ABD: Türkiye İnşaat Demiri...
Koruma Kalkanları Güçlendiriliyor
Türkiye'ye Damping ve Sübvansiyon...
Dampinge Karşı Önlemlere Devam Edilecek
'Önlem Bitiyor, Zarar Varsa Başvurun'
Damping Soruşturması Üreticiyi...
Erdemir Başvurdu, Damping...
Çelik Boru İthalatına Damping Önlemi
Çelik İhracatçıları ABD'ye Tepkili
İhracatta Birim Değer Düştü
Çelikte Kan Kaybı Sürüyor
İlk Beş Ayda İhracat Yüzde 6,5 Azaldı
ABD'den Çin Çeliğine Beş Kat Vergi Zammı
Çelik İthalatının 3'te Biri...
Çelikçilerden Çin'e İşbirliği Çağrısı
Türkiye Çelik Üreticileri...
'İhracattaki Artış Trendi...
"Çin, Çelik İhracatında Dengeleri...
Mart Ayında İhracat Yüzde 2.6 Arttı
Çelik İhracatçıları ABD’deki...
ABD'de İkinci El Konut Beklentinin...
Çin'den Çelik İthalatına 3...
Türkiye, Üç Rus Demir Çelikçiye...
Çelik İhracatçıları Gözünü İran'a Dikti
Çelik İhracatçılarından ABD'ye Damping Tepkisi
Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, ABD’nin Türk çelik firmalarından yüzde 5,24 ila yüzde 7,07 oranları arasında vergi alınması kararını eleştirdi.
Ön sonucun hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini belirten Ekinci, soruşturmada adil bir yaklaşım görülmediğini öne sürerek, "Damping soruşturmasında çok önemli metodolojik sıkıntıların varlığını görmekteyiz. Türk çelik sektörünün damping yaptığı iddiası elbette kabul edilemez bir durumdur" dedi. Damping marjlarının hesaplanmasında benimsenen yöntemlerin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Ekinci, şöyle devam etti: "İhracat ve yerli piyasa satışlarının karşılaştırmasında, fiyatların belirlendiği aynı dönemlerin esas alınması gereklidir. Ancak ABD soruşturmasında böyle adil bir yaklaşım görülmemektedir. Bizim hesaplamalarımıza göre damping çıkmıyor. Demek ki ABD damping hesaplamalarında farklı bir yöntem izliyor. Damping soruşturmalarında teknik olarak, marj hesaplanmasında karşılaştırma dönemi için fiyatların belirlendiği dönemlerin esas alınması gerekmektedir. Bu yaklaşım adil ve makul olandır. Ancak ABD makamları fiili sevkiyatın gerçekleştiği fatura tarihini esas almayı tercih etmektedir. Bu yöntemin iki sakıncası bulunmaktadır. Birincisi, ABD tarafından tercih edilen birden fazla marj hesaplama formülü arasında, olası en dezavantajlı formülü kullanmak için istatiksel bahane elde edilmektedir. İkincisi, fiyatların yaklaşık yüzde 50 değer kaybettiği 2015 yılında, Türkiye sevkiyatları ile ABD sevkiyatları arasındaki net navlun süre farkı süresince düşmeye devam eden fiyatlar, dengesiz bir karşılaştırmaya yol açmaktadır. Bu dengesizlik ile dezavantajlı istatistik metodu birleştiğinde, karşımıza yüzde 5,24 ila yüzde 7,07 arasında bir marj çıkmaktadır. Ancak bu hesaplamalar haksız temellere dayanmakta olup metodolojik olarak da DTÖ kurallarıyla bağdaşmaktan uzaktır.” |