Tezcan Karakuş Candan, Çankaya...
2022 Koruma Alanında Emre...
Atatürk Orman Çiftliği’ndeki...
Mimarlar Odası Ankara Şubesi...
“Hukuksuzluğa ve Zorbalığa...
“İktidarın Aldığı Hukuksuz...
AİHM, Cumhubaşkanlığı Binası...
ABD Büyükelçiliği’nin Atatürk...
“TOGO İkiz Kuleleri Yıkımının...
"Başkentin Göbeğinde Tüm Uyarılara...
“Atatürk’ün İsmini Silemezsiniz”
Danıştay Kararını Tanımayan Bakanlık, Candan’ı Devlet Memurluğundan İhraç Etti
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, İçişleri Bakanlığı’nın hukuksuz ihraç kararına ilişkin düzenlediği basın toplantısında, “Karar siyasidir, buradayız susmayacağız, siz gideceksiniz biz kalacağız, siz gidene kadar da peşinizi bırakmayacağız!” ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu skandal bir karara imza attı. İçişleri Bakanlığı hukuku tanımayarak Danıştay kararına rağmen Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ı devlet memurluğundan ihraç etti. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, hukuksuz ihraç kararına ilişkin basın toplantısı yaptı. Yıkılmasına karar verilen TOGO kulelerinin sahibi Sinan Aygün’ün şikayetiyle başlayan süreç kapsamında İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nda (YDK) savunma yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, bu kararın toplumsal muhalefete ve devletin sigortası olan memurlara gözdağı olduğunu vurguladı. Basın toplantısına Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Başkan Yardımcısı Ali Atakan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen, Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyeleri Muteber Osmanpaşaoğlu ve Ünal Kara, Mimarlar Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Songül Üzgün, Mimarlar Odası Genel Merkez Denetleme Kurulu Üyesi Hazeli Akgöl, Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Sekreteri Ömer Dursunüstün, Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, sivil toplum ve demokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı. O Kaçak Saray boşaltılacak, o TOGO yıkılacak ve bunu yapanlar yargı önünde hesap verecekler Candan, sözlerine şöyle devam etti: “Sinan Aygün şikayeti ve İçişleri Bakanlığı’nın soruşturması üzerine avukatlarımız Turgut Kazan ve Gökçe Bolat ile birlikte savunma yapmaya gittik. Bizi resmi yazıyla 09:30’ta çağırdılar ancak 11:30’ta görüşmeye aldılar. İki saat beklettiler. Yüksek Disiplin Kurulu, İçişleri Bakanlığı’nın oluşturduğu bir heyet olarak toplanıyor. Heyetin başkanı Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy kendisi 24. Dönem AKP Milletvekili aynı zamanda, heyetin içinde bulunan Teftiş Kurulu Başkanı Eski Kırşehir Valisi. Kırşehir, Mimarlar Odası Ankara Şubesi hinterlandında yer alan bir kent ve o kentte açtığımız davalarda Kırşehir Valisi ile sık sık karşı karşıya geldik. Çünkü Kırşehir’de hükümet konağı arazisini TÜRGEV’e peşkeş çeken bir valiydi. Dolayısıyla dava boyunca yürütmeyi durdurma ve mühürlemeye kadar bir süreç yaşadık. O dönemin Kırşehir Valisi, yeni atamalarla birlikte Teftiş Kurulu Başkanı olarak atandı. İller İdaresi Genel Müdürü ve Personel Genel Müdürü, hukuk müşaviri ve benim üyesi olduğum Tüm Bel Sen sendikasının temsilcisi toplantıya katıldı. Bizim savunmamız çok kısa sürdü. Savunmamız İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun bizi yargılayamayacağı ve bu soruşturmayı yürütemeyeceği üzerineydi. Danıştay 18 Mayıs’ta oy birliğiyle bir karar vermişti. Bakanlık benim ve idari amirlerim, mesai arkadaşlarım hakkında soruşturma izni verdi, biz itiraz ettik. Danıştay da, Bakanlığa ‘Bu senin işin değil, Tezcan Karakuş Candan Çankaya Belediyesi’nde çalışır. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanıdır, Atılım Üniversitesi’nde Çankaya Belediye Başkanı’nın oluruyla akademisyenlik yapar. Mimarlar Odası Ankara Şubesi anayasal bir kuruluştur bu da bilgisi dahilindedir. İşe izinsiz geldi gitti diye bir durum olamaz’ diyerek kesin karar verdi. Avukatımız Turgut Kazan, Danıştay kararını sunarak ‘Siz bu soruşturmayı yürütemezsiniz ortada Danıştay kararı var disiplin amiri değilsiniz. Müvekkilim İçişleri Bakanlığı’nda çalışmıyor’ dedi. Bakanlık tüm bunlara rağmen aldığı ihraç kararını şimdi yazılı hale getirecek ve bize tebliğ edecekler. Tebliğ ettikten sonra bu karar yargıya taşınacak. Danıştay kararını tanımayan bir Yüksek Disiplin Kurulu var. Yüksek Disiplin Kurulu bürokratlardan oluşuyor ama kararın siyasi olduğu çok açık. Şikayetçi Sinan Aygün, soruşturma izin veren Süleyman Soylu, kararı veren bakan yardımcısı, valisi ve personeli. Bir komplo kurulmuş durumda çok açık. Bu devletin kendi memuruna kurduğu bir komplodur. Çünkü bu dosyaları hazırlıyorlar disiplin amirlerini takmıyorlar. Disiplin amirim ‘Ben imzasına gerek duymadım o çünkü hem başkan hem burada çalışıyor hem de Atılım Üniversitesi’nde da akademisyenlik yapıyor ve sonuçta ben ne iş verirsem onu yapıyor. 657 sayılı Devlet Memurluğu Kanunu’na göre de mesai düzenlemesini disiplin amiri yapar.’ dedi.” Mimarlar Odası kurulduğu günden bu yana bedel ödese de mücadelesinden vazgeçmeyen bir örgüttür; şimdi onlar düşünsün Bu kararı verenler verdikleri kararın sorumluluğunu, çocukların gözünün içine bakarak nasıl anlatacaklar hepimiz göreceğiz. Bu saatten sonra bence onlar düşünsün, biz bir yargı sürecini 12 yıl ilmik ilmik takip eden bir örgütten geliyoruz. 7 yıl sonra Hasan Karakaya’nın bize yaptığı hakaretten kaynaklı varislerinin peşine düşüp onlardan tazminat alma hakkını kazanan bir örgütüz. Bu kararı verenler reddi miras yapmazlarsa çocuklarına kadar gidecek bir kararın altına imza attılar. Yargı kararları kesinleştiğinde suç duyurusundan tazminat davasına kadar büyük bir dava ve hukuk süreci yaşanacak.” İhraç kararıyla suç işlenmiştir; bu konuda sesiz kalanlar da suça ortak olmuşlardır, yargı önünde hesap verecekler Türkiye bir seçime doğru gidiyor ve bu seçime doğru giderken de AKP el yükseltiyor, geri adım atmayacağız mücadelemiz devam edecek Hiçbir zaman hiçbir şekilde bizi korkutamayacaksınız, gidiyorsunuz gideceksiniz Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Songül Üzgün de şöyle konuştu: “Alınan bu hukuksuz kararlarla ne Gezi sürecinde tutuklanan arkadaşlarımız ne de işten çıkartılan arkadaşlarımız mücadeleyi bırakacaktır. Hiçbir zaman hiçbir şekilde bizi korkutamayacaksınız, gidiyorsunuz, gideceksiniz ve biz bu hukuksuzluğa karşı size hukuk çerçevesinde işlemler yürüteceğiz.” |