br />
Yargıtay 4.Hukuk Dairesi Başbakan ve bir kısım diğer davalıları “sorumlu”
oldukları için, yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay’a göre;
fabrikanın kapatılması, izinlerin geri alınması yönünde işlem yapmayanlar
sorumludur.
“Söz konusu fabrika Başbakanlık Yüksek Planlama Kurulu kararı üzerine
kurulmaya başlanmış bu karara karşı ve bundan sonraki diğer idari kararlara
karşı açılmış olan iptal davaları nedeniyle verilen yürütmeyi durdurma kararları
üzerine bizzat davalı Başbakan tarafından imzalanmış olan 6 Haziran 2003 tarihli
yazı ile fabrikanın işletilmesine devam edilmesi bildirilmiştir.
İptal kararlarının kesinleşmesinden sonraki aşamada ise yapılan yazılı
bildirime rağmen iptal kararlarının uygulanması yönünde bir işlem yapmadığı gibi
6 Haziran 2003 günlü yazıdaki görüş doğrultusunda fabrikanın faaliyetine imkan
verecek yeni idari ve yasal düzenleme arayışları içerisine girdiği
anlaşılmaktadır. Böylece adı geçen üç davalı yetki ve görev itibarıyla idare
mahkemesi kararlarını uygulama imkanına sahip iken bunun gereğini yerine
getirmemişlerdir.”
Başbakan ve diğer davalılar “yargı kararlarının uygulanmamasından doğan
zararlardan” şahsen sorumludur.
Davacılar Ali Arabacı ile Cevdet Altun ise; yaşadıkları bölgede kurulmak
istenilen fabrikanın verimli tarım alanları içerisinde yer aldığı, böyle bir
yerde sanayi tesisi kurulmasının tarım alanlarının azalmasına yol açacağı,
doğaya ve çevreye zararlar vereceği düşüncesiyle ve ülkenin vatandaşları özel
hayatlarında “sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama haklarının korunması
amacıyla” idari davalar açmışlar…
Sonuç olarak mahkemeler fabrikanın büyüklüğü ve niteliğine göre tarım alanı
içerisinde kurulmasının hukuka uygun olmadığına karar verdi ve tüm imar izinleri
iptal edildi.
Bu durumda Yargıtay kararında da açıkça yazılı olduğu üzere: “….yapılması
gereken kesinleşen idare mahkemesi kararlarının hiçbir surette değiştirilmeden
ve gecikmeden uygulanmasıdır. (Anayasa madde 138/4)”
Ancak Yargıtay kararında da yazılı çevrecilerin daniskası Başbakan ve diğer
idareciler yüzünden “idare mahkemesi kararlarının uygulanması mümkün olmamıştır.
Yargıtay’a göre davacılar manevi tazminat istemekte haklıdır. Bu olayda
zarara neden olan Başbakan ve diğer davalılar “doğan zararlardan” şahsen
sorumludur.
|