Deloitte'un "demir çelik
endüstrisinde konsolidasyon" raporunda, mevcut sermaye gücünü korumak
ve likidite sorunlarından kaçınmak isteyen çelik endüstrisinde
konsolidasyonların önümüzdeki dönemde de devam etmesinin beklendiği kaydedildi.
Deloitte'un, sonuçlarını açıkladığı raporda yer alan araştırmasına,
cirosu 1 milyar dolar ve üzerinde 14 firmanın yanısıra cirosu 5 milyar
dolar ve üzerinde olan 9 firmanın yöneticileri katıldı. Araştırmaya,
dünyanın en büyük 15 çelik firmasının 10;u yanıt verirken, katılımcıların yüzde
6'sını Türk şirketlerinin yöneticileri oluşturdu.
Küresel ekonomik kriz nedeniyle sektördeki satın alma ve birleşmelerde geçen
yıl ciddi bir azalma görülmesine rağmen, konsolidasyon sürecinin kritik önemini
koruduğu ifade edilen raporda, araştırmaya katılan demir çelik sektörü
yöneticilerinin büyük bir bölümünün, önümüzdeki 3 yıl içinde yeni satın almalara
yönelmeyi planladıkları bildirildi.
Deloitte'un sorularını yanıtlayan yöneticilerin yüzde 69'u satın
alabilecekleri uygun bir şirket aradıklarını belirtti.
Çelik şirketlerinin mevcut koşullarda likiditedeki azalmanın ve yüksek
sermaye maliyetinin olumsuz etkilerini yaşadıklarına işaret edilen araştırmaya
katılanların yüzde 67'si, mevcut sermayeyi yönetmek için kendi nakit
kaynaklarını kullanmayı planlarken, yüzde 60'ı sermaye yatırımları için yeni
bazı önceliklerin belirlenmesi gerektiği görüşünü ortaya koydu.
Her 4 yöneticiden 1'i, satın almalar konusunda mevcut ekonomik iklimin şu an
için yeterince rekabete açık olduğunu ifade ederken, her 3 yöneticiden 2'si
önümüzdeki 3 yıl içinde rekabet ortamının daha da ısınacağı görüşünü
aktardı.
Araştırmaya yanıt veren yöneticilerin yüzde 60'ı, geçmişte yaşadıkları satın
alma deneyimlerinin yüzde 64'ünde iş hedeflerini tutturma açısından çok başarılı
ve üstün bir performans sergilediklerini belirtirken, entegrasyon hedeflerinde
çok başarılı ve üstün performans sergilediğini söyleyenler ise yüzde 59 oranında
kaldı.
Ölçek ekonomisi ve yeni pazar arayışı
Araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 75'i, ölçek ekonomisinin gereklerini
yerine getirebilmek, müşteri ve diğer firmalarla pazarlık gücünü artırabilmek ve
yeni coğrafi alanlara girebilmek için satın almalara yöneldiklerini
kaydetti.
Katılımcıların yüzde 65'i iki şirket arasında sinerji yaratmayı, yüzde 58'i
düşük maliyetli bölgelerde kapasite edinmeyi, yüzde 58'i de mevcut yetenekleri
elde etmeyi öne çıkardı.
Katılımcıların yüzde 90'ını oluşturan çoğunluğu ise, ortada potansiyel bir
satın alma işlemi bulunduğu takdirde satın alınacak kurumun büyümeyle ilgili
beklentileri, finansal performansı ve finansal gücünün, kararı etkileyen en
önemli unsurlar olduğunu belirtti.
|