BBC Türkçe'nin haberine göre anlaşma, dünyanın en yoksul ülkelerinin sattığı mallara gümrüksüz erişim koşullarını iyileştirilmesini de öngörüyor. Dünya ticaretine bir trilyon dolarlık katkıda bulunabileceği öne sürülen anlaşmanın gelişmekte olan ülkelere tarım teşviklerinin kapsamını geliştirme imkanı vereceği belirtiliyor. Dünya Ticaret Örgütü Başkanı Roberto Azevedo, "Tarihimizde ilk defa DTÖ, hedefine ulaştı" dedi.
'Anlaşma zayıf'
Ancak anlaşma öncesinde gelişmekte olan ülkelerin haklarının ilerletilmesi için çaba harcayan bazı örgütler, metnin yeterince kapsamlı olmadığını söylediler. Anlaşma, ithal mallarla ilgili tarifeler ve vergileri kapsamıyor. Bu konular daha önceki DTÖ görüşmelerinin ana gündem maddesini oluşturuyordu.
Yeni anlaşma uluslararası ticarette masraflar ve gecikmelerin azaltılması için bürokrasinin azaltılmasını içeriyor.
Bazı ekonomi uzmanları, anlaşmanın büyük faydaları olabileceği görüşünde. Washington'daki etkili bir düşünce kuruluşuna göre, bu anlaşma dünya ticaretine 1 trilyon dolar katkı sağlayabilir ve 20 milyon kişilik istihdam yaratabilir. Bu kuruluşa göre, uluslararası ticaretteki idari masraflar, gümrük tarifelerinin iki katına karşılık geliyor. Zengin ülkeler, daha yoksul DTÖ üyelerinin anlaşmayı hayata geçirmelerine yardımcı olmayı kabul etti.
Bali anlaşmasının başka önemli bir boyutu da yoksul ülkelere ürünlerini daha kolay satabilme imkanı vermesi. Zengin ülkeler ve iyi durumdaki gelişmekte olan ülkeler, yoksul ülkelerden yapılan ticarette tarifeleri indirmeyi kabul etti.
Yeni ihracat imkânları, ekonominin canlanmasına yönelik olumlu bir itici güç
Öte taraftan, şu sıralarda konjonktürün ağır ilerlemesinden dolayı dünyanın birçok ülkesi için ufukta beliren yeni ihracat imkânları, ekonominin canlanmasına yönelik olumlu bir itici güç olarak algılanıyor. Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre merkezi Almanya’nın Kiel kentinde bulunan Dünya Ekonomisi Enstitüsü'nün eski Başkanvekili Rolf Langhammer varılan yeni uzlaşmanın ayrıntılarına ilişkin şunları söylüyor:
“Şüphesiz olumlu bir gelişme de gümrük işlemleri için saptanmış olan belirli standartların dünya çapında uygulanmasına çalışmaktır. Bu standartlar yoksul ülkelerde uygulamaya konulabilir mi, bilinmez. Şüphesiz bu uygulamaların o ülkelerde uygulanması zaman alacaktır, ancak standartları yürürlüğe koymaları için onlara yardım da edilecektir”.
'Üst sınırın kaldırılması olumlu'
Dünya Ekonomisi Enstitüsü'nün eski Başkanvekili Rolf Langhammer, tarım ticaretinde sayısal olarak üst sınırın kaldırılacak olmasını da olumlu bir sinyal olarak görüyor. Langhammer, gelecekte tarım ticaretindeki olası ticaret bariyerlerinin gümrük uygulamaları kapsamında çözülmesi gerektiğine de işaret ediyor. Bu, şu anlama geliyor: Bir ülkenin üst sınır engeli olmadan mallarını ihraç edebilmesine izin verilecek ama şimdiye kadarki uygulamada sayısal olarak üst sınırı aşan mallar için de söz konusu ülke ek gümrük ödemesi yapacak.
Dünya Ticaret Örgütü'nün Bali'de aldığı kararlar sadece yoksul ülkelerin değil, Almanya'nın da çıkarına. Alman Ticaret ve Sanayi Odaları Dış Ticaret Şubesi Başkanı Volker Treier, bu uzlaşmanın Alman ekonomisine yılda 60 miyar euro hacminde katkı sağlayacağının altını çiziyor. Dünya çapındaki tüm ihracatların yaklaşık yüzde 7'sini Almanya yapıyor ve Çin ile ABD'nin ardından sıralamada üçüncü geliyor. Almanya'da yaklaşık her dört iş yerinden biri ihracat ekonomisine bağımlı.
Dünya Ekonomisi Enstitüsü'nün eski Başkanvekili Rolf Langhammer, Bali'de temelin atılmış olduğunu söylüyor ancak büyük anlaşmanın henüz ufukta olduğuna işaret ediyor ve şunları ekliyor: “Doha Zirvesi'nde varılan büyük anlaşma hep hatırlarda. Ancak şimdi tek tek anlaşmalarla adım adım ilerlememiz için sinyal gelmiştir. Yani geçmişten gerekli derslerin çıkartıldığını düşünüyorum. Zira bir anda büyük sonuçlara varılamıyor.”
|