üyükşehirlerde içme suyunun kaliteli, sağlıklı ve
uluslararası standartlara uygun halde vatandaşlara ulaştırıldığı bildirildi.
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresinden alınan bilgiye göre,
İstanbul'un içme suları son teknolojiyle donatılmış tesislerde arıtıldıktan
sonra dağıtım ağıyla vatandaşlara sunuluyor. Musluklardan akan suyun
Sağlık Bakanlığınca yayınlanan İnsani Tüketim Amaçlı
Sular Hakkındaki Yönetmelik kriterlerine uygun olduğunu belirten
yetkililer, şunları kaydetti:
''Akredite olmuş İSKİ laboratuvarları ve
diğer kamu kuruluşlarınca yapılan analiz sonuçları, musluklardan akan suyun
Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Birliği ve ABD Çevre Koruma Ajansı kriterlerine
uygun olduğunu gösteriyor. Kurumumuzca her gün şehrin 350-400 farklı noktasından
alınan numunelerin analiz neticesi 'www.iski.gov.tr' adresinde de yayımlanarak
kamuoyuna duyuruluyor.''
Ankara'nın
bulanıklık değeri 0.74
Uluslararası standartlara göre, kaynak
sularında 5'in üzerinde çıkmaması gereken bulanıklık (NTU) değeri Ankara'da 0.74
düzeyinde bulunuyor. Ankara suyunun sertliği 97.8, sudaki organik madde değeri
litre başına 2.9 miligramken, ''klorun yüzeysel su kaynaklarında bulunan organik
maddelerle reaksiyona girmesiyle oluşan kanser yapıcı bileşikler'' olarak
tanımlanan ''trihalometanlar'' yönünden de Ankara'nın içme suyu değeri 52.79
olarak belirtiliyor.
"İzmir'e dünya
kalite standartlarına uygun su veriliyor"
İzmir Büyükşehir
Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi yetkililerinden alınan bilgiye göre,
kentte çok geniş alanda bulunan içme suyu üretim kaynakları Merkezi Kontrol ve
Veri Toplama Sistemi (SCADA) ile tek merkezden 7 gün 24 saat kumanda ediliyor.
SCADA ile 2 baraj, 102 derin kuyu, 71 pompa istasyonu, 344 motopomp, 48 depo,
havuz, gözlem kuyusu ve 17 hat vanasının kontrolü yapılıyor. Sistemle tüm su
dağıtım ağı bir kumanda merkezinden bilgisayar ve telsiz sistemiyle
izlenebiliyor, su dağıtımı uzaktan kumandalı motorlu vanalarla kontrol ediliyor,
hat basınç ve debileri, depo seviyeleri, sensörlerin de aracılığıyla sürekli
denetlenebiliyor.
Yetkililer, küresel iklim değişimine bağlı kuraklığın
sonucu olarak İzmir'e içme suyu sağlayan yeraltı suyu kaynaklarında farklı
düzeylerde olmak üzere arsenik konsantrasyonlarında artış belirlenince gerekli
çalışmalar yapılarak sorunun çözüldüğünü belirtti. Üniversitelerle yapılan iş
birliği sonucunda sorunun acil çözümü için 2008'in yaz aylarında biri dünyanın
en büyük tesisi olan 3 ayrı arsenik arıtma tesisinin inşaatına başlandığını
belirten yetkililer, rekor hızla tamamlanan tesislerin tümünün 4 Mart 2009'da
tam kapasiteyle devreye girdiğini söyledi. Bu arıtma tesisleriyle İzmir'e dünya
kalite standartlarına uygun içme suyu verildiğini vurgulayan yetkililer, şunları
kaydetti:
''Halen Göksu ve Sarıkız kuyularından gelen yer altı suları
Göksu, Menemen ve Çavuşköy kuyularından gelen yeraltı suları Menemen, Halkapınar
kuyularından gelen yer altı suları da Halkapınar içme suyu arıtma tesislerinde
arsenikten arındırılarak kente veriliyor.''
İçme suyu kalitesi ve arsenik
değerlerinin sürekli izlendiğini belirten yetkililer, şehir içi su dağıtım
şebekesinde 40 ayrı noktadan periyodik alınan su örneklerinin, içme suyunun
kalitesini belirlemekte kullanılan 16 ayrı parametre analiz edildiğini, yapılan
tüm analizlerde parametre değerlerinin verilen sınır değerlerin altında
kaldığının görüldüğünü bildirdi. İZSU yetkilileri, İzmir'de geçen yıl ortalama
su tüketiminin günde 505 bin 427 metreküp olarak gerçekleştiğini, içme suyunun
yüzde 63'ünün yeraltı suyu kuyularından, yüzde 37'sinin yüzeysel su
kaynaklarından sağlandığını kaydetti.
|