"Çiftliklerin Suyu, Yaşamsal...
“Isı ve Su Yalıtımı, Binaların...
Sağlıklı Yapılar için “Sıfır...
“Depreme Dayanıklı ve Nitelikli”...
“En Büyük Korkumuz, Çalışanlarımızın ve İnsanlarımızın Şehrimizi Terk Etmesi”
Deprem sonrası bölgedeki duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, deprem bölgelerinde kurulan çadır ve konteyner kentlerde, suyun kesintisiz ve temiz olmasının hayati önem taşıdığını hatırlattı.
6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 11 ilde büyük yıkıma sebep olan depremlerin ardından Türkiye yaralarını sarmaya devam ediyor. Deprem bölgesinde faaliyet gösteren sanayi kuruluşları da bir yandan yardım çalışmaları yürütürken bir yandan da bölgenin kalkınması için üretime aralıksız devam ediyor. Malatya merkezli sanayi kuruluşlarından Ekomaxi’de depremden etkilenen bölge halkına destek olmak amacıyla 20 Şubat’a kadar üretime ara verip, AFAD ve diğer kamu kurumları ile koordineli bir şekilde sahadaki çalışmalara katkıda bulunan şirketler arasında yer aldı. Deprem sonrası bölgedeki duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız şunları söyledi: “Ülkemizin doğu ve güneydoğusu ile Suriye’de meydana gelen ve büyük yıkıma sebep olan depremlerde verdiğimiz kayıplar nedeniyle üzgünüz. Bu depremlerde bizim de; bazı akraba ve dostlarımız, çalışma arkadaşlarımız ve aileleri, müşterilerimiz ile tedarikçilerimiz hayatını kaybetti. Depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza, Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve baş sağlığı, yaralılarımıza ise acil şifalar diliyorum. Ekomaxi olarak, halkımıza destek olmak amacıyla üretime iki hafta kadar ara verip; iş makinelerimiz, ekipmanlarımız ve ekibimiz ile sahadaki çalışmalarda aktif olarak görev aldık. Eş zamanlı olarak, Ekomaxi çalışanları için fabrikamızda bir misafirhane kurulumu da gerçekleştirdik. Fabrikamızda, ekibimizin can güvenliğini sağlayacak tedbirler alarak, 20 Şubat itibariyle kesintisiz üretime başladık. Bölgemizin kalkınması için daha çok çalışmamız ve üretim yapmamız gerektiğinin farkındayız. Üretime ve hizmet vermeye başladıktan hemen sonra ise öncelikli olarak deprem bölgesindeki; hastane, okul gibi kamu kurumlarının depremde zarar gören modüler su depolarına ivedi bir şekilde servis ve bakım-onarım hizmetleri verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Ayrıca belediyeler, AFAD, TOKİ gibi kamu kurumları ve konteyner kent inşa eden özel firmalar ile sürekli olarak iletişim halindeyiz. Konteyner kentler ve geçici barınma merkezleri için son derece önemli olan modüler su depolama sistemlerini, 7/24 tam vardiya sistemi ile çalışarak, üretmeye devam ediyoruz”. “Küçük bir ihmal salgın hastalıklara davetiye çıkarabilir” “Geleneksel su depolarının büyük bir kısmı yıkıldı” Deprem sonrası gerek sahadaki çalışmalarımızda gerekse basından takip ettiğimiz kadarıyla bina altlarındaki; havuzların, su depolarının ve yangın proses depoları gibi su depolama sistemlerinin, yapıların mukavemetini ve korozyon dayanımını olumsuz etkilediğine şahit olduk. Maalesef ülke olarak, bina altına betonarme su deposu yapmanın bedelini ağır ödedik” şeklinde konuştu. “En büyük korkumuz, çalışanlarımızın ve insanlarımızın şehrimizi terk etmesi” |