stanbul Mimarlar Odası'nın dün Gar Lokantası'nda düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında Haydarpaşa'nın geleceği konuşuluyor... Duvarda en uzun süre kalan fotoğraf ve söz Tayyip Erdoğan'a ait: "Ben adeta ülkemi pazarlamakla mükellefim."
Haydarpaşa ranta dönüştürülecek. Bu belli. Kâh Manhattan olacağı kâh Venedik olacağı söyleniyor. Ama tam olarak ne olacağını bilmesi gereken hiç kimse bilmiyor. Hükümet İstanbul'un tüm çehresini değiştirecek dev projeler yapılırken ne mimarların, ne şehircilerin, ne sanatçıların, ne sosyologların, ne üniversitelerin fikrini alıyor... Bu kent sanki üzerinde yaşayan 12 milyon insanın değil, iktidar partisiyle ne olduğu belirsiz karanlık görünümlü Ortadoğulu işadamlarının ortak malıdır. Rant cinnetine tutulmuş iktidar ve Anakent, herkesi ot yerine koymakta, yok saymaktadır.
Mimar Mücella Yapıcı, Koruma Kurulu'nun Kadıköy bölgesini sit alanı ilan ettiğini, ancak kararın dışarı tebliğ edilmediğini, Marmaray gibi inşaatların bu karar yokmuşçasına sürdüğünü anlatıyor. Karar neden çekmecede tutuluyor? Muhtemelen bir başka kararla iptal edilecek o yüzden.
Haydarpaşa Garı'nın Hasanpaşa'ya taşınacağı söyleniyor. Mimar Behiç Pek, dev Fenerbahçe Stadı'nın, belediye ve evlendirme dairesinin, kavşakların arasında dev bir tren garının çılgınlık olacağını söylüyor. Haklı...
İstanbul, cehalet ve satıcıların elinde inliyor...
|