Birgün Gazetesine göre; TMMOB’ye bağlı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) tarafından, son 10 yıllık dönemde talep tahmini ve yatırım planlamasında büyük yanlışlar yapıldığı belirtilerek, elektrik üretimine gereksiz yatırımlar yapıldığı ve elektrik piyasasının şişirildiği kaydedildi. EMO, yaptığı yazılı açıklama ile elektriğin "piyasa" koşullarını aşan doğal kısıtları dikkate alındığında, duran bir yatırımın ülke ekonomisi için zarar oluşturduğunu gösterdi. Açıklamada, "Arz fazlalığı sıkıntısının dile getirildiği ve üretim şirketlerinin ‘battıkları’ iddiasıyla elektrik fiyatlarına zam yapılması, ülkenin ekonomik kaynaklarının gereksiz harcandığını ortaya koymaktadır" denildi.
Planlamada yanlışlar yapıldı EMO, "2007 yılında 40 bin 835.8 MW olan kurulu güçte 2017 yıl sonuna gelindiğinde 10 yıllık artış yüzde 108.6’ya ulaştı. Kurulu güç artışı 1997-2007 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde ise yüzde 86.5, 1987-1997 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde ise yüzde 75.2 oldu. Her yıl için geriye dönük 10 yıllık kurulu güç artışına bakıldığında da 1996-2016 arasındaki hiçbir yılda bu oran yüzde 100’e ulaşmadı. Hatta 10 yıllık kurulu güç artışının yüzde 90’ı geçtiği yıllar, yalnızca 2006 ve 2016 oldu. Yani piyasacı, yandaş sermayeyi gözeten teşvikçi dönemde elektrik üretimine gereksiz yatırımlar yapıldı ve elektrik piyasası şişirildi” ifadeleri yer aldı.
Henüz lisanssız üretim-tüketimin dahil olduğu Türkiye geneli 2017 verilerinin açıklanmadığı anımsatılan yazılı açıklamada, elektrik tüketim artışı arasında 2006-2016 yılları arasında oluşan makasın, 2017 yılında açılmaya devam edeceği bildirildi. Türkiye’de plansız bir kurulu güç artışına gidildiğine dikkat çekilen açıklamada, kullanılmayan yani ekonomik olarak verimsiz bir kapasitenin ortaya çıkarıldığı kaydedildi.
Fatura halka yükleniyor Uluslararası düzeyde yüzde 85-90’larda kabul gören doğalgaz santralları kapasite oranının Türkiye’de yüzde 46’lara, kömürde yüzde 75-85 yerine yüzde 49’lara düştüğüne yer verilen açıklamada; "Barajlarda yüzde 50-60 yerine yüzde 27’ler, yüzde 40-60 olan akarsu santrallarında yüzde 32-33, yüzde 80-90 bandında olan jeotermalde yüzde 64’ler civarında kapasite kullanım oranı söz konusudur. Bunlara karşılık rüzgar ve ithal kömürde uluslararası kriterlere yaklaşıldı. Uluslararası kabul edilen kapasite oranı yüzde 75-85 aralığında olan ithal kömürde yüzde 73-74, yüzde 35-40 olan rüzgarda da yüzde 33’ler civarında kapasite kullanımı söz konusudur. Ne yazık ki piyasacı bir anlayışla elektrik alanında planlamanın rafa kaldırılması, halkımıza ya elektrik kesintisi ya da gereksiz yapılan yatırımların bedeli olarak ödetilmektedir" denildi.
|