Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Güvene İhanet Ediyorlar

Prof. Dr. William Black şirket içi yolsuzluklarla mücadele uzmanı bir hukukçu. İstanbul’da Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde konusuyla ilgili bir konferans verdi. Dünyanın çeşitli bölgelerinden ve ABD’den şirket içi yolsuzlukların nasıl yapıldığını söylerken kendi geliştirdiği “güdümlü yolsuzluk” kavramı konusunda da çarpıcı anekdotlarını

Cumhuriyet Gazetesi
Güvene İhanet Ediyorlar

br />
‘Karikatüre benziyor’

- Neredeyse Red Kid çizgi romanını izliyormuşum hissine kapılıyorum...

W.B. - Haklısınız. Çünkü olay gerçekten karikatüre benziyor. Adam bu küçük üç bankayı satın aldıktan hemen sonra bankalar giderek büyümeye başladı. Büyüme hızı yılda ortalama yüzde 50’ydi. Yaptıkları da şuydu: Bu bankaların sahibi, yöneticileri, yakınları sürekli kredi çekiyorlardı. Bir yandan da küçük yatırımcıyı bankalardan yüksek faizli kâğıt almaya ikna ediyorlardı. Bu bankalar öylesine şiştiler ve büyüdüler ki İzlanda’nın GSMH’sinin on katına çıktılar. İzlanda bir yatırımcı cenneti haline gelmişti. Ülkenin her yerinde pıtrak gibi yatırım şirketleri kuruluyordu. Ortaya kendilerinden emin genç finansçılar çıktı.

‘Sen ben bizim oğlan düzeni’

- Peki bu arada İzlandalı yöneticiler ne yapıyordu?

W.B. - Bunları kontrol altına almak için hiçbir şey yapılmadı. Çünkü herkes bundan nemalanıyor, zengin oluyordu. Çünkü İzlanda’da hemen hemen herkes birbiriyle akraba. Herkes birbirini tanıyor. Tipik “sen ben bizim oğlan” düzeni. Tabii sonunda balon patladı. Hem de ne patlayış. Onlarca milyar dolar havaya uçtu. Bu arada İngiltere ve Hollanda’dan İzlanda finans kapital dünyasının cazibesine kapılıp oraya paralar yatıran yüz binlerce kişinin de mahvına sebep oldular. İzlanda bu felaketin ardından suçu kendinde hiç bulmadı. İzlandalı bankerleri finans teröristleri olmakla suçlayıp anti-terör yasasını uygulayarak İzlanda’daki bankaları kapattıran İngiltere’ye suçu yüklemeye çalıştı.

- Peki, Yunanistan’a ne oldu da batmanın eşiğine geldi?

W.B. - Yunanistan, güdümlü yolsuzluk ve sen ben bizim oğlan düzeniyle ünlenen bir ülke. Yunanistan’ın bir önceki Nea Demokratia Hükümeti hemen hemen her konuda yalan beyanlarda bulundu. Özellikle de Avro konusunda yalan söylediler. Avro ve Avrupa Merkez Bankası gerçekten akılsızca kurulmuştu.

Daha Avro ve Avrupa Merkez Bankası kurulmasından 20 yıl önce kimileri olacakları görmüşlerdi ve AB’nin merkez değil de Yunanistan, Portekiz gibi çevre ülkelerinde bir ekonomik kriz olup devalüasyon gerektiğinde elleriyle kollarının bağlı olacağını çünkü Avro’ya mahkûm kaldıkları için bunu devalüe etmenin imkânı olmayacağı konusunda uyarılarda bulunmuşlardı. Bunun dehşetli ve uzun süreli bir işsizliğe yol açağı konusunda dikkatleri çekiyorlardı.

Yunan eski hükümeti bu tehlikeyi savuşturmaya çalışarak hem işsizlik hem de gittikçe artan cari açık konusunda yalan söyledi. Bir de Almanya’nın durumu var. Alman hükümeti 89 milyar Avro’yla Yunanistan’ı kurtarma kararı aldırarak bütün Avrupa’yı kızdırdı. Kendi iç kamuoyunda da bu kızgınlıkların hedefi. Öte yandan şimdi İspanya’da yaşananlar var. İspanya Yunanistan’dan çok büyük ve sorunları çok daha derinleşen bir ülke haline geldi. İspanya’da işsizlik yüzde 20’ye çıktı.

Türkiye’ye etkileri

- Peki, AB’de bu olanlar Türkiye’yi nasıl etkiler sizce?

W.B. - AB Türkiye’nin bir numaralı ticaret ortağı. Bir numaralı ticaret ortağı bu durumda olunca Türkiye herhalde iyi etkilenmez. Avrupa’da bireysel hükümetler gerekeni yapmaktan aciz. Çok sert bir resesyonda daha fazla harcama yapmak zorunda kalacaklar. Şimdi IMF’den medet umuluyor. Ama IMF’nin bütün bu sorunlara getireceği tek bir yanıtı vardır. O da şu: Ayağınızda bir iltihaplanma varsa tabancanızı çekip ayağınızı vurun. IMF hiçbir zaman ders almayacak.

- Siz böyle söylüyorsunuz ama bizim Başbakan küresel krizin bizi teğet geçtiğini söyledi...

WB. - Hiçbir ülkenin başbakanına saygısızlık etmek istemem ama dünyadaki hemen hemen bütün başbakanlar ülkeleri bu krizden darbe yemeden hemen önce aynı şeyi söylemişlerdi.

PROF. WILLIAM BLACK

ABD’de Missouri Üniversitesi’nde ekonomi ve hukuk dersleri veriyor. Şirket içi yolsuzluklarla mücadele uzmanı. 2005-2007 arası Yolsuzlukları Önleme Enstitüsü Başkanlığı yaptı. Pek çok yolsuzlukla mücadele ve soruşturma kuruluşunda çalıştı. “Güdümlü yolsuzluk” (control fraud) kavramını geliştirdi. ABD’deki hedge fonlar skandalı yüzünden batan Fannie Mae şirketinin faaliyetlerini soruşturan kuruluşta uzman olarak çalıştı. Uzmanlık alanlarıyla ilgili kitaplar yazdı. Özellikle “The Best Way to Rob a Bank is to Own One” (Banka Soymanın En İyi Yolu Banka Sahibi Olmaktır) isimli kitabı çok yankı uyandırdı.

TÜMÜNÜ GÖSTER HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3
ETİKETLER: ekonomi
http://www.yapi.com.tr/haberler/guvene-ihanet-ediyorlar_81043.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!