınan kararlar ve değerlendirmelere işaret eden Babacan, geçen
toplantıda Türkiye'de sosyal güvenlik ve sigortacılık sektörünün yasal
altyapısının geliştirilmesinin takdir edildiğini hatırlattı. Babacan, şunları
söyledi:
“İhtiyatlı para politikası ve bütçe disiplininin korunması, Mali Kural
uygulamasına geçiş, son toplantımızda yine sonuç bildirgesinde olan unsurlardı.
Bizler Hükümet olarak gündeme getirilen bu hususlarda çalışmalarımızı özel
sektörümüzün katkısıyla sürdürdük. Yatırım Danışma Konseyi’nin son toplantısında
önerilen Mali Kural da bizim hükümet tarafından kabul edilen ve TBMM'ye sevk
ettiğimiz bir başka reform. Şöyle bir 2004'ten bu yana bakacak olursak, bugüne
kadar 21 ana başlıkta bu masa etrafında dillendirilen 500 kadar eylemi şu anda
Türkiye gerçekleştirmiş durumda.”
‘Bir gecede değil zamanla olacaksınız’
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn,
Türkiye’nin zaman içinde dünyanın en önemli ekonomilerinden biri olacağını
belirterek, ‘’Türkiye için büyük fırsat var. Türkiye, bir gecede değil ama zaman
içinde en önemli ekonomilerden biri olacak. Uluslararası standartları kabul
ederek, farklı bir ligde oynama imkânı var. Bu fırsattan yararlanmamak yazık
olur. Liste uzun, yapılacak çok iş var ama şimdi harekete geçmek için doğru
zaman’’ dedi. Konsey toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında
konuşan Strauss-Kahn, Türkiye için ‘’Herkesin mutabık olduğu bir husus var;
Türkiye, krizi başından itibaren iyi yönetmiştir. Krizin başında zaten doğru
politikalar uygulamadaydı. Krizden tamamen zarar görmeden çıktınız diyemem ama
daha fazla etkilenebilecekken o kadar etkilenmemiş durumdasınız’’
dedi.
|