'İklim Değişikliğine Karşı...
Karadeniz'de 13 Yeni Santral İsyanı!
Seferihisar Yat Limanında...
Denizi Olmayan Gaziantep’e Tersane Kurdu
Akdeniz ve Ortadoğu Mimarlık...
TOKİ Denizli'de Devir İşlemlerine...
Yüksek Gerilim Hattı Denizin...
Akdeniz İnşaat, Yüksek Kredi Notu Aldı
"Dereler Denizlere Kavuşmalı"
Titanic Hotels Karadeniz’e...
Belediye Başkanının Karadeniz...
Marmara Adası için Denizin...
Karadeniz’i Bir Tek Türkiye Korumuyor
Avrasya Tüneli'nin Denizaltı...
İzmir'de Deniz Ulaşımını Geliştirme...
Keleşoğlu Holding, Deniz İstanbul’a...
AquaCity Denizli’de Örnek...
Karadeniz’in Dolgu Havalimanları...
Denizler Tehdit Altında
İskenderun Teknik Üniversitesi Denizcilik Meslek Yüksek Okulu Sualtı Programı Öğretim Üyesi Menderes Şereflisan, denizde yaşam alanlarının daraldığını, denizi tehdit eden unsurlardan birinin santraller olduğunu söyledi.
Şereflisan “Yumurtalık gibi hassas bölgelere kurulan termik santrallerdeki etki, çok büyük çevre sorunları yaratıyor” dedi. Denizleri koruyabilmek için algıyı, kültürü eğitimi yeni kuşaklara aşılamak gerektiğine dikkat çeken Şereflisan şöyle konuştu: “Yumurtalık gibi termik santrallerin soğutma sistemi o bölgededeki lagünü etkiliyor. Sugözü termik Santralinin kurulduğu yer bu körfezin can noktasıdır. Böyle bölgeye termik santral kurulduğu zaman yarım derecelik ısı farkı planktonların ölmesine neden olur. Binlerce yılda ağ balığının larvasının alıştığı plankton ölüyor, onun yerine başka plankton geliyor. O larva o planktonu yemeyebilir. Santral sadece suyu ısıtmıyor bütün körfezin balığının azalmasına neden oluyor” dedi.
‘Denizler temizleyici gibi görülüyor' Evrensel'den Halil İmrek'in haberine göre, çevreyi düşünmeden yapılan yatırımların dışında, denizi tehdit eden unsurların başında insanlardan kaynaklı algı, kültür ve eğitim geldiğini belirten Şereflisan şunları söyledi: “Denizler, göller, dereler, sular; çöplerin bırakılabileceği, kendini yenileyebilecek yerler gibi görülüyor. İnsanlar çöplerini yakınlarından geçen su kanallarına çok rahat bırakabiliyor. Denizi temizleyici olarak görüyor. Ancak suları nasıl temizleyebileceğimiz ile ilgili altyapı oluşturulmamış. Milli eğitimde de deniz kültürünü aşılayabilecek bir eğitim içeriği müfredatı yok” dedi. ‘Algı ve kültür de tehdir unsuru’ Deniz ekosistemine yönelik tehditleri “Algı ve yetersiz deniz kültürü/eğitimi, kirlilik, kaynakların aşırı tüketilmesi-azalan stoklar; beslenme ve üreme alanlarının patlayıcılar ile tahribatı, ağlar ile örülmesi, kıyı yapıları ve deniz trafiğinden kaynaklanan fiziksel değişimler ile göçmen türlerinin geçişi, küresel atmosferik değişimler, hayalet ağ-avcılık” başlıkları altında inceleyen Şereflisan, kirletici unsurların kayaların altındaki yaşam alanlarına kadar ulaştığını belirtti. Su altı çalışmalarında İskenderun Körfezi’ndeki üreme ve beslenme alanlarında yaşanan tahribatları tespit ettiklerini ve bunu fotoğraflarlar kayıt altına aldıklarını paylaşan Şereflisan, dalışlarda florada başlayan bozulmayı gözlemlediklerini söyledi. Denizlerin akciğeri çimenler Deniz çayırlarının denizlerin akciğeri olduğunu ve denizlerin korunmasında en önemli etkenlerden birini oluşturduğunu vurgulayan Şereflisan, "Deniz çayırlarını yeterince koruyamazsak doğadaki karbon sevilerinin aşağıya inmesini de engelleyemeyiz" dedi. Şereflisan, bazı türlerin tahrip olan deniz çayırlarıyla birlikte tehdit altında olduğunu kaydetti. Yaptıkları çalışmalarda deniz türlerinin üreme alanlarının da giderek daraldığını ve tahrip olduğunu sözlerine ekledi. |