br >
G-8 ülkelerine çağrı
Hükümetlerin küresel ısınmayla mücadeleden çok iklim değişikliğine uyum
politikaları üzerinde durmasını eleştiren Özesmi, şöyle devam etti:
“Bu konuda gelişmiş ülkelere çok büyük görevler düşüyor. Dünya nüfusunun
yüzde 13’ünü barındırmasına rağmen, sera gazı salımlarının yüzde 40’ından
sorumlu olan bu ülkeler (G-8), iklimin kurtarılması için liderliği ellerine
almalılar. Kopenhag’da ikilimi kurtaracak bir anlaşmanın ortaya çıkması için bu
ülkelerin tavrı çok önemli. Sorumluluktan kaçmak yerine, sorumluluk almaları,
gelişmekte olan ülkelere örnek olmaları, iklimin kurtarılması için önemli bir
adım olacaktır. Gerekli olan şey politik kararlılık. Aksi halde, iklim
felaketleri başladıktan sonra dünyadaki bütün sermaye dahi kullanılsa artık geri
dönüşümüz olmayacak.”
Özesmi Türkiye’nin dünyada en çok sera gazı salan 23. ülke olduğuna vurgu
yaparak bunun temelinde yanlış enerji politikalarının yattığını dile getirdi.
Özesmi Türkiye’nin küresel iklim değişikliğine karşı alması gereken önlemleri de
şöyle anlattı:
“Enerji üretiminin yüzde 85’i fosil yakıtlara bağlı olan Türkiye, 47 adet
daha kömürlü termik santral inşa etme planları yapıyor. Türkiye’nin enerji
politikaları eğer bu şekilde devam ederse, 2020 yılında Avrupa’nın en çok
kirleten ülkesi biz olacağız. Mevcut durumda Türkiye iklim konusunda çözüm
üreten bir ülke değil, sorun yaratan bir ülke olma yolunda hızla ilerliyor.
Yenilenebilir Enerji Kanunu Meclis’te görüşülmeden geri çekildi. Kömür ve
nükleer için teşvik sağlayan hükümet, aynı yaklaşımı yenilenebilir enerji için
göstermiyor. Bu da Türkiye’nin iklim sorununun ciddiyetini henüz tam olarak
kavrayamadığını gösteriyor. Oysa Türkiye yenilenebilir enerji konusunda ciddi
bir potansiyele sahip. Mevcut potansiyel Türkiye’nin 2020 yılındaki enerji
ihtiyacını karşılayacak derecede. Buna rağmen ülkemizde nükleer santral, kömürlü
termik santral planları konuşuluyor.”
‘Başbakan Erdoğan temsil
etsin’
Özesmi, Kopenhag’da aralık ayında yapılacak iklim zirvesinin, gezegenimizin
kurtarılması için son fırsat olabileceğini söyleyerek “Türkiye gelecek nesiller
ve iklim için duyarlı olduğunu göstermek istiyor ise Başbakan olarak Recep
Tayyip Erdoğan tarafından temsil edilmelidir. Erdoğan, iklimi kurtaracak bir
anlaşmanın oluşması için liderlik etmeli ve diğer ülkelerin de sorumluluk alması
için çalışmalıdır” çağrısı yaptı.
Türkiye’nin yeni çıkacak anlaşmada sanayileşmiş ve gelişmiş ülkelerde
birlikte ek-1 ülkeleri listesinde yer alması gerektiğini ifade eden Özesmi, bu
gruptaki ülkelerin salımlarını 2020 yılına kadar yüzde 40 azaltması gerektiğini
söyledi. Türkiye’nin de adil bir çerçevede kendi payına düşen salım azaltım
hedefini gerçekleştirmesi gerektiğini belirten Özesmi, “Türkiye sorumluluk
almaktan kaçınan bir tavır ile değil, iklim çözümünden yana olan bir tavır
sergilemelidir. Salımlarını azaltmak için Türkiye’nin alması gereken ilk eylem,
enerji politikalarını yenilenebilir enerji üzerine kurmak ve kömürden
vazgeçmektir” dedi.
|