Buca’da Halk, AVM Değil Yeşil Alan İstiyor

İzmir’de yıkılan Buca Cezaevi’nin arazisine AVM yapılmasına ve kamusal alanların ticarete açılmasına karşı çıkan Bucalı yurttaşlar, eylem düzenledi. Eyleme, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri de destek verdi.

BirGün’de yer alan habere göre; yurttaşlar adına basın açıklamasını okuyan Buca Cezaevi Özgürleşirken Platformu Sözcüsü Yılmaz Yıldız, “Buca Cezaevinin 80 bin metrekarelik alanı iştahları kabartmaktadır. İktidarlar geçicidir, kentler ise olağanüstü bir durum olmaz ise yüzlerce yıl yaşamaktadırlar. Sermayenin doğayı meta gibi gören sakat anlayışı, siyasi iktidarların sadece sermayenin çıkarını kollayan tutumu, sermayenin çıkarı için çevrenin talan edilmesinin önünü açacak yasalar çıkarılması, düzenleme ve planlamalar yapılması daha fazla para kazanma hırsına dönük politikaların uygulanması hem kentlerin hem doğanın yıkımına yol açmaktadır. Buna Buca’da izin vermeyeceğiz. Gerek pandemi, gerek belleklerimizde yerini koruyan İzmir depremi bize kamuya ait yeşil alanlara ne denli ihtiyaç duyduğumuzu tekrar göstermiştir. Oturduğu semtlerde papatya bile görmemiş çocukların beton yığınları arasında nefes alamamasını, bu alanın yeşil alan olarak Buca’ya kazandırılması ile engellemiş olacağız.” diye konuştu.

Yaşamı savunacağız
Yıldız şunları kaydetti: “Buca Cezaevi’nin yeşil alan olarak özgürleşmesine izin verin. Yapılaşmaya açarak bir kent suçu işlemeyin. Buca Cezaevinin yerinin konut ve AVM olacak şekilde planlanması Buca’ya ve İzmir’e geriye dönülmez, çok büyük zararlar verecektir. Buna hiçbir iktidarın hakkı yoktur. Buca Cezaevi arazisi için yapmayı planlamış olduğunuz değişiklik modern şehircilik bilimine, planlama ilkelerine, ilgili mevzuata ve kamu yararına, özetle Hukuka aykırıdır. Kentleri yalnızca rant alanı olarak gören politikalar, kentleri daha da yaşanamaz hale getirecektir. Buca için bu tarihi olanağı rant uğruna sonsuza kadar yok etmeyin. Devletin Anayasa ile tanımlı sağlıklı yaşam çevreleri oluşturma görevi ve şehircilik ilkeleri kapsamında kamunun kullanacağı, halkın dinleneceği, eğleneceği, eğitim alacağı mekânlar oluşturulması, satılarak gelir elde edilmesinden çok daha önceliklidir. Kentimizi griye boyayacak her türlü proje ile mücadele edeceğimizi bir kez daha bildiriyoruz. Griye karşı yeşili; rant için dökülmüş betonlara karşı ağacı, ormanı, doğayı; ölüme karşı yaşamı savunacağız.”