6'ncı Yatırım Danışma Konseyi dün İstanbul Sheraton
Oteli'nde gerçekleştirildi. Toplantıya IMF Başkanı Dominique Strauss
Kahn, Dünya Bankası Başkan yardımcısı Philippe Le
Houerou ve Avrupa Yatırım Bankası Başkanı Philippe
Maystadt dışında 17 uluslararası şirketin üst düzey yöneticileri
katıldı. Açılışı Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı
Ali Babacan'ın yaptığı, öğlen saatlerinde Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı zirvenin ardından
yabancı yöneticiler Türkiye'ye uzun vadeli yatırımcı gözüyle baktıklarını
vurgulayarak, bu nedenle seçimler ya da İsrail gerginliği gibi güncel konuların
yatırım kararlarını etkilemediğini ve etkilemeyeceğini dile getirdiler. "Önemli
olan iktidar değil, istikrar" mesajı veren yöneticiler, "Demokrasinin
uygulanabilirliğine inanıyoruz" dedi.
‘İktidara göre karar vermem’
Li Fung'un Grup İcra Direktörü William Fung, 'Seçim
sonucunda yaşanacak bir değişiklik yatırım hevesinizi kırar mı?” yönündeki
soruya şöyle cevap verdi: "Kesinlikle yatırım kararımızı iktidardaki partilere
göre vermeyiz. Çünkü biz Türkiye'de demokrasiye ve demokrasinin
uygulanabilirliğine inanıyoruz. Bir değişim olursa, gelecek yeni partinin de tüm
bu politikaları sürdürerek istikrarı koruyacağına güvenimiz tam."
‘Uzun vadeli bakıyoruz’
Faaliyet gösterdikleri pazarlarda lokal politik olaylara önem vermediklerini
dile getiren Cisco Systems Başkan Yardımcısı Mohsen Moazami
"Biz planlarımız gereği Türkiye'ye uzun vadede bakıyoruz. Türkiye, Cisco için
gelişmekte olan ülkeler arasında en önemli odaklardan biri. Hükümetin yeni formu
ve partilerin değişen gücü ne olursa olsun bilgi ve teknoloji bu ülkenin
rekabetçiliğine ve GSYİH'sine katkı sağlayacak. Biz de her koşulda bu ve diğer
önemli konularda yardımcı oluruz" diye konuştu.
Kraft'ın CEEMA Başkanı Maurizio Calenti "Seçimler, İsrail'de
yaşanan gerginlik, ‘Türkiye ABD ve AB'den kopuyor' iddiaları sizin yatırım
kararlarınızı etkiliyor mu?” yönündeki sorumuza "Kesinlikle hayır" diye cevap
verdi. Calenti, "Çünkü biz Türkiye'ye uzun vadeli bakıyoruz" dedi. Deutsche Bank
AG Yönetim Kurulu Üyesi Jürgen Fischen "Seçime daha çok var. Ne
olacaksa gelecekte olacak. Bugünü konuşuyoruz" derken, Türkiye'nin çok büyük
fırsat barındırdığını ve kurum için önemli olduğunu ifade etti.
‘Erken seçim de ekonomisi de yok’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl 6’ncısı düzenlenen Yatırım Danışma
Konseyi Toplantısı'nda uluslararası yatırımcılara seçimlerin zamanında
yapılacağı ve seçim ekonomisi uygulama noktasında mali politikalardan taviz
vermeyeceklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, son yıllarda küresel mali
piyasalarda yaşanan dalgalanmalara paralel olarak azalan küresel sermaye
akımlarına karşın uluslararası yatırımcıların Türkiye'yi tercih etmeye devam
ettiğini kaydetti. Erdoğan, 2008 yılından itibaren dünya genelindeki olumsuz
tabloya karşın Türkiye olarak yapısal reformları büyük bir kararlılık ve
süreklilikle uygulamaya devam ettiklerini belirterek, kayıtdışıyla mücadele,
istihdam stratejileri, enerji projeleri, yeni bölgesel teşvik uygulaması,
KOBİ'lerin desteklenmesinin bunlardan bazıları olduğunu ifade etti. Erdoğan,
şöyle konuştu:
“7.5 yıldır popülizme asla ve asla tevessül etmedik, bu noktada
hassasiyetimizi sürdürüyoruz. Türkiye'de siyasetin önemli bir hastalığı olan
seçim ekonomisine aynı şekilde prim vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Para
politikalarında, mali politikalarda tam bir kararlılık içinde olduk ve bu
kararlılığın sonuçlarını aldık, almaya devam ediyoruz. Seçimler konusunda aynı
şekilde kararlı bir tutum sergiliyor, seçimlerin zamanında yapılması konusunda
hiçbir taviz vermiyoruz.”
‘Artış dövizden’
Başbakan Erdoğan, konsey ardından düzenlenen basın toplantısında bir
gazetecinin, “Suudi Arabistan'dan 15 milyar dolar geldiği şeklinde iddialar var.
Değerlendirmeniz nedir?” sorusuna, şu karşılığı verdi: “Suudi Arabistan'dan 15
milyar dolar geldiği ve bu paranın portföy yatırımları ve mevduatta artışa neden
olduğuna dair iddialar tamamıyla yalandır. Mevduattaki artışın kaynağı, esas
olarak 2006 yılı mayıs ayında döviz kurunda meydana gelen değişimdir.”
10 şirket ilk kez gelirken otomotiv yoktu
* Bu yıl 6’ncısı düzenlenen ‘Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı’ Türk-Arap
Zirvesi ile çakıştığı için açılışı Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu
Devlet Bakanı Ali Babacan yaptı.
* Bu yıl Adobe Systems, Coca-Cola Company, Deutsche Bank, Huawei
Technologies, Jain Irrigation Systems, Kraft Foods, Li&Fung,
Ogilvy&Mather, UPS, Vodafone Group gibi uluslararası şirketler Konsey’de ilk
kez temsil edildi. Öte yandan Ford, Toyota, Hyundai gibi daha önceki
toplantılarda yer alan otomotiv şirketlerinin yokluğu ise dikkat çekti.
* Üst düzey yöneticilerle yapılan toplantının basına kapalı bölümünde daha
çok genel konular konuşuldu, bu nedenle ‘önceki yıllara göre etkinliği daha
düşük’ yorumları yapıldı.
* Şirketlerin ülkeler bazında dağılımına bakıldığında ise ABD merkezli 7
şirkete karşılık, İtalya'dan 3, Almanya ve İngiltere'den birer şirketin üst
düzey yöneticisi Konsey toplantısında hazır bulunurken, Kuveyt, Çin, Hindistan,
Hong-Kong ve Japonya'dan da şirket yöneticileri bulunuyor.
* Konsey toplantısına çok uluslu şirketlerin 2'si başkan, 6’sı CEO
seviyesinde temsil edilirken, diğerlerinden de başkan yardımcısı, bölge başkanı
ve direktörler seviyesinde katılım oldu.
* Teleperformance EMEA Başkanı Norberto Varas’ın son anda yaşadığı bir
rahatsızlık nedeniyle toplantıya katılamadığı öğrenildi.
‘500 eylemi gerçekleştirdik’
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Yatırım
Danışma Konseyi’nin 2008 yılındaki son toplantısında önerilen Mali
Kural’ın Türk hükümeti tarafından gerçekleştirildiğini belirterek, “Şöyle bir
2004'ten bu yana bakacak olursak, bugüne kadar 21 ana başlıkta bu masa etrafında
dillendirilen 500 kadar eylemi şu anda Türkiye gerçekleştirmiş durumda” dedi.
Bakan Babacan, Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı’nın açılışında yaptığı
konuşmada, bu toplantılarda gündeme getirilen her bir hususun ince ince
ele alındığını vurgulayarak, “Bu masa etrafında konuşulan hiçbir şey unutulmadı,
hepsi kayıtlara alındı. Burada takdir edilen, eleştirilen konular, şikâyetler ve
memnuniyetler 6 yıl boyunca sürekli değerlendirildi” dedi. Konseyin son
toplantısında alınan kararlar ve değerlendirmelere işaret eden Babacan, geçen
toplantıda Türkiye'de sosyal güvenlik ve sigortacılık sektörünün yasal
altyapısının geliştirilmesinin takdir edildiğini hatırlattı. Babacan, şunları
söyledi:
“İhtiyatlı para politikası ve bütçe disiplininin korunması, Mali Kural
uygulamasına geçiş, son toplantımızda yine sonuç bildirgesinde olan unsurlardı.
Bizler Hükümet olarak gündeme getirilen bu hususlarda çalışmalarımızı özel
sektörümüzün katkısıyla sürdürdük. Yatırım Danışma Konseyi’nin son toplantısında
önerilen Mali Kural da bizim hükümet tarafından kabul edilen ve TBMM'ye sevk
ettiğimiz bir başka reform. Şöyle bir 2004'ten bu yana bakacak olursak, bugüne
kadar 21 ana başlıkta bu masa etrafında dillendirilen 500 kadar eylemi şu anda
Türkiye gerçekleştirmiş durumda.”
‘Bir gecede değil zamanla olacaksınız’
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn,
Türkiye’nin zaman içinde dünyanın en önemli ekonomilerinden biri olacağını
belirterek, ‘’Türkiye için büyük fırsat var. Türkiye, bir gecede değil ama zaman
içinde en önemli ekonomilerden biri olacak. Uluslararası standartları kabul
ederek, farklı bir ligde oynama imkânı var. Bu fırsattan yararlanmamak yazık
olur. Liste uzun, yapılacak çok iş var ama şimdi harekete geçmek için doğru
zaman’’ dedi. Konsey toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında
konuşan Strauss-Kahn, Türkiye için ‘’Herkesin mutabık olduğu bir husus var;
Türkiye, krizi başından itibaren iyi yönetmiştir. Krizin başında zaten doğru
politikalar uygulamadaydı. Krizden tamamen zarar görmeden çıktınız diyemem ama
daha fazla etkilenebilecekken o kadar etkilenmemiş durumdasınız’’
dedi.