Eymir'e Kat Çıkacaklar!
Eymir'e Yapılaşma Tehdidi!
Kuruyan Mogan'a Can Suyu
Kirlilik Raporu Başbakan'a Sunulacak!
Ankara'daki Kıyım Yargıya Taşınıyor!
"O Bölge Ranta Açılmak İsteniyor"
"Bu Kıyıma 'Dur' Demeli"
Bu Kıyımın Suçlusu Kim?
İmrahor Vadisi’nde yaşanan doğa katliamına ‘dur’ demesi beklenen Büyükşehir ve Çankaya belediyeleri, İmrahor’u sahiplenmek yerine suçu birbirlerine attı: Büyükşehir: Çöp konusu ilçe belediyesi sorumluluğunda Çankaya: Tüm yetki Büyükşehir’de...
Hürriyet Gazetesi'nden Ender Baykuş'un haberine göre, Büyükşehir ve Çankaya belediyeleri konuyla ilgili açıklama yaptı. Kaçak hafriyat ve çöp dökülen İmrahor’da yaşanan çevre felaketi konusunda Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, şu ifadeleri kullandı:
“Hafriyat konusu, belediyemiz kontrolü altında. Ancak bölgede bilinçsiz vatandaşlar tarafından sürekli olarak bir döküm söz konusu. Biz baskın yaptığımız araçlara ve bize plakası şikayet edilen kamyonlara gerekli yaptırımı uyguluyor, cezalarını kesiyoruz. Mahkemelik olduğumuz durumlar da var. Kaçakçılarla mücadelemize yoğun bir şekilde devam ediyor. Geriye kalan çöplerde ilçe belediyesinin kontrolü altında olmalı.” Çankaya Belediyesi yetkilileri ise, şu açıklamada bulundu: “İmrahor Vadisi’ni bu hale getiren Büyükşehir Belediyesi’dir. Belediyeler Kanunu’nda çok açık belirtildiği üzere hafriyat ile ilgili yapılacak tüm işlemler Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluğundadır. Ayrıca İmrahor Vadisi 2008’de Büyükşehir Belediyesi tarafından kentsel dönüşüm alanı ilan edildiğinden, orayla ilgili yapılacak tüm yetkiler Büyükşehir Belediyesi’ne geçmiştir. Hafriyat atıklarından oluşan söz konusu bölgedeki kirlenmenin tüm sorumluluğu Büyükşehir Belediyesi’ndedir. Bu bölgeye moloz attıkları için döküm bölgesi yapan da buna ilişkin gelir tahsil eden de Büyükşehir Belediyesi’dir.” İmrahor Vadisi’nin yapılaşmadan uzak son doğal alan olduğunun altını çizen Başkent Ankara Meclisi Genel Başkanı Nevzat Ceylan, “İmrahor Vadisi terk edilmişlikten kurtarılarak betonlaşma rantına kurban edilmeden, doğal yapısı korunarak, mutlaka koruma kapsamında Başkentlilere kazandırılmalıdır. Jeolojik ve ekolojik özellikleri açışından Mogan ve Eymir Gölleri ile bağlantılı bir doğal su alanı olan İmrahor Vadisi’nin önü kapatılarak göl haline getirilmelidir. Etrafındaki yeşil kuşak ile bütünleştirilmeli ve Ankara’nın en büyük doğal rekreasyon alanı haline getirilerek Başkent’e kazandırılmalıdır” önerilerinde bulundu. İmrahor Vadisi’nde yetkililerin duyarsızlığından yakınan 52 yaşındaki emekli İsmail Günay, “Bu mesele kurumlar arasında pinpon topu olmamalı” diyerek şunları söyledi: “Yıllar önce arkadaşlarımla birlikte dereye gelir, hep beraber balık tutardık. Onlarca göl vardı. Şimdi oğlumla birlikte aynı noktaya geldik. Ortada ne bir göl var ne de balık tutulabilecek bir dere. Çocuğuma anılarımı anlatırken gözlerim doldu. Şimdi oğlum buraya olta atsa tutabileceği sadece çöp artıkları olabilir. Biz atılacak adımlarla İmrahor Vadisi’nin tekrar eski günlerine kavuşabileceğine inanıyoruz. Kurumlar aralarındaki koordinasyonu sağlayaarak çözüme hep beraber ulaşabilir.” |