“Kent ve Sinema” İlişkisi...
Ağaoğlu’ndan Fatih Ormanı...
"İstanbul Uyan, Kabusun Gerçek Oluyor"
Ekümenopolis Enez'de Kaymakam'a Takıldı
Yıkım İşlerini Yapacak Firmalar...
"Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir" 4 Mayıs'ta Sinemalarda
4 Mayıs’ta hiç alışık olmadığımız türden bir film sinemalarda oynayacak. Birçok uluslararası film festivalinden ödülle dönen, SİYAD En İyi Belgesel ödüllü "Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir", İstanbul’u nefes alınamaz hale getiren sistemin ilmek ilmek nasıl örüldüğünü gözler önüne serecek.
Ekolojik eşikleri aştınız. Nüfus eşiklerini aştınız.
İstanbul bugün “kontrolsüz kentleşme” hastalığının bütün belirtilerini gösteriyor. “Kentsel dönüşüm” yüzlerce yıllık mahalleleri yerle bir ediyor. Kent bir tarafta Bolu’nun, öteki tarafta bütün Trakya’nın suyunu çekiyor. Kuzey ormanları gözle görünür bir şekilde tahrip olurken, 3. Köprü projesi, İstanbul’un geriye kalan son orman ve su havzalarını tehdit ediyor. Rant odaklı projeler kentlileri birbirinden koparıyor. Trafik her geçen gün daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Peki ya İstanbullular olarak biz bu değişimin neresinde yer alıyoruz? Kentler toplumun aynası ise, İstanbul’a bakarak kendi toplumumuz için ne diyebiliriz? Gelecek nesillere nasıl bir İstanbul bırakacağız? Henüz 1980 yılında, yani ilk metropolitan ölçekli İstanbul planı yapıldığında kentin coğrafyasında en fazla 5 milyon kişinin sağlıklı ve insanca yaşayabileceği tespiti yapılıyordu. Bugün kent nüfusu 15 milyon. Böyle devam ederse 15 sene sonra 25 milyon olacak. Yani coğrafyasının kaldırabileceğinin 5 katı. Çarpıcı görselleriyle “kentsel dönüşüm” masalını, 3. Köprü’yü, küresel kent iddiasını, yaklaşan emlak krizini, TOKİ’nin icraatlarını, mahalleleri, AVMleri, ormanları, Marmaray projesini, gökdelenleri, kısacası bütün İstanbul’u mercek altına alan "Ekümenopolis", Ali Ağaoğlu'dan, Ayazma sakinlerine, Oktay Ekinci'den Mücella Yapıcı'ya, Mustafa Sönmez’den Hüseyin Kaptan’a pek çok önemli isme belgeselde yer veriyor. Dünyada ve Türkiye'de birçok film festivalinde, üniversitede, mahallede, BM Habitat ajansının da aralarında yer aldığı kentleşme temalı pek çok sempozyumda gösterilen yapımın yönetmenliğini İmre Azem, yapımcılığını ise Gaye Günay üstleniyor. Türkiye’de ilk defa “kitlesel fonlama” (crowd-funding) yöntemiyle, yani filmin samimiyetine ve niteliğine inanan insanların katkılarıyla dağıtımı gerçekleştirilen film, belgesel sinemanın etkisi üzerine de çarpıcı bir örnek teşkil ediyor. Kente makro ölçekte bir bakışı animasyonlar, grafikler ve özgün müziklerle destekleyen bu film sayesinde İstanbul’u yeniden keşfedecek, değişime seyirci kalmayacak ve onu sorgulayacaksınız. Çünkü kentler hepimizin.
“İstanbul’un niceliksel büyümesinin yanında
niteliksel küçülmesinin altını çizerek, aslında yaşadığımız şehrin, coğrafyanın
ve bunun nezninde dünyanın aldığı hali gözler önüne seriyor.
”
Ödüller: Künye: |