“Tünel – Maslak aksında gerçekte yaşayamayacağınız bir deneyim”
Projenin en önemli çalışmalarından birinin Tünel-Maslak kesiti olduğunu belirten Güvenç, “İstanbul parça parça büyüdüğü için yeni bina yapım süreci eskilerini yıkıp yenilerini yapmak yerine, eskinin yanına yeniyi ekleyerek gerçekleşiyor. Bu durumda farklı dönemlerin mimari üslupları başka yerlerde birbirlerini yıkarken burada birbirinin yanına geliyor. O zaman biz bu Tünel-Maslak kesitini aldığımız zaman 1910’ların sokak peyzajından 2010’un sokak peyzajına kadar gözlemleme yapabiliyoruz” dedi ve devam etti:
“Burada görsel ve algısal küçük bir numara var. Gördüğünüz bütün binalar ölçekli. Tünel-Maslak hattının uzunluğu 12 km ve bu 12 km’yi yaklaşık 1/200 ölçekle aldığımız zaman 62 metrelik bir koridor elde ediyoruz. Cemal Emden bu aksta yer alan binaları gerçekte göremeyeceğiniz biçimde fotoğrafladı. Burada göreceğiniz fotoğrafı sokakta yaya olarak tecrübe etmeniz imkansız, yani durup baktığınız zaman aslında fark edemeyeceğiniz bir sokak peyzajı göreceksiniz. Cephe çiziminin hassasiyeti ile birlikte gündelik yaşamın bütün ayrıntıları, kirleri, pasları, ilan panoları var. Yürümeye başladığımız zaman her adımımız 120 metrelik bir zıplamaya tekabül ediyor. Biz 12 dakikayı bir dakikada geçtiğimiz zaman 10 dakikada 107 km gitmiş oluyoruz, 1 saatte ise 720 km. Bunu yaparak yayaya jet uçağının penceresinden bakma tecrübesini yaşatmış oluyoruz”.
“İstanbul Kent Müzesi ya da Hey Jude”
Sergi ve kent müzesi ile ilgili fikirlerini de paylaşan Güvenç, bu serginin İstanbul Kent Müzesi için bir matris oluşturduğunu ve sergilenen malzemelerin kent müzesini kuracak insanlar için bir başlangıç noktası niteliğinde olduğunu belirtti. Böyle bir sergi yapıldıktan sonra İstanbul Kent Müzesi’nin sıfırdan bir proje olarak başlamasına gerek olmadığını dile getiren Güvenç, Beatles’ın Hey Jude adlı parçasından da alıntı yaptı ve ekledi:
“Bu sergi bitmiş, mükemmel bir çalışmayı ifade etmiyor, aynı Hey Jude adlı parçada olduğu gibi: ‘Bunu al ve daha iyisini yap’. Bu sergide bulunan temalardan biri seçilerek ekip çalışması ile daha iyi hale getirilebilir. Çünkü şehir müzesi bu tarz bir çalışmayı gerektirir. Toplumun kendisi hakkında bir şeyler söylemekten utanmaması ve kendi kendini temsil etmesi demektir. Tabi bu zor bir süreç; kültürü, beraber çalışmayı ve fedakarlığı gerektiriyor.”
|