Çelik İhracatçıları Birliği, 2015 yılı ocak-ağustos döneminin ihracat verilerini açıkladı. Buna göre, Türkiye'nin çelik ihracatı sekiz ayda geçen yılın aynı dönemine kıyasla değer bazında yüzde 22,9 düşerek 6,9 milyar dolar, miktar bazında ise yüzde 8,4 azalarak 10,8 milyon ton oldu. Çelik fiyatlarında küresel ölçekte yaşanan düşüş eğilimi, değer bazındaki kayıpların en temel nedenini oluşturdu.
Çelik sektörünün direkt ihracatına diğer birliklerin faaliyet alanına giren demir çelik ürünleri de eklendiğinde, 2015 yılında Türkiye'nin sekiz aydaki toplam çelik ihracatı değer bazında 8,3 milyar dolara, miktar bazında ise 11,3 milyon tona ulaştı.
Sektörün bu dönemde en yüksek miktarda ihracat yaptığı ürün grubu 150 bin tonla "alaşımlı çubuk ve profil" oldu. Bu üründeki ihracat artış oranı yüzde 25 olarak gerçekleşti. Bu ürünü yüzde 22 artış ve 73 bin ton ile "paslanmaz yassı", yüzde 184 artış ve 49 bin ton ile "alaşımlı teller", yüzde 26 artış ve 29 bin ton ile "çivi" grubu izledi.
Ocak-ağustos döneminde bölgeler bazında ihracata bakıldığında, miktarda 4 milyon tonla Ortadoğu'nun liderliğinin devam ettiği görüldü. Bu bölgeyi 1,8 milyon tonla AB, 1,6 milyon tonla Kuzey Amerika ve 1,2 milyon tonla Kuzey Afrika bölgesi izledi.
Ağustos ayında ise birliğin rakamları çelik ihracatının geçen yılın aynı dönemine kıyasla miktar bazında yüzde 8,2 artış göstererek 1,36 milyon tona ulaştığını ortaya koydu. Bu artışta BAE ve Irak'a yönelik ihracatın artması etkili oldu. Miktar bazındaki artışa karşın, değer bazındaki çelik ihracatı yüzde 16,4'lük düşüşle 799 milyon dolar olarak gerçekleşti.
2015 yılının ağustos ayı, geçen yılın ağustos ayıyla kıyaslandığında, en çok artış 46,9 bin tonla BAE'de oldu. Bu ülkeyi sırasıyla 42,4 bin tonla Irak, 31 bin tonla Romanya, 30,7 bin tonla Mısır ve 24,3 bin ton artışla Fas takip etti.
"Katma değerli üretim esas"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, yıl genelinde ihracatta yaşanan düşüşün, ocak-ağustos döneminde de devam ettiğini aktardı.
İhracatın sekiz ayda miktarda yüzde 8 gerilerken, değerde bu gerilemenin yüzde 22'ye vardığını belirten Ekinci, iki rakam arasındaki makasın bu kadar açık olma nedeninin, küresel boyutta hammadde ve çelik fiyatlarındaki düşüş eğiliminin devam etmesi olduğunu anlattı.
Bu durumun uluslararası rekabetin giderek arttığının ve zorlaştığının önemli bir göstergesi olduğuna dikkati çeken Ekinci, şunları kaydetti: "Sektörümüz, katma değerli üretimin esas olduğu bir yapı ile rekabet gücünü artırabilecektir. Global dünyada teknoloji ve ihtiyaçlar sürekli değişiyor, çeşitleniyor. Bu sürece ayak uydurabilmek için eski sistemleri geride bırakmalı ve yeniliklere açık olmalıyız. Türk çelik sektörünün dünya piyasalarındaki eski gücüne kavuşabilmesinin iki yolu var. Birincisi maliyetleri düşürmek ve ürün çeşitliliğimizi artırmak için entegre üretime geçiş yapmak. Böylece ürün yelpazemizi çeşitlendirip hızla artan ithalatımızın önüne geçeceğiz ve aynı zamanda da ithal ikamesi yaratarak ihracatımızı artırmış olacağız. İkincisi ise bu büyük yatırımları gerçekleştirebilmek ve uluslararası rekabet gücümüzü artırabilmenin tek çözümü olarak görünen şirket birleşmelerine gidilmesi. Bu şekilde global çelik üreticileri ile mücadelemizi daha güçlü ve eşit şartlarda yürütebiliriz."
|