Gezi Parkı’na "Ekolojik Köprü"
'Gezi Park'sız Plan' için...
Gezi Parkı'na Koruma Kalktı
Topçu Kışlası Yine Mahkeme Yolunda
Gezi Parkı'nda Yeni Gelişme
Gezi Parkı’ndaki "Kazılı Alana" Tepki
'Gezi Parkı'nda Oldubittiye...
İstanbullular Deprem Olsa...
Deprem Sığınma Alanı için Davacı Oldular
İstanbul'da Olacak Depremin...
İstanbul Depreminde Neler Olacak?
Türkiye İMSAD’dan ‘Deprem...
Bodrum'da Deprem
Gezi Nedeniyle Kovulan Şehir...
Deprem Gerekçesi ile Yıkılan...
Çin'de 6.5 Büyüklüğünde Deprem!
Marmara'da Korkutan Deprem Hareketliği!
İzmir'deki Depremler Normal mi?
İzmir'i Deprem Uyandırdı
Çanakkale'de Deprem
Bandırma'da Deprem!
Alaska'da 8 Büyüklüğünde Deprem!
Deprem Toplanma Alanı Külliye Oluyor
Gezi Parkı'nda Neler Oluyor?
“Gezi Parkı, Depremde O Bölgenin Çadır Alanıdır”
Gezi davasının ilk duruşması bugün görüldü. Taksim Dayanışması sözcülerinin de yargılandığı davada Mücella Yapıcı, savunmasını verdi. Yapıcı, “Ben çocuklarımızı öldürenlerin yargılanmasını istiyorum” dedi.
Mimar Mücella Yapıcı, İstanbul Tabip Odası Eski Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu'nun da aralarında bulunduğu Taksim Dayanışması’nın 26 üyesi hakkında "örgüt üyesi" oldukları iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün başladı. Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Sami Yılmaztürk, Mimarlar Odası Yönetim Kurulu üyelerinden Ali Ekinci, Fikret Oğuz da davayı izleyenler arasındaydı. Gezi davasında, mimar Mücella Yapıcı savunmasını verdi. Mücella Yapıcı, savunmasında “o kadar haklıyız ki tüm dünya gördü” dedi ve şöyle devam etti: “27 Mayıs 2013’te gece yarısı gezi parkında yasadışı inşaat yapılmıştır. Usulsüz tahrip nedeniyle ve kesilen ağaçlara tepki veren çevre halkı bizi oraya çağırdı. İnşaat yapan yetkililerin izinleri var mı diye sorduk, böyle bir şeyin olmadığını öğrendik. ‘Kamuyu zarara uğratan ve çevreyi tehdit edecek şekilde inşaatı devam ettirenlere izin var mı?’ diye sorulmuştur, izin olmadığı öğrenilmiştir. Yine hiç bir yetkili yokken sadece kepçeci ile konuşulmuştur, teknik insan yoktur. Biz bunu engellemeye çalışırken çevik kuvvet gaz kapsülü ve silahlarıyla yer almış ve o sırada kırmızılı kadınla hepimize gaz sıkmışlardır. Kepçe, gaz sıkılırken inşaata devam ediyordu. Elimizde taş, sapan yoktu, sadece kitaplar vardı. Bana 50 cm’den iki tüp gaz boşaltıldı. Beni kurtarmaya çalışan arkadaşlarım çok ciddi darp edildi. Bağırdığım fotoğrafım da suç delili olarak kullanıldı. Buna rağmen inşaattan vazgeçilmediği için hepimiz orda gecelemeye başladık. Şiddet çok aşırı devam etti ve o kadar haklıyız ki dünya gördü. Çocuklarımızın ölümüne neden olan bu şiddet tüm Türkiye’ye yayıldı. Bu konuda Taksim Dayanışması tarafından emniyet ve valilik uyarılmış Ombudsman’a, Başbakan’a ve Cumhurbaşkanı’na da bilgi verilmiştir. Biz değil onlar yargılanmalı”. “Bir park valinin keyfine göre açılıp kapanamaz” Yapıcı savunmasında şunları söyledi: “Kamusal alanlar halkındır. Taksim, emek, demokrasi meydanıdır. Bir kentte bir meydan ne zaman, nasıl isterse barışçıl şekilde kullanalım diye vardır. Taksim Gezi Parkı depremde o bölgenin çadır alanıdır. Dünyanın hiçbir yerinde valinin keyfine göre bir park açılıp kapanamaz, hava durumu gibi. İnsanlar ölürken vali orayı süsledi püsledi. Bizi parka çağırdı, biz de arkadaşlarla parka gittik. Adımımızı attık, TOMA’lar önümüze geldi. Arkadaşlarım, kızım ve ben çember altına alınarak gözaltına alındık. Sözlü taciz yapıldı, çıplak arandık. Kalp ilaçlarımı istedim, yok dediler. Erkek tuvaletini kullanmak zorunda bırakıldık, kadın polis yoktu. Ben Anayasa’ya göre suç işleyenlerin yargılanmasını, çocukları öldürenlerin yargılanmasını istiyorum. Biz suçsuzuz” dedi. |