Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı'nda...
Ahlat Selçuklu Mezarlığında...
Yumuktepe, Açık Hava Müzesine Dönüşecek
Tatarlı Höyük'te 4 Bin Yıl...
Karadeniz'de Tarihin Sıfır...
Pulur Höyük'te Neolitik Dönemin...
Çayönü Kazıları, Uygarlık...
Çatalhöyük'te Çoklu Mezarlar Bulundu
Kütahya’nın 'Kalbinde' Kazı...
Alacahöyük'te 7 Bin Yıllık...
Domuztepe'de 7500 Yıllık Yerleşim...
Hattuşa'da 115'inci Kazı Sezonu Başladı
Çatalhöyük 9 Bin Yıl Öncesine...
Tavşanlı Höyük Kazı Çalışmaları...
Arslantepe Höyüğü Arkeologlarının...
Aşıklı Höyük'te Bulunan 9500...
Tepecik Höyüğü'nde 3500 Yıllık...
Ahlat’taki 100 Mezar Taşı...
Ahlat'ın Anıt Mezarları, Dünyaya...
Eski Ahlat Kazılarında 5 Bin Yıllık Höyük Tespit Edildi
Bitlis'in Ahlat ilçesinde yürütülen "Eski Ahlat Şehri" kazılarında tespit edilen tarihi yapılar ile 5 bin yıllık olduğu değerlendirilen höyük, bölgenin tarihine ışık tutuyor.
İlçedeki Harabeşehir mevkisinde yapılan kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinasyonunda, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz başkanlığında devam ediyor. İç kaledeki Ahlatşahlar dönemine tarihlendirilen saray kalıntıları ile 5 bin yıl öncesine ait olduğu değerlendirilen höyüğün ortaya çıkarılarak bilim dünyasına ve turizme kazandırılması hedefleniyor. "Kazılar devam ettikçe yapının izlerini görebiliyoruz" Yapının uzun yıllar yönetim merkezi olarak önemli bir işlev üstlendiğini belirten Kulaz, "Yönetim merkezinin ikamet yeri olarak isimlendirdiğimiz saray ve konak, kapsamlı bir yapı. Kazılar devam ettikçe yapının izlerini görebiliyoruz. Mimari dokuya ait süslemeli parçalar ve seramikler çıkıyor. Yapı, Orta Çağ dönemine ait ama kalede daha önceki dönemlere ait izler, kalıntılar ve seramikler bulunmakta. Kalın duvarlar ve buluntulardan buranın iki veya üç katlı bir yapı olduğunu tahmin ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Kulaz, bu yıl zemin katta mutfak ve kiler olarak işlev gören alanda bazı verilere ulaştıklarını aktararak şu bilgileri verdi: "Bir kitabeye ait olduğunu düşündüğümüz parçalara rastladık. Kazılar devam ettiği sürece kitabenin diğer parçalarını da görme imkanımız olacaktır. Kalenin haricinde etrafı ikinci bir surla çevrelenen iç kaleler yönetim merkezleridir. Dolayısıyla burada bir saray olma ihtimali yüksek ama bu tepe ve aşağısı dönem dönem değişimler geçirmiş. Buranın erken dönemde Tunç Çağı'nda bir höyük olarak iskana açıldığını ya da kullanıldığını düşünüyoruz. Demir Çağı'nda muhtemelen kaleye dönüştü. Kale, Orta Çağ'dan Osmanlı dönemine kadar kullanıldı. Önceki yıllarda taşların üzerinde bazı Türk boylarına ait olduğunu düşündüğümüz damgaları tespit ettik. Yazı karakteri ve seramikler göz önüne alındığında yapıyı 12. yüzyıla tarihlendirebiliriz. Bu da Ahlatşahlar dönemini göstermektedir." "Derin sondaj çalışmasıyla höyüğü tespit ettik" Kale surlarının iç tarafında çalışmaları yoğunlaştırmayı planladıklarını kaydeden Kılıç, şöyle konuştu: "O alanın altında tahrip olmamış tarih öncesi döneme ait tabakalara ulaşacağımızı zannediyorum. Kalenin buradaki doğal kayalık tepenin üzerinde yer aldığını biliyorduk fakat tarih öncesi döneme ait höyüğünün olduğunu bilmiyorduk. Yani milattan önce 3000-2900. Burada günümüzden 5 bin yıl önceye ait bir yerleşim yeri bulunmaktadır. Toprak döküntüleri, yüzeyde yapılan araştırmalar ve elde edilen seramik parçalarının bize sağladığı ipuçlarından yola çıkarak bunları söyleyebiliriz. Burası bir höyük, eski yerleşme yeri. Şimdi höyüğe ait tahrip olmamış tabakaları arıyoruz." |