"Geleceği Yapılandırmak: 2023 Vizyonunda Gayrimenkul Sektörü"
Gayrimenkul Zirvesi 2012'nin oturum başkanlığını İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan’ın yürüttüğü 'Geleceği Yapılandırmak: 2023 Vizyonunda Gayrimenkul Sektörü' başlıklı ikinci oturumda rapor, kendi alanlarında uzman isimler tarafından ele alındı.
/p> Yollar, altyapı getirilmedikçe, muhteşem binaların bir anlamı yok Devletle en fazla el ele yürümesi gereken alanlardan birinin alt yapı olduğuna değinen İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan da, “Yollar, altyapı getirilmedikçe, muhteşem binaların da çok fazla bir anlamı yok. O açıdan devletin herkesten daha önce gidip bu planlamayı yapması, sektörün önünü açacak bir şey. Bir ülke için, çevre ülkeler için örnek olacak şekilde yapılması da çok önemli. Bugüne kadar hakkını veremedik; çok da çirkinleştirdik. Konut sektöründen, olayı AVM’lere getirmek istiyorum. Hepsi ağzına kadar dolu diye düşünürken, yeni bir sosyal faaliyet ortamı oluşturmaya başladı. Dünyada ilginç bir döneme girdik. Avrupa’nın sorunlarla boğuştuğu; ama doğuya baktığınız zaman ortamın çok daha hızlı geliştiği, yeni bir uygarlık düzeyinin oluştuğu bir dünyaya doğru gidiyoruz. Alışveriş merkezlerini düzenlediğiniz kitlenin bile doğu kültürü ile dizayn edilmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu. Herkesin kendi alanındaki teknik bilginin hayatın diğer alanında da yeterli olacağına inandığına dikkat çeken Arıboğan, “Halbuki uygarlıktaki gelişimi takip etmek çok önemli. Bizler tarım uygarlığında doğduk. Türkiye tarım toplumuydu. Bizler vazifemizi hayat geçirdik. Sanayi toplumu haline geçirebildik. Ama dünya sanayi sonrası topluma geçiyor. Kendine özgü talepleri var. Bizler bu uygarlığın göçmeniyiz. Ev sahipleri burada oturuyor. Yaptığımız her şey yeni uygarlığın ev sahiplerine göre düzenlenecek. Şu anda iki üç yaşında olanlar, önümüzdeki dönemde daha önemli olacak. Tecrübeli mühendisler kadar genç mühendisleri de isteyin” çağrısında bulundu. Eskiden kaynaktan akan suyun getirildiğini, şimdi ise sanayi toplumunda şişelenen suyun 3 liraya satıldığını da belirten Arıboğan, “Sanayi sonrasında Armani, Gucci, Prada gibi marka ilave ediliyor; içine performans arttırıcı konuluyor ve sonra 333 liraya satıyorlar. Bu, yeni dünyanın aslında mal, ürün üretmeye çalışmadığı anlamına geliyor; artık suyu satın alacak olan insan kitlesi üretiliyor. Sanayi sonrası toplum, tamamen insan üzerine oynuyor. Ben hijyen sektöründe çalışacak olsaydım, önce sosyolojik araştırma isterdim. Çok şahane bir ev yapmanız değil; onu talep edecek kitleyi de üretmeniz gerekiyor. Yeni uygarlık düzeyinde bu uygarlık koşullarını da öğrenmek; artı dünyayı takip etmek lazım. Dünyaya nereye yatırım yapalım diye baktığınızda, 'şu kadar insan yaşıyor' diye ekonomik matematik verilerle yanılırsınız. Nereye yatırım yaparsanız yapın, örneğin Türkiye’nin Rusya ile ilişkileri iyi olduğu sürece varsınız. Ama problem çıkarsa sizi kimse tanımaz orada; güle güle derler. Ciddi analistlerle dünyayı okumak gerekiyor. Tuğla çelik gibi veriler kadar, petrol ve dünyadaki siyasi dengesizliklere de duyarlı olmanız gerekiyor” dedi. AVM’ler giderek daha karma yapılardan oluşuyor AVM’lerin evden, işten arta kalan zamanları değerlendirme fırsatı sağladığına değinen Jones Lang LaSalle Türkiye Genel Müdürü Avi Alkaş ise, vizyon olarak 2023’e giden yolun aydınlatılması, oradaki yol haritasının oluşturulması bakımından bu çalışmayı yürütenleri kutladığını ve her türlü desteği vermeye hazır olduğunu belirtti. Türkiye’nin kayıt içine yönelik önemli işlevler gören gayrimenkul ortaklıklarının daha da gelişmesi ve bu sayede devinim kazanacak inşaat sektörüne de çok ciddi katkılar olacağına inandıklarını kaydeden Alkaş, şunları söyledi: “Çünkü global hizmet vermekte olan şirketin Türkiye ayağı olarak, ülkemizden de ihraç edebileceğimiz başarılı parlak modellerin oluştuğunu görüyoruz. Artık yurt dışından bizim başardığımız örnekleri incelemek için talepler alıyoruz; inceleme turlarına katkı ve destek oluşturuyoruz. AVM’lerin giderek daha karma yapılardan oluşturulduğunu görmek mümkün. Arsa fiyatlarımızın pahalı olmasından dolayı AVM’lerin salt alışveriş merkezi değil, iş merkezleri, oteller, ofisler gibi değişik etkinliklere mekan sağlayacak ek öğelerle bir araya geldiğini görmekteyiz. Bunların ulaşım şehircilik açıksından da doğru kurgulanması sağlanabildiği oranda başarılı olur”. Avi Alkaş, “Artık aynı alışveriş merkezinde dahi farklı farklı yerler inşa etmeye çalışıyoruz. Orta alan İstiklal caddesi ise sağ taraf Bağdat Caddesi kurgusu olabilsin gibi yapılaşmaya gidiyoruz. Amacımız tüketim hızını arttırmak. Bu gün bacasız fabrika konumundaki AVM’ler yarattığı istihdam ile katkılarını sürdürürken; büyükşehirlerde yaşamamızın farklı şekilde gelişmesine de imkan sağlıyorlar. AVM’lerin ofislerle de karşımıza çıkmaya başladığını söyleyebiliriz. Gayrimenkul, yabancı yatırımcıyı cezp etme açısından en kolay sektör. Yabancılara satışın önünü açılmasını alkışla karşılamak lazım. Bu meyanda da yurt dışından gelebilecek olan yatırımlar var. Çünkü AVM’lerde ofis yatırımları olacak. Yakın coğrafyamızdaki siyasi çalkantılar yavaşladığı müddetçe, yeni iş imkanlarının doğmasına da imkan kazanılacak” şeklindeki düşüncelerini aktardı.
|