Mojave Çölü'nde berrak bir kasım sabahı.
Günün ilk saatleri. Güneş uçuk pembemsi bir ışıltıyla McCullough Tepeleri'nin
doruklarına hafifçe dokunuyor. Fonda, Las Vegas'ın gigavatlık ışıltıları ardında
batan bir dolunay.
"Nevada Solar One" güneş santrali henüz uykuda. Günlük mesaisi
başladı, başlayacak. Bir elektrik santralinin bu kadar güzel olabileceğini hayal
etmek bile zor: 100 hektarlık bir alanda sonsuz ışık kanalları gibi oluklar
halinde uzayıp giden hafif içbükey aynalar. Gece yere bakar halde duran 182
binin üzerinde ayna uyanıp güneşi izlemeye başlıyor.
Kumanda odasında bir operatör, "Bugün sıcaklık 370 santigrat
dereceye varacak gibi görünüyor" diyor. Onun işi, güneş ışığını içlerinde
dolaşım sıvısı bulunan uzun çelik borulara odaklayıp, bu sıvıyı 400 santigrat
dereceye kadar ısıtan parabol biçimli ayna sıralarını izlemek.
Ayna tarlasında elde edilen inanılmaz sıcaklıktaki bu sıvı,
kaynar durumdaki dolaşım sıvısının içine aktığı çok büyük radyant ısıtıcının tam
merkezinde tümüyle buhara dönüşüyor. Su buharı, bir türbin ve dinamoyu
çalıştırıp 64 megavata varan oranda elektrik üretiyor. Ki bu da, ABD
standartlarında düşünüldüğünde 14 bin hane ya da birkaç Las Vegas kumarhanesine
yetecek kadar enerji anlamına geliyor.
Tesis yöneticisi Robert Cable, Eldorado Vadisi otoyolunun
karşısındaki doğalgazla çalışan enerji santralini işaret ederek, "Sistem bir kez
buharı ürettikten sonra, işin geri kalanı geleneksel yöntemlerden farksız,"
diyor. "Biz de yolun karşı tarafındakilerle aynı aletleri ve parçaları
kullanıyoruz."
2007'de üretime geçen "Nevada Solar One", bu tarih itibariyle
ABD'de 17 yıldan uzun bir süre sonra yapılan ilk büyük güneş enerjisi santrali
unvanını üstlendi. (Bu arada söz konusu bu zaman aralığında güneş enerjisi
teknolojisi diğer ülkelerde de popülerlik kazanıp filizlenmeye
geçmişti.)
"Nevada Solar One" bir İspanyol şirketi olan Acciona'ya ait.
Aynalarsa Almanya'da üretildi. Kafamızda baretler ve güneş gözlüklerimiz, Robert
Cable'ın kamyonetine atlayıp, dizi dizi uzanan ayna oluklarının yanı başından
ağır ağır ilerliyoruz. Bazı adamlar bir su tankerinden gelen hortumla aynalara
su tutuyor. Cable, "Her türlü toz zerresi onları etkiliyor" diyor.
Ayna tarlasının dış sınırında durup daha yakından incelemek
üzere kamyonetten iniyoruz. Kullanılan camın ne kadar dayanıklı ve sert olduğunu
göstermek için Cable aynalardan birine davul çalarcasına vurmaya
başlıyor.
Başının üzerinde, parabolün odak noktasındaki dolaşım sıvısını
taşıyan boru, ışığı daha iyi emmesi için siyah seramikle kaplanmış. Ve yalıtım
amacıyla havası alınarak vakumlanmış bir cam silindir içine alınmış. "Nevada
Solar One" bulutsuz bir yaz günü güneş tam tepedeyken güneş ışınlarının yüzde
21'ini elektriğe dönüştürebiliyor.
Doğalgazla çalışan termik santraller daha verimli olabilir ancak
güneş enerjisi sayesinde burada yakıta hiç para vermiyorsunuz. Ve gezegeni
ısıtan karbondioksit de havaya salınmıyor. Yaklaşık her 30 dakikada bir,
motorlar aynaları biraz daha yukarı hareket ettirdikçe hafif bir vızıltı
duyuluyor. Öğle saatlerinde bütün aynalar dosdoğru güneşe bakıyor olacaklar.
Burası öylesine sessiz ki ne kadar çok iş yapıldığını hayal etmek olanaksız: 760
aynadan oluşan her bir ayna grubu yaklaşık 84 bin vatlık enerji üretiyor ve bu
da yaklaşık 113 beygirlik güce eşdeğer. Saat 08.00'e gelindiğinde borulardan
geçen yağ işletme sıcaklığına erişiyor. Yarım saat sonra üretim istasyonundaki
türbin tiz bir ses çıkaracak kadar hızla dönmeye başlıyor. "Nevada Solar One"
artık enerji üretmeye hazır...
Devamı National Geographic Eylül
sayısında
|