"Geleceği Yapılandırmak: 2023 Vizyonunda Gayrimenkul Sektörü"
Gayrimenkul Zirvesi 2012'nin oturum başkanlığını İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan’ın yürüttüğü 'Geleceği Yapılandırmak: 2023 Vizyonunda Gayrimenkul Sektörü' başlıklı ikinci oturumda rapor, kendi alanlarında uzman isimler tarafından ele alındı.
GYODER Yönetim Kurulu Üyeleri Neşecan Çekici ve Cansel Turgut Yazıcı’nın da yer aldığı oturumda, Jones Lang LaSalle Türkiye Genel Müdürü Avi Alkaş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman ile Boğaziçi Üniversitesi Yapı Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Mete Saraçoğlu konuştu.
2023 vizyonu, GYODER raporu ile örtüşüyor Türkiye’deki gayrimenkul gelişimi açısından çok ciddi gelişmeler olduğuna dikkat çeken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman, “Özellikle üzerinde durmak istediğim, hem de rapora katkı sağlayacağını düşündüğüm husus, bu yıl üçüncüsünü yaptığınız 'Gelişen Kentler Zirvesi'. 'Marka şehirler' konsepti altında yapılıyor ve bir vizyon projesi. Marka Kentler zirveleri ile Türkiye’nin şehirleşmesine, kentsel dönüşüme dair ipuçları bulabiliyoruz. Raporu detaylı dinledik; benim vurgulamak istediğim, daha çok GYODER’İN raporunun çakıştığı alanlarla Türkiye’nin 2023 Kentleşme Vizyonu. Gayrimenkul denince, ana hatları ile arsa, arazi ve yapıdan bahsediyoruz. İmar ve planlama dediğimiz zaman da, arazi kullanım planlaması ve yapılaşma şartlarını kast ediyoruz. İkisi arasında ciddi bir ilişki var. Sektörün geleceğine dair ipuçlarını bulabileceğimizi düşünüyorum. İki belge var. Biri GYODER’in Raporu’nda bahsedilen Kentsel Gelişme Stratejisi. Bakanlığımız tarafından 2010 yılında yayınlanmış ve Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilmiş, resmiyet kazanmış. Son 10 yıldaki faaliyetler var. Bu 2023 vizyonunun altyapısını oluşturuyor. Son 10 yılda 5 milyona yakın üretim yapılmış ve bunun yüzde 80-85’i özel sektöre, yüzde 10’u da kamuya ait. Kentsel dönüşümler yapılmaya devam edildi; belediyeler de büyük kentsel dönüşüm çalışmaları yürüttü. Bunları destekleyen ulaşım, gelişim, altyapı çalışmaları oldu. Bu da GYODER 2023 Vizyonu’nda yer verilebilecek vizyonlar. İşin bir de siyasi ayağı var. Hükümet programında da yer alan 'marka şehirler', 'yaşanabilir çevre' adı altında olan vizyon. Yeni şehirler, cazibe merkezleri, yeni altyapı, turizm yatırımları gibi hususlarda birtakım tedbirler getiren bir yanı var. Dolayısıyla bunların hepsinin, hazırlanmış raporun bütünüyle uyuştuğunu görüyoruz. Aynı zamanda da bu sektörü desteklediğini görüyoruz. Aynı zamanda teknik destek anlamında hem de siyasi anlamda desteklenen 2023 Vizyonu ciddi açılım sağlayacaktır” dedi. Teknik gelişim stratejisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın önümüzdeki dönem vizyonunun üç ana ayağını ‘çevre ve sürdürülebilirlik, yaşanabilirlik’, ‘mekansal planlama’ ve ‘yapılaşma koşulları, yapı denetim sistemlerinin oluşturulması’ olarak açıklayan Kahraman, sözlerine şöyle devam etti: “Bakanlık olarak en önemli önceliğimiz, bir kere üst ölçekli planlama sistemini Türkiye’de oturtmak ve yönlendirmek. GYODER’in önderliğini yaptığı bu cazibe merkezleri projeleri ile bütünleşen bir yanı da olan ulusal ölçekli mekansal gelişme stratejisi hazırlıyoruz. Bir yandan da yatırımların önünü açmak üzere planlama imar süreçlerini kısaltan düzenlemeler yapıldı. Ayrıca yeni yapılanma ile ilgili yapı denetim sistemlerini daha modernize hale getirmeye çalışan bir çaba var. Bakanlık olarak bir yandan siyasi vizyon ve kentsel gelişme stratejisi olarak bu raporla tam bütünlük sağlayan yaklaşım ortaya koymuş vaziyetteyiz. Bir diğer konu kentsel dönüşüm. Bu da Türkiye’nin yaşadığı kentleşme sürecinin doğal parçası. Hızlandırmayı deniyoruz; ama yasal düzenleme yapmasak da artık şehirlerimiz bu çarpık yapı stokunu taşıyacak durumda değil. Belediyeler yapmak zorunda kalacak. Vatandaşlar talep edecek. Kanun bunu hızlandıracak, can güvenliğini ortaya çıkartacak. Önemli bir gayrimenkul yatırım sahası açacak. Esas konu sosyal ve can boyutu olan konu. Ancak ekonomik olarak önemli bir husus. Bir husus daha var... Türkiye’de bir kentleşme olgusundan bahsediyoruz; yüzde 70’lerde. Bu oran, 2023 vizyon raporunda 84 olarak sunuldu. Bu oran, belediye nüfusu altındaki insanların oranını bize gösteriyor. Fakat gündemde olan Büyükşehir Belediyeleri kanunları var. Bunun geçmesi durumunda bu oran da yüzde 90-93’lere çıkıyor”. "Yatırımlar kolaylaştırılacak, hızlandırılacak" Bakanlığın genel yaklaşımının 'yatırımın kolaylaştırılmasını, hızlandırılmasını sağlama' olduğunu de belirten Kahraman, “Tapuda yapılan bir takım düzenlemeler var. Yabancılara gayrimenkul satışına kolaylıklar getiriliyor. Yapı denetim kanununda yapılan düzenlemelerle ruhsatın alımını kolaylaştırıyor, denetimi sıkılaştırıyoruz. İmar kanununda değişik çalışmalarımız var. Burada da ruhsatın kolaylaştırılmasını dönük. Bahsettiğiniz konuya yönelik çalışmalarımız var. Müktesebatların korunmasına yönelik çalışma. Şu aşamada detay vermeyeyim. Ama problemlerin büyük kısmını aşacağız. Bakanlıktan beklentiler bizi sevindiriyor. Biz de aşacak adımlar atmaya çalışıyoruz” açıklamasında bulundu. Afet yasası taslağına da değinen Kahraman, “Kanun taslağının en önemli ayağı, özel sektörün de uygulama yapabilmesine imkan tanıyan düzenleme olması. Daha önce afetle ilgili kanunlar daha çok devletin alacağı önlemleri içeriyordu. Biz burada kat mülkiyetinin yarattığı sıkıntıları aşmayı hedefledik. Riskli yapılar yıkılabilir, yerine de yeniden yapım şartları geliştirilebilir. Bakanlık idare ve valilikler özel sektörler, hasılat paylaşımı, kat karşılığına dayalı gibi ortaklıklar kurabilirler. Özel sektörün de içinde yer alabileceği bir yapı olarak tasarlandı. Konut üretimi rakamlarının yüzde 85’ini özel sektör üretiyor. TOKİ’nin ürettiği yüzde 10 civarında. Hızla bakılırsa 5 milyon konutun üretilmesi çok büyük zaman alır. Tamamen özel sektör, belediyeler, TOKİ, bakanlık, vatandaşların kendileri ve aralarında oluşturacakları uygulamalar olarak görüyoruz” dedi.
|