Bartu Soral, BM Kalkınma Programı Türkiye Müdürü olarak görev yaptığı dönemde de dünya ekonomisi-iklim ilişkisini özel olarak mercek altına almıştı. Soral, "Hatırlanacaktır, benzer şekilde umut dolu açıklamalar 1997 Kyoto protokolü için de yapılmıştı. Ancak maalesef sonuç fiyasko oldu. Önce ilan edilen ve en önemli konu yasal bağlayıcılık. Yani yıllardır eksik olan şey. Ancak bu nasıl olacak, belli değil? Metinde yasal bağlayıcılığın bağları somut değil. Ülkeler kendi ceza kanunlarına “karbon salınımını söz verdiğimiz oranda indirmezsek, çevre bakanı ve başbakan 9 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile yargılanır” gibi bir madde mi ekleyecek? Bir kere en önemli madde diye sunulan maddenin içi boş” dedi.
Soral, “Yaşadığımız küresel süreçte ekonomiler, ülkeler birbirlerine bağımlı hale geldi. Birisinin yaptığından diğeri de etkileniyor. İklim değişikliği de böyle bir konu. Yani ABD ve Çin’in beş sorumlusu olduğu aşırı karbon salınımının iklim üstündeki olumsuz etkilerini sorumluluğu hemen hiç olmayan Gabon halkı da eşit derecede yaşıyor. Buna karşılık küresel dünyayı regüle edebilecek, düzenleyebilecek ve yaptırım gücüne sahip bir mekanizma yok. Birleşmiş Milletler bu konuda yetersiz kalıyor. Zaten bütçesini de her ülkenin milli geliri oranında yaptığı yardımdan alıyor. En büyük finansör ABD. Parayı verenin istemediği bir anlaşma çıkmıyor” diye konuştu.
Karbon salınımını azaltacak protokolleri ABD’nin yıllarca –adet yerini bulsun diye bile imzalamadığına dikkat çeken Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı Türkiye’nin Eski Müdürü ve Kalkınma Ekonomisti Bartu Soral değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Kaldı ki imzalasa bile demin bahsettiğim gibi şartlara uymadığınız durumda bir yaptırım yok. Yasal yaptırım yok ama doğal yaptırım var; o da küresel iklim felaketleri. Şimdilik herkes bu felaketleri tolere edilebilir buluyor. Bugün aşırı karbon salınımında Çin başta, onu ABD takip ediyor. Şimdi Çin önderliğindeki gelişmekte olan ülkeler, zenginlere “siz 250 yıldır sanayileştiniz, zenginleştiniz, dünyayı kirlettiniz. Şimdi sıra bizde, biz de sanayileşeceğiz, zenginleşeceğiz” diyor. İşte zurnanın zart dediği yer burası."
“Ciddi finansman koyulmalı"
Soral, "Bize gelince ülke olarak son 15 yıldır enerji üretmek için arttırdığımız doğalgaz ve petrol bağımlılığını, derhal ve hiç zaman kaybetmeden düşürmek, yerine yenilenebilir enerji kaynaklarını devreye almak zorundayız. Olayı sadece iklim açısından görmeyin. Gerek dış ticaret açığımızı düşürmek, gerek enerji maliyetlerimizi indirmek gerekse dış politikada daha bağımsız davranabilmek için bunu yapmak zorundayız. Başta ABD üretimlerini düşürmedikçe, karbon salınımlarını azaltmadıkça ve 200 yıldır yarattıkları tahribatı onarmak için ortaya ciddi bir finansman koymadıkça yapılan konferanslar fotoğraf çektirmekten öteye gitmez olmak üzere gelişmiş ülkeler yıllardır sürdürdüğü tüketim çılgınlığına son vermedikçe, üretimlerini düşürmedikçe, karbon salınımlarını azaltmadıkça ve 200 yıldır yarattıkları tahribatı onarmak için ortaya ciddi bir finansman koymadıkça yapılan konferanslar fotoğraf çektirmekten öteye gitmez” diye ekledi.
|