Başkentin simge alanlarından Kuğulu
Park’ın Atatürk Bulvarı’na bakan kısmındaki 8 kavak
ağacından 4 tanesi tamamen kurudu. Geri kalan 4 kavak ağacında da kuruma
belirtileri gözlenirken, Cinnah Caddesi boyunca uzanan yaklaşık
240 çınardan 14 tanesinin de tamamen kuruması dikkat çekti. Kavaklıdere
Dayanışma ve Güzelleştirme Derneği’nden (Kavaklıderem) alınan bilgiye
göre, birinci derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altında alınan Kuğulu Park’ın
geçmişi 1967 yılına kadar uzanıyor. Dönemin Ankara Anakent Belediye Başkanı
Halil Sezai Erkut tarafından parka dönüştürülen alan, 1975
yılında Anakent Belediye Başkanı mimar Vedat Dalokay tarafından
çizilen proje ile yeniden düzenlenerek bugünkü şeklini aldı. Park, o yıllarda,
“Kavaklıdere Parkı” olarak tanımlanırken, Vedat Dalokay’ın kişisel dostu Viyana
Belediye Başkanı tarafından armağan olarak gönderilen 11 kuğunun gelmesiyle,
“Kuğulu Park” adını aldı. 90’lı yıllara gelindiğinde park bakımsız, ilgisiz ve
gelişigüzel kullanılan bir mekân haline dönüşünce 1996’da kurulan Kavaklıderem
Derneği ile dönemin Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen parkın
iyileştirilmesi yönünde ortak çalışmalar başlattı. 1997’den başlayarak her yıl
Dünya Çevre Günü, “Kavaklıderem Bahar Şenliği” adıyla Kuğulu Park’ta kutlanmaya
başlandı. Geceleri rahatça gezilen, gündüzleri çocuk bahçesinde çocukların
oynadığı, insanların rahatça dinlendiği Kuğulu Park, Ankara’da bir simge haline
gelirken; çocuk, genç, yaşlı her gruptan kentliler için, buluşma, dinlenme alanı
oldu.
Dönüm noktası
2006 yılına gelindiğinde ise Melih Gökçek yönetimindeki
Ankara Anakent Belediyesi’nin Atatürk Bulvarı üzerindeki Kuğulu Kavşağı’na
yapmayı düşündüğü altgeçitler tartışmalara neden oldu. Belediye, altgeçit için
önce Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na başvurdu. Kurul da bu
başvuruyu değerlendirerek belediyenin talebini kabul etti ve parkın, Atatürk
Bulvarı’na bakan bölümünde, “tecavüzün minimum müdahale gerektirecek şekilde
refüj ve yolun düzenlenmesine” izin verdi. Belediye inşaat çalışmaları
kapsamında bulvar üzerinde birçok ağacı da kesti. Meslek odaları, sivil toplum
örgütleri ve yurttaşlar ise bölgeye altgeçit yapılmasına karşı çıkarak tepki
gösterdi. Ancak belediye tüm itirazlara karşın altgeçidi 2007 yılı Mart ayında
kullanıma açtı.
Cumhuriyet Ankara, 22 Ağustos 2008’de “Altgeçit Kuğulu kavaklarını kurutuyor”
başlığıyla Kuğulu Park’ının bulvara bakan bölümde iki kavak ağacının kuruduğunu
duyurdu. Aradan bir yıl geçti ve parkın bulvara bakan noktasındaki 8 kavak
ağacından 2 tanesinin daha kuruması ile toplam kuruyan kavak sayısı 4’e ulaştı.
Kalan 4 kavağın da yarıya yakının kuruğu gözleniyor. Kesilen bir kavak ağacından
ise geriye sadece kurumuş kökü kaldı.
Çınarlar da kuruyor
Öte yandan Kuğulu’daki benzer tablo Cinnah Caddesi üzerindeki çınar
ağaçlarında da yaşanıyor. Cadde üzerinde sağlı sollu yaklaşık 240 çınar
ağacından 14’ünün de tamamen kuruduğu gözlemlendi. Birçok çınarın da kurumak
üzere olduğu fark ediliyor.
Kuğulu’da 2006 yılında çekilen fotoğraflarda kavakların hiçbirisinin
kurumadığı ve gür bir şekilde durduğunun görülmesi akıllara altgeçitleri
getirdi. 2006 yılındaki durum ile 2008 ve bugünkü durum fotoğraflarla
karşılaştırıldığında kavakların neden kuruduğuna ilişkin ipuçları veriyor.
Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Üyesi Ahmet
Demirtaş da kavakların kurumasının iki nedeni olduğunu belirterek,
şunları söyledi:
“Kurumanın ilki altgeçit çalışmaları sırasında kavakların batıya bakan
köklerinin kesilmesi ya da zarar görmesi nedeniyle oldu. Diğer bir nedeni de
altgeçit çalışmaları sırasında 5-6 metre derine inildi. Kavaklıdere Vadisi,
biliyorsunuz yukarıda Botanik Parkı’ndan gelen bir dere ile aynı zamanda
Seğmenler Parkı’ndan gelen derelerin birleşmesi ile oluşuyor. O bölgeden
bunların taban suları geçiyor. Kavaklar da o taban suyunu çok seven ağaç
türlerinden. Aynı zamanda tuza karşı ise hassaslar. Geçit çalışmalarında o taban
suları kesildi ve kavaklara ulaşmaları engellendi. Şu anda toprakta ne kadar su
varsa ağaçlar onunla yetiniyor. Ama bir süre sonra taban suyu kesildiği ya da
başka yöne kaydığı için bu ağaçlar kuruyacaklar. Kavaklar, yavaş yavaş
kuruyacak.”
|