Bir süre önce yenibaştan yazımına başlanan Kamu İhale
Kanunu'na ilişkin olarak Kamu İhale Kurumu (KİK), çatı
niteliğinde bir kanun taslağı hazırladı. Mevcut kanunda kamu ihalelerine
girebilmek için ön yeterlilik şartı olarak müteahhit şirketlerin, son 15 yılda 3
iş bitirmesi gerekiyor. Ancak AB yetkilileri, bu sürenin tüm AB üyesi ülkelerin
mevzuatında olduğu gibi son 5 yılda 3 iş bitirme şartı olarak düzenlenmesini
istiyor.
Mevcut kanunda yabancı şirketlerin, Türkiye'deki kamu ihalelerine katılma
serbestisi var. Ancak, burada yerli firmalara avantaj sağlanıyor; bir işe yüzde
15'e kadar yüksek teklif verilmesi halinde yerli firmaların tercih edilmesi
hükmü yasada yer alıyor. AB, bu hükmün de haksız rekabete yol açtığı
gerekçesiyle kaldırılmasını istiyor. AB üyelik müzakerelerinde kamu alımları
faslının açılması için bu hükmün kadırılmasını şart koşuyor. Taslağın yüzde 15
hükmünü kaldıracak şekilde hazırlandığını öğrenen müteahhitlik sektörü ise
maddenin korunması için girişimlerde bulunuyor.
Yalvarıyorum... Söz konusu düzenlemelerin
AB'nin isteği doğrultusunda yapılması halinde Türkiye inşaat sanayinin tamamını
yabancılara teslim edeceklerini belirten Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı
Erdal Eren, "Bu önyeterlilik şartıyla Türk firmaları AB
ihaleleri de dahil, tüm ihalelere zor girer" diyerek şunları söyledi: "Başbakana
ve Hükümete yalvarıyorum, dersem yeridir; bu maddeleri AB olmazsa olmaz dese
bile koymayın. Bunun için 10 gün önce Maliye Bakanı'nı ziyaret ettik. Durumu
kendisine anlattık."
Yeni taslakta, kamu alımları, sektörel alımlar ve imtiyaz ihaleleri
düzenleniyor.Taslakta, şu anda dağınık biçimde bulunan istisnalar tek bir
maddede toplanıyor. Buna göre, toplam 25 kalemde kamu idareleri istisnai alım
yapabilecek. Taslakla, eşik değerler de AB normlarına yükseltiliyor. Yapım işi
ihalelerinde 5 milyon 150 bin Euro, sektörel faaliyetlere ilişkin mal ve hizmet
alımları ile tasarım yarışmalarında 412 bin Euro, merkezi yönetim kapsamında yer
alan idarelerin mal ve hizmet alımlarında 133 bin Euro, merkezi yönetim kapsamı
dışında kalan idarelerin mal ve hizmet alımlarında 206 bin Euroluk eşik değerler
geçerli olacak. Taslakta, enerji, su, ulaştırma ve posta
hizmetleriyle ilgili ihalelerde izlenecek yol da yasal bir çerçeveye bağlanıyor.
Söz konusu sektörel faaliyetler kapsamında "petrol, gaz, kömür ve diğer katı
yakıtların aranması ve çıkarılması faaliyetleri; liman, hava limanı veya diğer
terminal tesislerinin işletilmesi faaliyetleri" de yer alacak. Enerji, su,
ulaştırma ve posta hizmetleri alanlarında idare veya kuruluşların yaptığı
faaliyetlerin büyük bölümü sektörel faaliyet kapsamında sayılacak. Bu
faaliyetler için yapılacak alımların belli koşulları karşılaması durumunda,
istisna uygulaması geçerli olacak. İlk kriz
tedbiriydi Küresel krizin etkisini Türkiye'de
hissettirmeye başlamasıyla birlikte uygulamaya konan ilk tedbirler arasına yüzde
15 hükmünün uygulanmasına kamu kurumlarının dikkatini çekmek girmişti. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, 2 Aralık 2008'de yayımladığı genelgede kanundaki bu hükmü
hatırlatarak, şunları demişti: "Hükmün kamu kurum ve kuruluşlarınca dikkate
alınması hususunda bilgilerini ve kamu yöneticilerinin bu konuda gereken
duyarlılığı göstermelerini önemle rica ederim."
8 yılda 20 değişiklik Kamu ihale sistemini
düzenleyen yasada, ilk düzenelemenin gerçekleştiği 2002'den bu yana 20'ye yakın
değişiklik yapıldı. Değişikliklerin bir kısmıyla bazı alımlar yasadan muaf hale
getirilirken, bazılarıyla da kamu ihaleleri yapılma ve itiraz süreçleri
değiştirildi. Yasada son dönemde yapılan en kapsamlı değişiklik ise, 2008 yılı
sonunda kabul edildi. Bu düzenlemeyle ihalelere itiraz ücretleri artırılırken,
itiraz etme ve sonuçlandırma süreleri de kısaltıldı. Bu değişikliğin KİK'in
üzerindeki iş yükünü azaltmak ve itiraz başvurularının ciddi olması için
yapıldığı belirtildi.
AB Türkiye'ye karşı korumacılıkta lider AB,
müzakere faslının açılması için yüzde 15 hükmünün kaldırılmasını şart koşuyor.
Ancak kriz sırasında Türkiye'ye karşı en fazla korumacı tedbir alanlar arasında
AB üyeleri önde geliyor. 2008 ve 2009 yıllarında Türkiye'ye yönelik korumacı
tedbir alan ülke sayısı 49 oldu. Bunlardan en fazla tedbir alanlar arasında AB
üyeleri Fransa, İspanya, Almanya, İtalya, Hollanda, Avusturya, Yunanistan,
Finlandiya, Danimarka, Belçika, Portekiz, Romanya ve Lüksemburg
vardı.
|