Bunun Adı Karacaölüm!
Bakan Eroğlu’nun ‘muhteşem’ dediği barajın sularında bir ayda 50 ton balık öldü…
Sol.org.tr'nin haberine göre, Isparta ve Burdur illeri sınırında bulunan Karacaören Barajı, Antalya’nın da gelecekteki içme suyu kaynağı olarak görülüyor. Ancak baraj gölünde bir süredir yaşanan balık ölümleri Karacaören’in alarm verdiğini gösteriyor. Yard. Doç. Dr. Erol Kesici, baraj gölünde yapılan ölçümlerde sudaki oksijen seviyesinin oldukça düşük, azot ve fosfor seviyesinin ise yüksek olduğunu belirterek, konuyla ilgili önlem alınmasını istedi. Geçtiğimiz Şubat ayında Antalya’yı ziyaret eden Bakan Eroğlu, “kısa zamanda Karacaören 2 Barajı'ndan muhteşem suyu getireceğiz” müjdesini vermişti.
Karacaören nefessiz kalınca bir ayda 50 ton balık öldü Burdur’un Bucak ilçesine bağlı Elsazı köyünde Karacaören Baraj gölünde yaşanan balık ölümleri yörede tedirginliğe neden oldu. Son bir ay içerisinde yaklaşık 50 ton balığın öldüğü öne sürülürken, basın mensuplarının olayı haber vermesi üzerine bölgede incelemelerde bulunan Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Erol Kesici, gölde yapılan su ölçümleri sonucunda oksijen seviyesinin oldukça düşük, sudaki azot ve fosfor seviyesinin ise çok fazla olduğunu belirterek, alınan dip çamuru ve balık örneklerinin analiz için Ege Üniversitesi’ne gönderildiğini kaydetti. İsrail ve Çin sazanı yerli türleri yok etti Karacaören Barajı gölünde 1980 ila 2005 yılları arasında sazan, yılanbalığı, eğrez, dere alası, sudak, sıraz, bıyıklı balık gibi türlerin bulunduğuna dikkat çeken Kesici, bu türlerin Aksu Çayı, Çandır Deresi ve Kovada Kanalı ile baraj gölüne geldiğini ancak yapılan balıklandırma çalışmalarıyla göle bırakılan İsrail ve Çin sazanı ile takoz balığının diğer türlerin yok olmasına neden olduğunu dile getirdi. Kesici, göldeki balık çiftliklerinde kullanılan yemlerin içerdiği kimyasalların da önemli bir kirlilik nedeni olduğuna işaret etti. Atık kanalına dönüşen derelerde hala önlem alınmıyor Isparta’daki deri sanayi ile Sav beldesinde bulunan mermer işletmelerinin atıklarının Sav Deresi’ne bırakıldığının altını çizen Kesici, “yıllardır rengi değişen ve adeta köpüren sularıyla dere özelliğini kaybeden Sav deresi, atık kanalına dönüşmüştür. Göle ulaşan bu tür derelerin atıklarının gölde oluşturduğu kimyasal kirlilik ve oksijen azalması sonucunda son beş yıl içerisinde barajda balık ölümleri meydana gelmektedir. Bir aydır derelerde-derelerin göle ulaştığı kesimlerde ‘takoz balıkları’ gibi kirli sulara direnç gösteren balıkların ölümlerinin görülmesi baraja akan dere ve çayların taşıdıkları kirli sularla ilgili hala arıtma önlemlerin alınmadığını göstermektedir” diye konuştu. Kirletilen suları tarımda kullanmak büyük yanlış Doğal kaynaklardan yararlanmanın önemine işaret eden Kesici, “tarım ve sanayi elbette çok önemlidir, fakat kirletilen suları tarımda ve diğer kullanımlarda tekrar değerlendirerek besin elde etmek çok büyük çelişki ve yanlıştır. Bu insan ve diğer canlıların yaşamında istenmeyen sonuçlar doğurabilir” dedi. Uyarılar dikkate alınmıyor Adeta ölüm kusan baraj gölünün sularının temizlenmesinin basit önlemlerle mümkün olduğunu ancak yıllardır dile getirdikleri gerçeklerin ilgililerce dikkate alınmadığını söyleyen Kesici, Antalya’nın içme suyu rezervi olarak görülen Karacaören’in sularının temizlenmeden kullanılmasının mümkün olmadığının altını çizdi. Kirletilen suların geri kazanımının çok zor ve pahalı bir işlem olduğunu söyleyen Kesici, “para her şey değildir. Asıl olan canlıların, gelecek nesillerin sağlığı ve yaşamıdır. Günümüz teknolojisinde doğanın can damarları olan dere ve çayların kirletilmesinin ilkelliktir” görüşünü savundu. Öte yandan geçtiğimiz Şubat ayında Antalya’yı ziyaret eden Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, kentin içme suyunun Karacaören’den temin edilmesini öngören projeyle ilgili protokolü imzalayarak, “kısa zamanda Karacaören 2 Barajı'ndan muhteşem suyu getireceğiz” ifadelerini kullanmıştı. DSİ tarafından geçtiğimiz günlerde ihalesi yapıldığı belirtilen Karacaören projesi ihalesinin, 136 milyon 800 bin liralık teklif veren özel bir şirkete verildiği öğrenildi. |